Bollywood tamam, sıra Hollywood’da

ARZU AKYOL
arzu.akyol@aksam.com.tr

Biri müziğin tekniğini çok iyi bilen bir akademisyen Ali Akaçça, diğeri Allah vergisi bir yetenek Jale Kibritçioğlu… Yolları müzik sayesinde kesişti. Film müziği yapmak için AJ Müzik Prodüksiyon’u kurdular. Şimdi bir Bollywood yapımı olan Weekend’in müziklerini hazırlayan ikili, “Bu işe başlarken hayalimiz yurtdışına açılmak ve bu alanda ülkemize ödüller getirmekti. Bollywood bir ilk adım oldu. Şimdi sıra Hollywood’da…” diyor.

Besteci, aranjör, piyanist, akademisyen Ali Akaçça ile bu işin eğitimini almadığı halde şarkı sözleri yazan, besteler yapan çok özel bir yetenek Jale Kibritçioğlu’nun yolu 4 yıl önce kesişti. Ali Haliç Üniversitesi’ndeki görevini Jale de yıllarca emek verdiği turizm sektörünü bıraktı. Güçlerini ve hayallerini birleştirip müzik için birlikte yola çıktılar. Ali Akaçça’nın tekniğini ve Jale Kibirtçioğlu’nun duygusunu birleştirerek AJ Müzik’i kuran ikili o gün bugün hiç durmadan üretmeye devam ettiler. Ürettikleri arasında dizi müzikleri de var film müzikleri de, belgesel müziği de var reklam müziği ve kurumsal müzikler de… Bu süre zarfında 7 enstrüman albüme imza atan Ali Akaçça, geçtiğimiz yıl da Jale Kibritçioğlu ile birlikte hayal ettikleri filmlerin müziklerini topladıkları ‘Yaşanmamış Film Müzikleri’ adlı bir albüm çıkardılar. 

BOLLYWOOD‘A MÜZİK YAPACAKLAR

Özellikle de film müzikleri konusunda iddialı olan Ali ve Jale senfonik eserlerden etnik eserlere, Türk müziğinden dünya müziklerine her biri bir klasiğe dönüşecek şahane eserler üretiyorlar. Hazırlandıkları projeler arasında televizyon dizisi Kalbimin Rozeti ile Vecihi Hürkuş’un hayatını anlatan Kanat filmi var. Ayrıca Ot, Düş Vurgunu ve Gölge adlı filmin müziklerini de onlar hazırlıyor. Ama bugünlerde Ali ve Jale’nin çok tatlı başka bir heyecanı daha var. AJ Müzik Prodüksiyon’u kurarken hayal ettikleri şey gerçek oldu çünkü ve ürettikleri müzik yurtdışına ihraç oldu. İkili ilk yurt dışı film müziği çalışmalarını bir Bollywood filmiyle gerçekleştirecek. Yapımcılığını  Picture Perfect Şirketi’nin Ceo’su Vivek Singhania’ın üstlendiği romantik komedi ‘Weekend’in ile Hint sinema sektörünün ünlü senarist ve yönetmeni Sanamjit’in Hollywood starlarının da yer almasını planladığı filminin müziklerini de Ali Akaçça ve Jale Kibritçioğlu yapacak.

PRAG SENFON ORKESTRASI ÇALACAK

Biz de bu güzel haberi alır almaz Ali’yle Jale’nin stüdyosunda aldık soluğu. Birlikte ürettikleri şahane müzikler eşliğinde onlardan dinledik bu heyecanlı yolculuğu. “AJ Müzik Prodüksiyon’u 4 sene önce kurduk. Ali’nin akademik bilgisiyle Jale’nin duygusu birleşti ve ortaya çok güzel işler çıktı. Şu an bankamızda 500’e yakın eser ve hazırlandığımız projeler var. Bunlardan biri UNC Film-Mehmet Çetin’in yaptığı bir komedi-aksiyon filmi olan Kalbimin Rozeti, diğeri Vecihi Hürkuş’un hayatını anlatan Kanat. Kanat’ın kemanlarını Batman, Süpermen, Bodyguard gibi aklınıza gelebilecek dünyaca ünlü tüm filmlerin kemanlarını çalan Prag Senfoni Orkestrası çalacak. Türk müziğiyle senfoniyi birleştiren büyük bir proje olacak. Ayrıca yapımcılığını Altınyaprak Film’den Erol Koçan’ın üstlendiği bir komedi filminin müziklerini de hazırlıyoruz. Bir de bizi çok heyecanlandıran bir proje var. Yapımcılığını Picture Perfect Şirketi’nin Ceo’su Vivek Singhania’ın üstlendiği romantik komedi ‘Weekend’in müziklerini yapacağız. Hint sinema sektörünün ünlü senarist ve yönetmeni Sanamjit'in Hollywood starlarının rol alacağı yeni filminin müziklerini de biz yapacağız. Yani müziğimiz Bollywood yapımlarındakullanılacak. Bu işe başlarken hayalimiz yurtdışına açılmak ve bu alanda ülkemize ödüller getirmekti. Bollywood bir ilk adım oldu. Şimdi sıra Hollywood’da…”

