Boğulmak kaderiniz değil

SİBEL ATEŞ YENGİN
sibel.ates@aksam.com.tr

Havaların ısınması ve deniz sezonunun açılmasıyla her geçen gün boğulma haberlerine bir yenisi ekleniyor. 2004 yılından önce yılda ortalama 55 boğulmanın yaşandığı ancak alınan önlemler ve kurulan örnek cankurtaran sistemiyle boğulma sayısının yıllık 5’lere düştüğü Şile’nin Belediye Başkanı Can Tabakoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Cankurtarma birimlerinden bu konuyla ilgili bilgi aldık. 

AMACIMIZ ÖNLEMLERİ GELİŞTİRMEK

60 kilometrelik sahil şeridine ve İstanbul’un ilk ve tek Mavi Bayraklı plajlarına sahip kıyı ilçemiz Şile, yaz aylarında yoğun bir ilgiyle karşılaşıyor. İstanbul gibi bir metropole bu kadar yakın mesafede olması sezon içinde bölgeyi daha da cazip hale getiriyor ve özellikle hafta sonu şehirden bunalan birçok kişi beldemize akın ediyor. Elbette bu kadar geniş bir alanı kontrol altında tutmak çok kolay değil. Ancak yine de hedefimiz; kontrollü alanların sayısını artırmak, aynı zamanda mevcut kontrollü alanlardaki standartları yükseltmek ve boğulma vakalarına karşı önlemleri geliştirmek. 2004 yılından bu yana boğulma vakalarına karşı aldığımız birtakım önlemler sayesinde çok ciddi gelişmeler kaydettik. Bir turizm ilçesinin bu tür olaylarla anılması elbette çok hoş değil ama söz konusu olan insan hayatı.  2004 yılında Şile, İstanbul Büyükşehir Belediyesi sınırlarına dahil oldu. Bizimle birlikte aynı kaygıları taşıyan ve en az bizim kadar can kaybına tahammülü olmayan Büyükşehir Belediyesi’yle çözüm üretmek adına birtakım stratejiler geliştirdik. 2004 yılına kadar Şile’de boğulma vakası ortalama 55 civarındayken, bugün bu sayı yıllık ortalama 5 olarak kayıtlara geçiyor. Ayrıca yaşanan vakalar cankurtaran hizmetinin olmadığı yani tanımsız kıyılarda. Yine sahillerde yaşanan beyin kanaması, kalp 
krizi  gibi ani ölüm vakaları da bu sayının içinde yer alıyor.
CANKURTARANLAR GÖREV BAŞINDA
Bu işbirliği sayesinde İBB’nin önderliğinde ‘cankurtaran’ teşkilatı İstanbul İtfaiyesi’yle birlikte kurumsallaştırılarak belki de ülkemizin en yetkin ve donanımlı cankurtaran teşkilatı haline getirildi. Cankurtaranlarımız itfaiye kadrosunda farklı bir kategoride değerlendiriliyor. 8 ay yangıncı, 4 ay cankurtaran sisteminde yer alacak şekilde bir organizma oluşturuldu. Yaz sezonunun açılmasıyla bröveli cankurtaranlarımız ekipmanlarıyla donatılarak göreve başladı. Zamanla bu sistem İstanbul’un tüm kıyı bandında işlemeye başlayınca can kayıpları da en aza indirildi.
NEDEN BOĞULUYORLAR?
Geçmişte yaşanan vakalar sadece önlemlerin yetersizliğinden kaynaklanmadı elbette. Bir kere mevcut alan çok büyük, böyle olunca kontrollü alanlar azdı, ekip ve donanım yetersizdi. Ayrıca vatandaşlarımızın bilinçsizliği ve kurallara aykırı davranışları da bu duruma neden oluyordu. Mesela defalarca uyarılmalarına rağmen kurtarıldıktan sonra boğulan vatandaşlarımızın olduğu kayıtlara geçmiştir. Hem alkollü olup hem de dalgalı havalarda üstelik yüzme bilenler için bile risk teşkil eden noktalardan yüzme bilmeyen vatandaşlarımızın denize girmesi bu vakaları tetikliyor. Şile Belediyesi olarak, vatandaşlara öncelikle tanımlı yani cankurtaran timlerimizin görev yaptığı plajlardan, kurallara uygun şekilde denize girmeleri konusunda bilgilendirici ve yönlendirici uyarılarda bulunuyoruz. Bu uyarılar doğrultusunda denize girildiğinde boğulma vakası yaşanmadığını biliyoruz. 
BU UYARILARI DİKKATE ALIN!
Öncelikle tanımlı plajları tercih etmeliler. Cankurtaran anons ve uyarılarına uymalılar. Alkollüyken ve yemeğin hemen ardından denize girmemeliler. Tanımsız plajları tercih etmemeliler.Çok dalgalı havalarda açılmamalı vecankurtaranlarımızın uyarıları dışında hareket etmeliler. 
TANIMLI PLAJLAR 
Bu sistem uygulamaya girdikten sonra ilçemizin tanımlı plajlarında yaşanan boğulma sayısında oldukça düşüş gözlendi; 2004’te iki, 2005, 2006, 2007 ve 2008’de bir, 2009’daysa üç kişi hayatını kaybetti. Şile’de toplam 12 tanımlı plajda 132 adet cankurtaran, 12 adet jet-ski, 2 adet zodiac bot, 12 adet ATV, içlerinde müdahaleye hazır ekip ve doktorların olduğu ambulanslar yaz sezonu boyunca hizmet veriyor.
CANKURTARAN EKİBİ 25 BİN KİŞİYİ KURTARDI 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan ‘Cankurtaran Hizmeti’nin işleyişini yetkililer anlattı: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri 45 bin 500 m uzunluğundaki 35 plajda 421 cankurtaranla hizmet veriyor. Bu ‘can kurtarma’ hizmetiyle 10 yılda 23 bin 759 kişi boğulmaktan kurtarıldı. 2005 yılında sadece 3 plajda cankurtarma hizmeti verilirken bu yaz itibarıyla 35 plajda hizmet verilmeye başlandı. Cankurtaran hizmetleri, acil durumlarda en hızlı şekilde hareket olanağı sağlayan, 31 adet Jet-Ski, 7 adet Kurtarma Botu, 13 adet ATV Aracı ve 177 adet Gözetleme Kulesi’yle veriliyor. En son model araçlarla desteklenen ‘can kurtarma’ ekipleri, boğulma vakalarında, 300-500 metrelere 20-30 saniyede, 4-5 km uzaklıktaki vakalara ise 2-2,5 dakikada müdahale edebiliyor.” 
KURTARMA BOTLARI DEVRİYE GEZİYOR
“Hizmet verilen 35 plajın tamamında plaj kurallarına ve tehlikelere ait bilgilendirme amaçlı tabelalar yer alıyor. Hizmet verilen plajlarda denize girilebilecek güvenli bölgeler bariyerlerle çevrilerek güvenli bölgelerde denize girilmesiyle ilgili yönlendirme yapılıyor. Cankurtaranlarımız jet-ski ve kurtarma botlarıyla devriye gezerek tehlike arz edecek durumlara hazır halde bulunuyorlar.  Hizmet verilen plajlarda belirlenen güvenli alanlar dışında bulunan vatandaşlarımız megafon vasıtasıyla devamlı uyarılıyor.” 

