aysun.yildiz@aksam.com.tr
90’ların unutulmaz sanatçısı aynı zamanda hüzünlü şarkıların mimarı Soner Arıca’nın, yeni single’ı “Seni Almazsam”la sevenleriyle buluştu. Arıca, “Hüzne yakın ve romantik biriyim; ama içimde çok eğlenen, neşeli ve esprili biri de var” diyor. Bu kez giderli bir şarkıyla sevenleriyle buluşan sanatçıyla bir araya geldik; çektiği 69. video klibini ve projelerini konuştuk.
Yeni single’ınız “Seni Almazsam” ın yolu açık olsun. Şarkının sözleri de size ait olduğu için gönül rahatlığıyla soruyorum; “Beni vursunlar… Beni yaksınlar… Seni Almazsam” diyorsunuz, kimi almazsanız sizi yaksınlar?
Şarkıları yazdığım zaman yoğun bir duygunun içinde oluyorum, doğru; ama sonra neye ve niye yoğunlaştığımı hatırlamamaya başlıyorum. Bu kesinlikle politik bir cevap değil, belki de bir tür duygularımı otomatikman korumaya alma şeklimdir, kimseyi de fazla şımartmayalım şimdi (gülüyor). Şaka bir yana aşk ya da sevgi neyse onurlandırılması lazım; ama şu an beni ateşe atsınlar dedirten biri yok, beklerim tabii o ayrı (gülüyor).
“Seni Almazsam” yeni yazdığınız bir şarkı mı, yoksa sandıktan mı çıktı?
Çok yeni değil... Bir türlü bitemeyen bir albüm çalışmasının içerisindeyim, o repertuardan çıktı. Sandık dolu aslında bir an önce onları toparlayıp, başka solist arkadaşlarımla da paylaşma zamanı geldi. Gerçekten son üç yıldır iyi bir üretimin içerisindeyim sanki anahtar çevrildi ve ilginç bir kapı açıldı.
Biz sizin “Saklı”, “Derbeder” halinize alışkınız; ama bu şarkıda bir gider durumu var. Günlük hayatınızda giderli bir tarafınız var mı?
Espriyle karışık vardır komik de oluyorum, kendime güldüğüm bile oluyor “Bu hal de nereden çıktı” diye, aslında hepimizde değişik ruh halleri var. Önemli olan bunun bipolar bozukluk gibi ortaya çıkıp, kafa karıştırmaması ki Allah’a çok şükür kimseye dert olmadım bugüne kadar, bugünden sonrasını bilemem (gülüyor). Ağırlıklı olarak hüzne yakın ve romantik biriyim; ama içimde çok eğlenen, neşeli ve esprili biri de var. Bu halimi ortaya çıkarabilenler de çok şanslı bence seviyorum kendimi ben, renkliyimdir.
DEĞİŞİK İŞLERE MEYLİM YÜKSEK
Çok modern; ama özünde 9/8’lik bir şarkı “Seni Almazsam”… Pop müziğin içine Hip hop hatta R&B müziği aldığı bu dönemde sizin ters köşe 9/8’lik bir şarkıyla çıkmanız çok cesurca geliyor bana… Siz neler söylemek istersiniz?
Çok frapanca göstermedim; ama hep cesurdum zaten yaptığım klipler, remixler… Zamanının ilerisinde işler oldu çoğunlukla, ben Kova burcuyum ve değişik işler yapma meylim çok yüksek. Beni inandıran herkesle marjinal işler için iş birliği yapabilirim. Müzik konusunda cesaretim gün geçtikçe de artıyor zaten, yeni düşünen herkese açık davetiye yollayalım buradan, yaşam cesurları seviyor “Seni almazsa” kendi içinde o kadar yüksek enerji barındırıyor ki modaya uyar mı, uymaz mı diye düşünerek vakit kaybedemezdim.
Şarkılarınız kadar, şarkılarınıza çektiğiniz video klipler de konuşuluyor. Bu şarkınızın klibi İstanbul’un 12 farklı semtinde çekildi. Çekimler sırasında başınıza enteresan bir olay geldi mi?
