Bolluk ve bereket ayı 'Muharrem'

RAMAZAN BİNGÖL
ramazan@ramazanbingol.com

'Şehrullahi'l-Muharrem' olarak meşhur olan, yani 'Allah'ın ayı Muharrem' olarak bilinen Muharrem ayı, ilahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır.  Dilimizde bugün 'aşure' şeklinde telaffuzu yaygın olan tatlı, ismini Arapça 'on' manasına gelen 'aşera' kelimesinden alır. Tarihte bugün, insanlık ve İslam tarihi açısından önem taşıyan bazı olaylar meydana gelmiştir: Hz. Nuh’un gemisi de Cudi Dağı'na yine aşure günü oturmuştur. Muharrem ayı ve Aşure Günü oruç tutmak sünnet olduğu gibi sıla-i rahim yani salih akrabayı

ziyaret edip hediyeyle veya çeşitli yardımlarla gönülleri alınmalıdır.

İlahi Bereket ve İkramın Adı

An, saat, gün, ay derken bir de bakıyoruz ki yıllar geçmiş. Oysaki daha dün gibi aşure yediğimiz o günler. Duayla pişirilmiş, bir gelin gibi süslenmiş, komşunun selamıyla gelmiş aşureyi… Her yıl Muharrem ayının 10. günü yapılır aşure. Aşurenin ortaya çıkışının en çok bilineni Nuh Tufanı ile ilgili olanıdır. Tufanın sona erdiği, Muharrem ayının 10. günü sular çekilmiş ve gemi Cudi Dağı eteklerinde karaya oturmuştur. Müminler kurtuldukları için bir gün şükür orucu tutmuşlar ve ellerinde az miktarda kalan bütün erzakları birleştirip bir aşure çorbası yapmışlardır. Nihayetinde de oruçlarını aşureyle açmışlardır.

Her Yörenin Aşuresi Farklı…

Aşure hakkında bulunan rivayetlerin çokluğu kadar yapımında da farklılıklar bulunuyor ve bazı yörelerde aşure yapımı için kullanılan malzemelerden, sıcak ya da soğuk olarak tüketilme durumuna kadar farklılıklar ortaya çıkabiliyor. Örneğin; bazı bölgelerde kurban kesen kişinin aşure yapması gerektiği söyleniyor ve bu kişiler, kestikleri kurban etinden bir parça saklayarak ve aşure pişirirken içerisine ilave ediyor. Bazı bölgelerde ise aşure, pişirilmiş keşkekle misafirlere ve komşulara ikram ediliyor. Her elde farklı yorumlansa da başarılı bir aşure için herkesçe kabul görmüş püf noktalara riayet etmek gerekir. Aşure yaparken kullanılan malzemelerin taze ve kaliteli olmasının yanı sıra pişirilme ve sunumda da dikkat etmemiz gereken bazı durumlar söz konusu. Bakliyatlar ayrı ayrı ve soğuk suyla akşamdan ıslatılmalı, ertesi gün yine ayrı ayrı haşlanıp (pişme süreleri farklı olduğu için), suları süzüldükten ve kabukları ayıklandıktan sonra tencereye katılmalıdır (Bakliyatların sularının süzülerek tencereye katılması aşurenin renginin berrak olmasında büyük önem arz ediyor.) Aşurenin kararmaması içinde incir ve ceviz gibi malzemeler yalnızca süslemede, o da aşure soğuduktan sonra eklenmelidir. Unutmayalım ki: Başarılı bir aşure, kıvamı yerinde, rengi berrak ve malzemesi bol olmalıdır.

Farklı İnançlarda Başrolde…

Her elde farklı yorumlandığı gibi İslam dininde ve diğer din ve  mezhepler de de farklı hikâyelere sahip aşure…Ermeniler, 6 Ocak'ta 'anuş-abur' yaparken Rumlar, buğday, kuru üzüm ve balla yaptıkları 'koliva'yı kilise kapısında dağıtıp ortasına bir mum diktikleri bir tabakla mezarın başına yerleştirmektedirler. Alevi kültüründeyse Kerbela Savaşı'nda Hz. Hüseyin'in öldürüldüğü günde aşure pişirilmesiyle aşurenin hiçbir hayvansal ürün içermemesi arasında bağlantı kurulur ve şiddet protesto edilir.

Komşu Komşunun Aşuresini Tatmalıdır…

Hikâyesi her ne olursa olsun aşure insanları birleştirici, kaynaştırıcı niteliğe sahiptir. Özelliklede günümüz şehirlerinde. Birbirlerini tanımayan konu komşu beklide bu bereket sayesinde iki kelam edebiliyor ve sonrasında arkadaşlıklar kuruyor. Ayrıca bölgemizde pişirilen aşurenin en az 7 kişiye dağıtılması gerektiği inanışı da yaygındır bu yüzden de Muharrem ayı boyunca evlerde ve işyerlerinde bol miktarda aşure pişirilir. Pişirilen aşure gelen misafirlere ikram edilmesinin yanı sıra akraba ve konu komşuya da dağıtılır.

