Bir tren camından dünyayı görmek

Hande Sönmez

hande.sonmez@gmail.com

Barış Bıçakçı’nın Pelin Esmer’le kaleme aldığı “İşe Yarar Bir Şey” filmi son derece başarılı bir deneyim olmuş.Son dönemin gözde yazarlarından olan Barış Bıçakçı’nın sevilen romanı “Bizim Büyük Çaresizliğimiz” beyazperdeye aktarılmış ve sonucu da hiç fena olmamıştı. Bıçakçı, altı yıl sonra “11’e 10 Kala” ve “Gözetleme Kulesi”  gibi filmleriyle rüştünü ispatlamış olan Pelin Esmer ile el ele vermiş ve ortaya en amiyane tabirle; “şiir gibi” bir film çıkmış.

“Bir tren camından dünyayı görmek”

Filmin büyük bir kısmının trende geçmesi sebebiyle bir yol filmi yakıştırmasını da pek ala yapabileceğimiz “İşe Yarar Bir Şey”, bizi de trenin içindeki bir yolcu konumuna sokuyor. Kendisini beyazperdede görmeyi ne kadar özlediğimizi bir kez daha anladığımız Başak Köklükaya’nın muazzam performansında can bulan şair Leyla’nın gözünden dünyayı gördüğümüz ve Teoman’ın da bir şarkısında geçtiği üzere; haline bazen üzülüp bazen ise kabullendiğimiz sekanslarla örülü bir yolculuk bu… 

Filmi izlemiyor, “okuyorsunuz”

Aklı oyunculukta olan hemşire Canan (Öykü Karayel) ile Leyla’nın gözümüzün önünde gelişen dostluklarını, Leyla’nın bira içişini, yemek sipariş edişini izlemek adeta bir kitap okumak gibi. Sanki film izlemiyor kitap okuyorsunuz. Seyirciye geçen hissiyat - Bıçakçı’nın yazarlığına yabancı olsun olmasın- kesinlikle bu… Detaylarda gizli hayatın bize söylediklerini bulmakta bir usta olan Bıçakçı’nın kaleminin etkisi net şekilde hissediliyor. Pelin Esmer’in de bu yolu kendi tarzına en güzel şekilde adapte ederek ortaya yılın en iyi yerli filmlerinden birini çıkarmayı başardığı aşikar.

Oyuncular hikâyeye en iyi şekilde hizmet ediyor

Başak Köklükaya Leyla’da sahiden eşine az rastlanır bir performans sunuyor. Leyla’ya yol boyunca eşlik eden ve vicdan muharebesi yaşayan Canan’da ise Öykü Karayel tüm doğallığıyla parlıyor. Yiğit Özşener ise şüphesiz, az görünse de görmekten hep mutlu olacağımız oyunculardan. Bu durum İşe Yarar Bir Şey’de de bozulmamış. Göründüğü anları özel kılıyor.

Yılın en iyilerinden

Bana kalırsa yılın en iyi yerli yapımlarından biri olan “İşe Yarar Bir Şey” yaşadığımız coğrafyaya ve onun mevkii-konum fark etmeksizin acı çeken insanlarına hakkını veren bir iş. “Kabullenmişlik” ise filmin her karesinde hissedilen en yoğun duygu. Acı çeken ama bununla barışık yani yetişkin insanların hikâyesini olabilecek en şiirsel şekilde anlatan film vizyona bu hafta girdi.