Bir kişisel dönüşüm hikâyesi

Zekiye Olgaçay
Zekiye Olgaçay

Kişisel gelişim, farkındalık ve benzeri çalışmalarda sürekli “dönüşüm” kelimesi geçiyor, dönüşüm tavsiye ediliyor, dönüşmek gerektiği söyleniyor. Peki, dönüşüm nedir ve ne işimize yarayacak?  

GÖLGE YANINI BULMAK

Kişisel gelişimde bahsedilen “dönüşüm” hayatımızda istediğimiz gibi gitmeyen bir alanın ya da durumun kaynağının kendi iç dünyamız olduğudur ve iç dünyamızın dönüşmesi anlamındadır. Buradan yola çıkarak içinde bulunduğumuz durumu değiştirmek için içimizde buna sebep olan olumsuz veya gölge yanı bulup ışığa çıkarmamızla hayatımızda bu alanın bizi mutlu edecek bir hale dönüşmesidir. Dönüşüm çok farklı yöntemlerle gerçekleşebilir ama kullandığım ve bu örnekte gerçekleşen yöntem “regresyon” dur. Daha detaylı anlaşılması adına bir örnek paylaşacağım. Bir danışanım yaklaşık iki yıl önce ilk seansa geldiğinde iş hayatıyla ilgili büyük bir sıkıntı içindeydi. Daha sonra başka konularda da kendisiyle çalışmalar yapmamıza rağmen aslında bugün tamamen çok mutlu olduğu duruma sadece tek bir seansla ulaştı. Çalıştığı işyerinde bağlı olduğu müdürüne tahammül edemediği, adeta canavar gibi gördüğü, nefret ettiği ve kendisinden nefret edildiğini düşündüğü bir aşamadaydı. Bu durum bütün hayatını etkiliyordu. Seansı gerçekleştirdiğimizde birkaç farklı konu ortaya çıktı ama en büyük farkındalığı sağlayan geçmiş yaşamıyla ilgiliydi. Kendisini iki kız kardeş olarak gördüğü bu geçmiş yaşamında ciddi ve sorumluluk sahibiydi, kız kardeşi ise çok rahat, eğlenceli yani ona göre sorumsuz biriydi. Kardeşi onu pek sevmiyordu ve o hep kardeşine bir şeyler yapması gerektiğini söylüyor ve hatta şu anda müdürünün ona davrandığı gibi davranıyordu. Bu hayatında da kendisinin bir kız kardeşi var, yine kendisi daha sorumluluk alan abla rolünde. Seans sırasında bir farkındalık yaşadı; herkesin istediği gibi davranabileceğini ve müdürünün kendisini takdir etmediği için mutsuz olduğunu fark etti. Kendisi de geçmiş yaşamında kardeşini olduğu gibi kabul ve takdir etmiyordu. Bu olayın sebebinin kendi yansıması olduğu ve müdürünün sadece işler daha iyi olsun diye bu şekilde davrandığını anladı. Aslında bireyin kendi yaptığı işten emin olduğu zaman kendisini takdir edebileceğini fark etti. Burada ciddi dönüşüm ve yeniden programlama ve olumlu kodlar entegre etme çalışmaları da yaptık. 

SONUNDA TERFİ ETTİ

Sonrasında kendisini dahi hayrete düşürecek şekilde müdürüne olan tüm duyguları ve yaklaşımı da değişmeye başladı. Müdürünün tüm davranışları da kısa bir süre içinde olumlu olarak değişti, eskiden olduğu gibi davransa bile danışanım eskiden duyduğu olumsuz duyguları hissetmiyor, hiçbir şekilde kişisel almıyordu. Önce arkadaş oldular bugün ise dostluk geliştirdiler. Bu süreçte müdürü bir sağlık problemiyle karşılaştı, işyerinde ona en büyük desteği veren kişi danışanım oldu, bir süre için izne ayrılmak zorunda kaldığında müdürünün görevlerini de üstelendi ve başarıyla gerçekleştirdi. Bu doğrultuda şirket de başarısını takdir ederek kendisini oldukça iyi bir pozisyona müdür olarak terfi ettirdi. Bu konuyu fark edip çözmeseydi ve belki de şirketten ayrılsaydı dahi başka bir yerde, başka bir şekilde kendisine yine bu şekilde davranan ve hissettiren başka bir müdür, otorite figürü hatta arkadaş veya sevgiliyle karşı karşıya kalacaktı. Çözemediğimiz konular gölgemiz gibi peşimizden gelmeye devam ederler ta ki dönüp o gölgenin gözlerinin içine bakıp gerçekle yüzleşinceye kadar. Ancak, o zaman artık konu bitmiş ve özgürleşmişizdir.