onurakbastde@gmail.com
Evet, meşhur şarkıdır. Bence insan olabilmenin hayatımızın en orijinal kısmı olan çocukluğumuzda saklı olduğunu hayalen çocukluğuma doğru her seyahatimde ruhumun en temiz yerlerine kadar duyarım. Aşk denilen durumun bir psikolojik vakıa olmadığını ancak bana o iklimden (çocukluğumuzdan) getireceğiniz bir delille ispat edebilirsiniz. Zaten aşk da çocukluk değil mi? Fragmanından senaryosuna doğru bir tümevarım metodu izlediğimizde, önümüzdeki sezon Show TV’de ekrana gelecek “Keşke Hiç Büyümeseydik” dizisi de tam da bu ileti etrafında izleyenlerin karşısına çıkacak. Hala ölen masumiyetine ağıt yakacak kadar temiz yürekler izlesinler…
UFAK TEFEK DEĞİL, SERİ AYOL SERİ
Desem ki, “Ufak Tefek Cinayetler” dizisi bir değil birçok cinayet etrafında dönecek, yeni isimler girerken, dizinin –bana göre – güzellik abidesi Arzu (Tülin Özen) birkaç bölüm sonra ölecek… Vallahi ben demesem de konu komşu öyle diyor, laf aramızda…
BİR KIŞ HAYAL EDİYORUM
Şu yaz mevsiminde gece gündüz hayalimde düşümde iki şey var. Biri bu sıcaklardan kurtulmak, diğeri korku ve polisiye ile süslü ekranlarla kuşatılmış uzun geceler…. Çok mu şey istiyorum sizce?
MEHMET GÜRELİ: THE BEATLES VE BOB DYLAN’DAN ÇOK ETKİLENDİM
Birileri, kendileri gibi fani olan putların gölgesinde cennet satsa da… Sözümüz sohbetimiz “ötekini” din, ırk, siyaset ve benzeri hırslar etrafında (onlar da bizim olmayan) tekfir, tahkir edip hainlikle itham etse de. Kalitemiz giydiğimiz marka, yaptığımız birikim, bindiğimiz modelle ölçülse de. Bu gezegenin göreceği günler varsa daha, bilim, akıl, düşünce, sanat, kültür her zaman ebedi pirim yapanlar olarak kalırken, şu önceki saydıklarımız sahipleri ile çürüyecektir… Ben buna CNN Türk’te Mehmet Turgut ve Mehmet Güreli’nin Falan Filan programındaki sanat yüklü sohbetlerinde anladım.