endereren@gmail.com
Wolfenstein serisini oyun tarihinde yeri çok büyüktür. Castle Wolfenstein ile 2D olarak serüvenine başlayan seri, 1992’de Wolfenstein 3D ile first person ve hızlı aksiyon oyunu haline geldi. Wolfenstein 3D’nin en büyük başarılarından biri first person oyunların yaygınlaşmasında çok büyük bir rol oynamıştır. Son olarak 2014’de Wolfenstein: The New Order ile adından bahsettiren oyun, şimdi de kahramanımız Blazkowicz’i Wolfenstein II: The New Colossus ile yeni bir maceraya hazırlıyor. 2. Dünya Savaşını Nazilerin kazandığı alternatif bir zaman çizelgesinde ilerleyen oyunda, Nazilerin gücü altında ezilen bir dünya ile karşı karşıyayız. Naziler oyun içerisinde ne kadar görkemli görünse de hala Blazkowicz’in, yani bizim kötü adamlar listemizde. Şunu belirtmemde fayda var ki eğer ilk oyunu oynamadıysanız, bu yazıda bazı spoilerlar ile yani sürpriz bozan içerikler ile karşılaşabilirsiniz.
GÖREVLERE DİKKAT!
Görevlerin genelinde bazı komutanlar bulunmakta ve bu komutanlar destek kuvvetleri çağırabiliyor. İsterseniz odaya girip direkt askerlere saldırabilirsiniz ya da ilk olarak komutanları etkisiz hale getirip destek gelmesini engelleyebilirsiniz. Zaten bölümlerde size verilen bonus görevlerden bazıları komutanları gizlice etkisiz hale getirmemizi istiyor ve karşılığında bize yeni özellikler veriyor.
GRAFİKLER BAŞARILI
Oyuna yeni eklenen özelliklerden bir tanesi oyun içerisinde bulunan radar. Bu radar sayesinde düşmanların yerini tespit edebiliyoruz veya alarmın nereden geldiğini görebiliyoruz. Oyun içerisindeki arayüz gayet basit. Ancak, bu basitlik çoğu oyuncu tarafından eleştiriliyor. Wolfenstein II: The New Colussus, grafik ve performans olarak oldukça başarılı. Karakter animasyonlarından, çevre detaylarına ve silah animasyonlarına kadar her şey özenilerek yapılmış. Geçmişte olduğu gibi Wolfenstein serisi first person shooter oyunu yapan firmalara ders veren bir oyun olmuş.