Son üç yıldır aramızda büyük bir sinerji olan Gökhan Özdemir’le planlıyoruz klipleri ve çok da iyi işler yaptık, zaten taklitleri de yapıldı çokça (gülüyor). Bu klip benim en az yorulduğum klip oldu; ama dansçı arkadaşlar ve ekip için durum tam tersiydi çok sıcaktı ve o kadar değişik yerde çekim kolay değil. Teknik olarak da şahane bir iş çıkardılar, çoğu kişi ilk bakışta greenbox tekniği zannediyor; ama değil, Gökhan’ın şahane kurgusu sebebiyle öyle anlayanlar oldu.
“Seni Almazsam” ın video klibi 69. klibiniz. Bir röportajınızda; “Kliplerime bir villa parası harcadım” demişsiniz, geriye dönme imkânınız olsa yine harcar mıydınız?
Tereddütsüz evet, bütün bu işlerle ilgili bazen şunu yapmasa mıydık diye düşündüğüm de olmuştur; ama o sorgulamanın üzerinden hemen geçiyorum, yapılan her şeyin bütünü benim bugünümü oluşturdu. Şimdi böyle söyleyince çaresiz ve arabesk bir söylem gibi duruyor o yüzden altını çizmemiz gereken şey şu; yaşamımı devam ettirecek şeyler yerli yerinde, sadece klipler ve şarkılar dışındakileri stoklamadım. Yani üç ev, beş araba gibi filan… Benim kim olduğumu ifade edecek şey şarkılarım ve kliplerim, diğerlerini ben bu dünyada fiziksel olarak olmayınca kimse hatırlamayacak.
GURUR DUYDUĞUM BİR PROJE OLDU
YouTube için hazırladığınız akustik albümünüz çok dikkat çekti. Projeyi sizden dinleyebilir miyiz?
Aslında youtube kanalı için özel içerik hazırlamak üzere yola çıktık; ancak iş büyüdü hücum kayıt yaptık, hem orkestra hem ben hem de Gökhan iyi iş çıkardık. Repertuar da ilginç oldu. Devamı gelecek gibi görünüyor hem de sürprizlerle... YouTube için bu başlık altında çok şey yapıldı; ama bizim görsel sunum başı çeker bence çok kaliteli, gurur duyduğum bir proje oldu.
Çok yönlüsünüz… Bir tarafta müzik, konserler devam ederken, hafta sonları TRT FM’de radyo programı yapıyorsunuz. Bir de eğitmenlik yönünüz var. Hepsine yetişmek zor olmuyor mu?
Yetişmek değil de bazen sosyal hayatla ilgili planlamalarda zorluklar yaşıyorum, arkadaşlarım daha şikâyetçi bu durumdan. Ben hayatla ilgili yolculukta biriktirdiklerimi paylaşma süreci diyorum, mümkün olduğunca “Zor” kelimesini aklımdan geçirmiyorum. Belli bir planlamayla hepsi oluyor ve hepsinin birbirine olumlu etkisi var. Şimdilik böyle bu süreç, yarınları bilmiyoruz; ama ben hep çalışkan olacağım, Allah izin verdiği sürece boş durmam imkânsız.
Geçen yıl karavanla tatile çıkmıştınız diye hatırlıyorum. Herkesin hayalinde bir karavan tatili vardır. Öneriyor musunuz? Bu yıl tatil rotanızda nereler var?
Kesinlikle öneriyorum. Tekne de Karavan da ikisi de harika, yaratıcı yönünüzü destekliyor. Sadece kısa tatil değil bir süre kalabilirim de… Bu sene düzenli ve uzun bir tatilim olamayacak 16 Ağustos’ta doğduğum yerde bir konserim olacak, 12 yıl aradan sonra olacağı için heyecanlıyım. O dönemde Fatsa’da 4 - 5 gün geçirip; sacda midye, balık tutma gibi çocukluğumdaki tatil duygusuna uzanmak istiyorum.