Bennu Yıldırımlar: Canlandırdığım roller hayata karşı deneyim kazanmamı sağlıyor

Başak Bıçak

basakbicak@gmail.com

Bu hafta vizyona giren Ağustos Böcekleri ve Karıncalar’ın oyuncusu Bennu Yıldırımlar ile filmini, hayat verdiği karakteri ve Türk sinemasını konuştuk. 

2009'dan beri herhangi bir sinema filminde rol almadınız. Neden bu kadar ara verdiniz?

İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda oyunlarım hâlâ devam ediyor. O yüzden gelecek sinema projelerinin yaz dönemine denk gelmesi benim için önemli bir durum. Yoksa özellikle bir ara verme kararım olmadı.

Sizi daha çok dram ağırlıklı ve belli bir derinliği olan rollerde izliyoruz. Bir projeyi kabul ederken nelere dikkat ediyorsunuz?

Öncelikle senaryosuna dikkat ediyorum. İçinde bulunma isteği uyandırması çok önemli. Sonrasında oynayacağım kadro, yapımcı, yayınlanacağı kanal ve yönetmen kabul etmemi belirliyor.

ÖDÜLLÜ FİLMLER DAHA ÇOK İZLENSİN

Ağustos Böcekleri ve Karıncalar’da evden yıllar önce ayrılan Selma karakterini canlandırıyorsunuz. Bu rolde sizi en çok etkileyen şey neydi?

Oyunculuk kariyerimde çokça çocuklu ailelerin olduğu öykülerde yer aldım. Bu hikâyede de dört kardeş var. Biri eve bile giremiyor diğerleriyle karşılaşmamak için. Ama ben eve girebilen bir karakteri canlandırıyorum. Ölüm döşeğindeki bir babanın olduğu evde birbiriyle yakınlaşıp anıları tazelemeye çalışan, bir yandan da  birbirini tartan çocukların yaşadığı duygusal gelgitleri yansıtıyor. Kendimce ben de bu rollerde deneyim kazanmış oluyorum hayata karşı.

Film hayatın çok acımasız gerçeklerinden birini yine aynı acımasızlıkla seyircinin yüzüne çarpıyor. Günümüz sinemasında güçlü ve gerçekçi senaryolar bulmak kolay değil. Günümüz Türk sineması için ne düşünüyorsunuz?

Bizim senaryomuz kara mizahı da barındırıyor, şaşırtmalı virajları da var. Sinemamızın önemli gerçekliği sanırım seyirciyle buluşması ve karşılığını bulması. Ancak karşılığını bulduğu tür genelde komedi oluyor. Fransa’dan sonra kendi filmini izleyen önemli bir seyirci topluluğuna sahibiz. Komedi filmlerimizin dışında yapılan filmlerin dünya sinemasında da     aldığı ödüllerle özel bir yeri olduğuna inanıyorum. Gönül ister ki ödül almış filmler daha çok kişi tarafından izlensin...

Bu filmde oynamakta zorlandığınız bir sahne oldu mu?

Her deneyim benim için en başından zorlayıcıdır. Zaten yeni bir karakteri yaratmak başlı başına kolay olmayan bir şey. 

Kendimi şaşırtmak benim için önemli, sonrasında da beni izleyen seyirciyi de şaşırtabiliyorsam bunun keyfi inanın daha da büyük.

KOMEDİYE YATKINLIĞIM VAR AMA…

Deneyimli bir oyuncusunuz. Pek çok karaktere hayat verdiniz. İsteyip de bir türlü canlandıramadığınız, içinizde uhde kalan bir karakter var mı?

Kenan Işık'ın yönettiği Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur adlı romanının tiyatro uyarlamasında yer almıştım. Bir film uyarlaması olursa tekrar Nuran karakterini oynamak isterim.

İzleyici sizi komedi ağırlıklı projelerde pek göremedi şimdiye kadar, komedi yapmayı düşündüğünüz oluyor mu?

Komedide oynamayı ben de çok isterim, yatkınlığım da vardır. Fakat bu yönümü gösterecek bir projeyle henüz karşılaşmadım.

Son olarak önümüzdeki dönemde yer almayı düşündüğünüz yeni projeler var mı?

Her anlamda beni mutlu edebilecek bir projede yer almayı ben de tabii ki istiyorum. Bunun için gelen senaryoları değerlendiriyorum.