En iyi aşure nasıl yapılır?

Aşure yapılırken özellikle kişi adedini belirlememiz gerekir. İçerisine koyacağımız malzemelerin miktarı kişi sayısıyla orantılı olmalıdır ki yemeyen kalmasın. İşte size yemeye doyamayacağınız bir aşure tarifi:

Kullanılan malzemeler:

- 500 gr. Buğday                           

- 250 gr. Fasulye             

- 250 gr. Nohut                          

- 250 gr. Üzüm    

- 250 gr. kuru kayısı                     

- 250 gr. İncir                   

- 1 çay bardağı Pirinç                

- 1 kg toz şeker  

- Yarım çay b.az gül suyu 1 Elma                            

- 1 su bardağı Süt        

- Su

Süsleme İçin:

-Nar tanesi l Fındık

- Ceviz l Tarçın l Kuş üzümü                                

- Dolmalık fıstık

Hazırlanışı:

Akşamdan nohutu tuzlu ve sıcak suyla ıslatıyoruz. Fasulyeyi ve buğdayı da ayrı kaselere koyup soğuk suyla ıslıyoruz. Sabah fasulyeyi ve nohutu süzdükten sonra ayrı tencerelere koyup, üzerlerini aşacak şekilde su dolduruyoruz ve haşlıyoruz.(Kaynayınca köpüklerini alıyoruz.) Haşlandıktan sonra sularını süzerek tencereye alıyoruz(Buğdayın kara suyunun çıkmasına dikkat edelim) Üzerini 3 parmak aşacak şekilde sıcak suyla dolduruyoruz. 5 dakika kaynatıp altını kapatıyoruz ve 10 dakika dinlendiriyoruz. Dinlendirdikten sonra 1 taşım daha kaynatıyoruz ve yine 10 dakika dinlendiriyoruz. Tekrar ocağa koyduğumuzda, suyu azalmış olduğu için kaynar su ekliyoruz. Nohutu ve fasulyeyi ilave ediyoruz. Kuru üzümleri iyice yıkayıp süzdürdükten sonra tencereye ekliyoruz ve hepsini bir kaynatıyoruz. Buğdayın özü çıkıp kıvamı koyulaştığı için yine kaynar su ekliyoruz. Yarım saat sonra içine yıkanmış süzülmüş pirinci ilave ediyoruz. Soyulmuş ve küp doğranmış elmayı ekliyoruz. Küp doğranmış ve suda bekletilmiş kayısıları da yıkayıp süzüyoruz ve tencereye ilave ediyoruz. Azaldıkça kaynar su ekliyoruz. Bu ölçüler için toplamda 15 ila 20 litre arası su kullanıyoruz. Elmalar pişmek üzereyken sütü ekliyoruz. Son olarak şekerini ve gül suyunu döküyoruz. İncirleri küp doğrayıp suda haşlıyoruz. Suda bekletiyoruz (Kara suyu çıkana kadar) Suyunu süzüp yıkıyoruz. İncirleri de en son tencereye katıyoruz. Bir taşım daha kaynatıyoruz ve sıcakken kaselere paylaştırıyoruz. Üzeri kabuk bağlayınca, nar tanesi, fındık ve ceviz kırığı, tarçın, kuş üzümü ve dolmalık fıstıkla süsleyerek servis ediyoruz.

Aşure geleneği, paylaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin ve sevginin ifadesi, bolluk vebereketin simgesidir.

Aşure Gününün 10 Mucizesi

1. Hz. Âdem'in tevbesi AşûreGünü kabul edilmiştir.

2. Hz. Nuh'un gemisi Cûdi Dağının üzerine Aşûre Günü demirlemiştir.

3. Hz. İbrahim ateştenAşûre Günü kurtulmuştur.

4. Hz. Yakub'un, oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri Aşûre Günü görmeye başlamıştır.

5. Hz. Yunus balığın karnından Aşûre Günü kurtulmuştur.

6. Hz. Eyyûb hastalığındanAşûre Günü şifaya kavuşmuştur.

7. Hz. Yusuf, kardeşleritarafından atıldığı kuyudanAşûre Günü çıkarılmıştır.

8. Allah, Hz. Musa, asasıyla Kızıldeniz'i yararak Firavun ile ordusunu sulara Aşûre Günü gömmüştür.

9. Hz. Davud'un tevbesi Aşûre Günü kabul edilmiştir.

10. Hz. İsa, Aşûre Günü dünyaya gelmiş ve yine bir Aşûre Günü semâya yükseltilmiştir