SEKTÖR  ‘İYİ İLİŞKİ’ ÜZERİNDEN YÜRÜYOR

Ali ve Jale müziğin bir film için ne kadar önemli olduğunu şöyle anlatıyor: “Müzik bir filmin ya da dizinin ruhu. O kadar önemli… Mesela bir komedi filminin altına korku müziği verdiğiniz zaman insanlar algı olarak o görüntülerden korkuyor. Müzik o kadar önemli ki filmin karakterini ortaya çıkarıyor. Film aksiyon mu komedi mi olacağını yani stilini belirliyor. Film bize ilk geldiğinde sadece görüntü olarak geliyor. İnsanları korkutmak hüzünlendirmek ya da güldürmek sizin elinizde. Duyguyu müzik veriyor. Yurtdışında bir müziğin filmin üstüne bile çıktığı oluyor. Bunu da yapımcı istiyor zaten.” Dizi müziklerini işleri gereği yakında takip ediyorlar. Çok başarılı buldukları işler de var ama işten hiç anlamayıp bu işi sadece para için yapanlar olduğuna da dikkat çekiyorlar. “Herkes sinema filmi yapıyor, herkes dizi müziği yapıyor ama bu işi bilinçli yapan az” diyorlar. Onlara göre sektör “İyi iş üzerinden değil de iyi ilişkiler üzerinden yürüyor ve bu değişmeli.  

DUYGU VE TEKNİK AJ MÜZİK'TE BULUŞTU

Ali Akaçça, Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı mezunu. 2001-2004 yılları arasında Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı Temel Bilimler Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak ders vermiş. 2006-2007 yıllarında Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde müzikal dersinde  koropeditör olarak ders vermiş. 2006-2015 yılları arasındaysa Haliç Üniversitesi Konservatuar Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışmış. 2010 yılında, Haliç Üniversitesi’nde, master eğitimini tamamlamış. Şimdi Türk Müziği’nde Çok Seslilik Üzerine Armonik denemeler isimli bir kitap hazırlıyor. Bir yandan da ‘Sanatta Yeterlilik’ konulu doktora eğitimi sürüyor. Ayrıca 2009  -2012 yılları arasında  Taxim Edition-Universal Music Şirketi bünyesinde stüdyo, film, dizi film müziği ve belgesellere besteci ve aranjör olarak hizmet verdi. Ali Akaçça, Alaaddin Yavaşça’nın ‘Rüya’ albümünün de aranjörü… Albümün özelliği Yavaşça’nın piyano itirazına rağmen Ali Akaçça’nın piyano eşliğini çok beğenip ikna olması. Bu sayede ortaya harika bir çalışma çıkmış. Jale Kibritçioğlu’nun yeteneğiyse Tanrı vergisi. Müzik eğitimi yok ama ilkokuldan beri söz yazıyor. Bir gün yazdığı sözleri biriktirdiği defteri kaybediyor ve yazmayı bırakıyor. Ta ki 15 sene sonra bir patlama yaşayana kadar. Bu patlamayla birlikte bir gecede 10 şarkı sözü yazmaya başlıyor ve bir sabah uyandığında bu sözleri şarkı olarak söylemeye başladığını fark etmiş. Önce bir yerden taklit ettiğini düşünmüş ama içinden bir ses “hayır, bunu sen yaptın” demiş. Böyle başlamış müzik yolculuğu. Sonra müzisyenlerle buluşma başlamış. Hepsi müziklerini çok beğenmişler. Sonra Ali’yle tanışmışlar. İyi bir müzik adamıyla tanrı vergisi yeteneği olan bir kadın bir araya geldi. Bugünlere gelmişler. Duygu ve tekniğin birleşmesiyle güzel işlere imza atmaya devam ediyorlar.