BOĞULMALARIN NEDENİ ‘RİP AKINTISI’!

Şile’de meydana gelen ani boğulmaların nedenini araştırdığımızda sebebin ‘Rip akıntısı’ olduğunu öğrendik. Dünyanın birçok bölgesinde görülen bu akıntı türü kıyılarda meydana geliyor. Dalgalarla kıyıya yığılan sular geri dönerken, denize doğru bir basınç oluşturuyor, kıyının uygun bir kesiminden -genellikle de o sahanın en derin kesiminden- denize doğru dönerek rip akıntısını meydana getiriyor. Uzmanlar, rip akıntılarının saniyede 1-2 metre hızla, 20-30 metre genişliğinde bir hat boyunca denize doğru hareket ettiğini ve bu akıntıya kapılan insanların, çok iyi yüzme bilseler bile, boğulma riskiyle karşı karşıya kaldıklarını belirtiyor. Rip akıntısına kapılan kişiler  hızla denize doğru sürüklenmeye başlayınca içinde kaldıkları anafordan kurtulmak için panikle karaya doğru yüzmeye çalışıyor. Oysa uzmanlara göre en iyi yüzücüler bile rip akıntısına kapıldığında saniyede 1-2 metre dahi yüzemiyor. Uzmanların önerisi; bu akıntıdan ve boğulma riskinden kurtulmak için karaya doğru değil, kıyıya paralel yüzerek akıntı alanından kurtulmaya çalışmak. Ayrıca hilal biçimli kıyılarda rip akıntısı ihtimalinin daha yüksek olması nedeniyle kıyılarda denize girecek olanların mendirek ve denize doğru çıkıntı yapan kayalıklardan 30-40 metre uzakta durması gerekiyor.