Benim yaptığım dijital dünyada şövalyelik

AYSUN YILDIZ GÜNGÖR

aysun.yildiz@aksam.com.tr

Bora Öztoprak 90’ların unutulmaz efsane popçularından… Son Bir Kez, Gidiyorum, Seni Seviyorum gibi pek çok şarkısıyla her birimizde mutlaka iz bırakmıştır. Öztoprak yeni single’ı Cümle Yalan’la sevenleriyle buluştu; biz de bu vesileyle bir araya geldik. 90’lar tadındaki şarkının çıkış hikâyesini, uzun yıllar süren mutlu evliliğinin sırrını konuştuk.

Bora Bey, nasılsınız gündeminizde neler var bu sıralar?

Teşekkür ederim, nasıl olsun yoğun bir tempodayızkoşturup duruyoruz…

Yeni single’ınız Cümle Yalan hayırlı olsun. Şarkıyla ilgili geri dönüşler nasıl?

Geri dönüşler çok iyi. En son 1 buçuk yıl önce single çıkarmıştım. O yüzden dikkatliyim, bu süreçte neler değişmiş. Biraz fazla inceliyorum; ne oluyor, ne bitiyor diye. 

Nasıl bir kitle dinliyor sizi?

Genelde üniversite mezunu bir kitlem var, yüzde 70’i de kadın dinleyicimin.  

Bu şarkı 90’lar tadında diyebilir miyiz?

Bilmiyorum ama ilk dinleyenlerin söylediğine göre klasik Bora Öztoprak şarkıları tadında. 90’lar havası mı bilemem onu da dinleyici söylesin… 

Single çıkarmak için neden beklediniz bu kadar?

Aslında çok sebebi var. İlk nedenim vakitsizlik… Sevgili Emre Kınay’la bir proje yapıyoruz ve il il geziyoruz, yoğunuz. Öte yandan benim solo programlarım ve sahne konserlerim oluyor. Böyle bir tempoda tembelleşiyor insan. Stüdyoya kapanıp yeni bir şarkı yazmak zor geliyor.  

Şarkıyı nasıl yazdınız?

Sevgili eşim Çiçek Dilligil’le yazdık. Yıllar sonra onu da bulaştırdım bu işe (gülüyor). Müziği bana ait, yıllardır beraber çalıştığım orkestramla yaptık. Tamamı canlı çalınan bir iş oldu. Biraz dijital dünyada şövalyelik gibi oldu benim ki ama önceden de böyleydi müziğim. Kendimi dijital alana hep canlı enstrümanlarla attım…

Bunun değeri biliniyor mu sizce?

Biliniyor, bir kere daha uzun soluklu ve daha sıcak oluyor. Bir grup yeni çıkan şarkıların arasında dinlediğin zaman canlı çalınmış şarkılar hemen fark ediliyor. Son dönemde 90’lar talep edildikçe insanlar da samimi müzik yapmak istiyor. Canlı enstrümana dönen çok. 

POPÜLARİTEM GİT GİDE ARTIYOR

90’lar dönemi takipçilerinize ne oldu?

Onlar hep takipte, hiç bırakmadılar… Fakat 90’lardan bu yana yeni bir nesil var.  Sahneden mi, internet paylaşımlarından mı bilemiyorum neden ama o yeni nesil içinde popülaritem git gide artıyor. 23-24 yıl önce çıkardığım şarkılar yeniymiş gibi dinleniyor. 

Yeni çıkıp tutmayan şarkılar hakkında ne düşünüyorsunuz?

İster istemez bir eleştirici yapacağım; müzik piyasası maalesef yerlerde sürünüyor. Maddi açıdan eski getiriler artık yok. Yapımcılar bir proje yapıyor ve bir an önce geri dönüş alıp para kazanmak istiyor. Dolayısıyla çabuk ve anlaşılır şarkılar yapılıyor, bu yüzden hepsi birbirine benziyor. İnsanlar da bu şarkıları çabuk tüketiyor. Radyocularda aynı şekilde; bazı yapımcıların şarkılarına daha fazla yer veriyorlar ve birbirine kenetlenmiş durumdalar. Biraz daha bağımsız yapımcılar ve sanatçılar kendi özgün işlerini çıkartmaya çalıştıklarında onlar bu kargaşanın içinde yer bulamıyorlar. Dolayısıyla şarkılar, sesler ve tipler birbirine benziyor. Şu an bir fabrikasyon durumu var ama geçici bir durum. Bir yandan Meslek Birlikleri’nde olduğum için, bu konuyu yakından takip ediyorum…

Bir ara tiyatro öğrencilerine ders veriyordunuz, devam ediyor musunuz?

Evet, Müjdat Gezen Sanat Merkezi Aktor Studio’da “Şan hocası” diye geçiyor ama ben “Vokal koçu” diyorum. Öğrencileri müzikal oyunlara çalıştırıyorum. 

Aslında yoğun bir programınız var.

Evet, oldukça yoğun… Bir taraftan Meslek Birliği çalışmalarında Yönetim Kurulu’ndayım. Öte yandan provalar var, öte yandan her cumartesi Caddebostan Ark’ta sahne alıyorum. Konserlerimiz devam ediyor. Cümle Yalan’dan sonra yeni single’ım da hazır. Üç, dört ayda bir rutine gireceğiz galiba. Ayrıca genç bir arkadaşımızın single hazırlığındayız, yapım firmamdan çıkaracağım inşallah. Bir de şimdiden söylemeye gerek var mı bilmiyorum ama oğlum Ardahan’ın bir single projesi var. 

Şarkılar sizden mi?

Kendi yazdığı bir sürü şarkı var. Bu yoğun gündemde onu ikinci plana attığım için kızgın bana ama…

Oğlunuzun şarkıcı olmasını ister miydiniz?

Ardahan hep tiyatrocu olacakmış gibi davrandı, çok ciddi eğitimlerde aldı. Bu arada 5-6 yaşından beri piyano eğitimi de alıyor. 18 yaşını geçtikten sonra onun içinden bir şarkıcı çıktı.  Şimdi yurt dışıyla temasta, orada şarkı yazarlığı üzerine okula gidecek…

ZAMANIMIZDAN TAViZ VERMiYORUZ

Siz bu yoğunluk arasında evinize ve eşinize nasıl vakit ayırıyorsunuz?

Çiçek’in de çok ciddi yoğunluğu var. Bazen şöyle oluyoruz; kapıda selamlaşıyoruz, o içeri ben dışarı ya da tam tersi… Ama ailecek çok kaliteli vakit geçiriyoruz, ne kadar yoğun olursak olalım kendi zamanımızdan taviz vermiyoruz…

Arkadaşlarınızla görüşebiliyor musunuz?  

Görüşüyoruz, hepsine vakit buluyoruz. Biz sokakta yaşayan bir aileyiz. Arkadaşlarımızla olmayı seviyoruz, Ardahan’da Çiçek’te öyle. 

Uzun yıllar süren evliliğinizin sırrı ne?

Birbirimizi çok kasmayıp birbirimizin alanlarına müsaade etmemiz olabilir. Arkadaş alanlarımız biz de çok özgür, çok rahat. Bir de oğlan büyüdükten sonra biz Çiçek’le yaklaşık 5-6 yıldır balayında gibi yaşıyoruz. 

90’larda neyi özlüyorsunuz?

O dönem daha çok müzik vardı galiba. 90’larda keşifteydi her şey… Bizim arabeskle tanıştığımız, arabesk dinleyeninde popla buluştuğu zamandı. Dolayısıyla herkesin birbiriyle buluştuğu dönemdi.