Benim için bugüne dek 100 eser yazıldı

MEHMET EMİN DEMİREZEN

emin.demirezen@aksam.com.tr

Avi Avital yarın Doğuş Grubu’nun kurucu desteğinde düzenlenen Bodrum Müzik Festivali’nde sahne alacak. Bodrum’da vereceği ilk konseri öncesi usta mandolin sanatçısı Avital ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Avital, “Mandolini sadece sırlarını keşfetmek istediğim zaman düşünüyorum. Mandolin tam anlamıyla keşfedilmemiş bir enstrüman!” diyor. 

Bodrum’da sizden ve L’Arpeggiata’dan ne tür bir performans bekleyebiliriz?

L’Arpeggiata’ya yenilikçi ve heyecan verici yaklaşımlarından, eski müziği sanki günümüz müziği gibi sunmalarından dolayı her zaman hayran olmuşumdur. Ben de bu fikre çok inandığım için, eski dönem müziklerini günümüz seyircileri için heyecan verici kılmak istiyorum. Bu müziklerin kuşak farkı olmadan her dönem için çok etkileyici müzikler olduğuna inanıyorum. L’Arpeggiata ile paylaştığımız ortak nokta; klasik batı müziğinin halk ve geleneksel müzik türlerine dayanan sınırları etrafında dolaşıp onları genişletmek.  Bu yüzden Bodrum’daki bu ilk birlikteliğimizde Balkan ve güney İtalyan danslarından oluşan ruha dokunan müziklerle birlikte dinleyicilerin içlerini kıpır kıpır edecek bir program olacağını düşünüyorum.

Bazı sanatçılar çaldıkları enstrümanlar birleşerek bir bütün haline geliyorlar. Sizin mandolin ile ilişkiniz de oldukça olağanüstü... 

Mandolin hakkında çok fazla şey düşünüyorum ama aynı zamanda hiçbir şey düşünmüyorum. Yani şu ki mandolini sadece sırlarını keşfetmek istediğim zaman düşünüyorum. Mandolin tam anlamıyla keşfedilmemiş bir enstrüman, benim tarafımdan bile. Yeni anlatım tarzları bulmak için her zaman yeni renkler bulmaya, cümleleri farklı şekillerde ifade etmeye çalışırken aynı zamanda yeni eser siparişleriyle repertuarı genişleterek, enstrümanın tekniğini de geliştirmeye çaba gösteriyorum. Tabii bütün bunları yaparken öteki tarafta da enstrümanımı çalarken telleri düşünmeden mandolinin kollarımdan kaybolduğunu hissedip neredeyse vücudumun bir parçası haline gelip benim sesim olarak çıktığını düşünüyorum. 

Mandolinin çağdaş müzik içindeki yeri nedir?

Bugüne kadar benim için yaklaşık 100 eser yazıldı. Bunu söylemekten mutluluk duyuyorum çünkü 100 yıl önce gitar için neler olduysa bugün de aynı şeyler mandolin için oluyor. Günümüzde daha fazla besteci mandolin için yazmak için hevesli, daha önce demedikleri bir şeyi yapmaya doğru adım atmak için daha cesurlar. Benim için yazılan ve önümüzdeki yıllar için yazılamaya devam eden bu eserlerden bazılarının gelecekte mandolin çalan sanatçıların ana repertuarları olacağı kesin. Ve bu eserlerin yaratılmasında rol oynamaktan mutluluk duyuyorum.

Dünyanın her köşesini gezen bir gezgin olarak, Türkiye’yi nasıl tanımlarsın?

Ben İsrailliyim, ailem Faslı ve yetişkin yaşlarımın 8 yılını İtalya’da yaşayarak geçirdim. Akdeniz benim evim. Akdeniz kıyılarının gıpta edilen köşelerini zenginleştiren kültürün nüanslarına hayranım ve aynı zamanda etrafındaki benzerlik çizgisini hissedebilirsiniz. Türkiye’yi birçok kere ziyaret ettim ve burada çaldım ve geri gelmek her zaman bir zevk. Ayrıca, Türk Müziği’ne kişisel bir ilgim var. Şunu da söyleyeyim Bodrum’da vereceğimiz konserde Türk ezgisinin olduğu bir parça da çalacağız.

Konser vermeyi düşlediğin özel bir yer var mı?

Geçmiş yıllarda, hayallerimin yeri diyebileceğim birçok yerde konser verdim. Hayallerimi gerçekleştirdikten sonra yerine başkaları geldi. Ama daha çok ne çalacağım ve kiminle çalacağım ile bağlantılı yerlerdi. 

HERKESİN HAYATINDA SANAT OLMALI 

Uluslararası bir geçmişe sahip olmak sanatçı olmaya nasıl bir katkı sağlıyor?

Bence seyahat etmek ve farklı kültürleri, insanları deneyimlemek herkes için önemli. Her karşılaşmam, ziyaret ettiğim her yeni yerler ve deneyimler her zaman yanımda taşıdığım görünmez çantama giriyor.

İnsanların klasik müziğe karşı bir önyargıları var. Bunun için herhangi bir çözüm var mı?

Eğlence ve sanat arasında farklılık var. Hepimiz tüketilen eğlenceden zevk alıyoruz. Ben de dâhil olmak üzere; günlük bazda, filmden, pop şarkılardan ve komik Youtube videolarından… Sanat ise size başka bir şey veriyor. Bence herkesin hayatında sanat olmalı!