katrepaper@hotmail.com
İstikbalimizi emanet edeceğimiz gençlerimizi tehdit eden en önemli(!) unsurların başında “uyuşturucu” bağımlılığı gelmektedir. Örf ve kültürümüze ait değerlerle beslediğimiz duygularımızdan uzak kalmış gençliğimizin; hayattaki amaçları ve gelecek heyecanları maalesef kaçmak üzere... Dahildeki ve hariçteki nasipsizler ise “Doyumsuzluk” hastalığına kapılan gençlerimizi; bu vesile ile uyuşturucu bataklığına çekmektedirler. Emniyet güçlerimizin hemen her gün büyük bir özveriyle yaptığı operasyonlar ise; uyuşturucu baronlarının sahada at koşturmasının önüne ne yazık ki geçemiyor. Maalesef her gün yüzlerce gencimiz, mezkur örümcek ağının içine gözümüzün önünde düşmektedir.
AİLELER DİKKAT!..
Uyuşturucu diye tasnif edilen illeti, gençlerimize meşru gösteren sebeplerden en etkilisi “arkadaş” çevresidir. Çocuklarımızın karakterinin oluşmaya başladığı ergenlik çağlarının verdiği etki de unutulmaması gereken bir başka olgudur. İşte bu sebepten dolayı, aileler ergenlik çağındaki geleceğimizi sıkı takibe almalı, gerekirse bir “uzman desteğine” başvurmalıdır.
BAĞIMLI SAYISI 29 MİLYON OLDU
Uyuşturucu bağımlılığı ve kaçakçılığına dikkat çekmek amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ilan edilen 26 Haziran Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü’nde her yıl farkındalık sağlamaya yönelik etkinlikler düzenleniyor. BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin hazırladığı Dünya Uyuşturucu Raporu da bu günde açıklanıyor. 26 Haziran’da açıklanan BM 2016 raporuna göre, dünya genelinde uyuşturucu bağımlılarının sayısının 29 milyona ulaştığına dikkat çekildi.
BULAŞICI HASTALIKLARIN DA YAYILMASINA SEBEP OLUYOR
Rapora göre, yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 5’i, bir başka deyişle 15-64 yaşları arasında yaklaşık 250 milyon kişinin 2014 yılında en az bir uyuşturucu maddeyi kullandığı görülüyor. Madde kullanım bozukluğu olan kişilerin sayısı altı yıldan beri ilk defa artarak 27 milyondan 29 milyona ulaşmış bulunuyor. Rapora göre, 29 milyon kişi arasından yüzde 14’ü HIV’li olmak üzere, yaklaşık 12 milyon kişi damar içi uyuşturucu kullanıyor. 6 milyon kişi de Hepatit C virüsü taşıyor. Madde kullanım bozukluğu olan her 6 kişiden ancak 1’i tedavi oluyor.
EN FAZLA ÖLÜM AMERİKA’DA
Rapor, erkeklerin esrar, kokain veya amfetamin kullanma olasılıklarının kadınlara oranla 3 kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Bunun yanı sıra kadınlar, opioid ya da sakinleştiricileri tıbbi amaçlar dışında kullanmaya daha eğilimliler. 2016 raporunda uyuşturucuya bağlı ölümler Asya’da 85.900, Amerika’da 52.500, Afrika’da 39.200 olarak kaydedildi.
SENTETİK UYUŞTURUCUDA ARTIŞ VAR
2009-2014 yılları arasında en yaygın şekilde üretilen uyuşturucunun esrar olduğu tespit edilirken, 2015’te haşhaş üretimi düşüşe geçmiş, kokain üretimi ise artmıştır. Esrar, dünya çapında en çok kaçakçılığı yapılan uyuşturucu olma özelliğini sürdürmektedir. Bunun yanı sıra, sentetik uyuşturucu ele geçirme operasyonlarında gözle görülür bir artış izlenmiştir.
İNTERNET ÜZERİNDEN SATILIYOR
Rapor, “dark net” olarak bilinen internet üzerindeki gizli pazarda yapılan uyuşturucu ticaretinin son yıllarda arttığını gösteriyor. Bu durum, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde uyuşturucuya erişimi kolaylaştırarak yeni kullanıcıları cezbedebileceği düşüncesiyle endişe uyandırıyor. Esrarın yüzde 25’i ekstazi türü uyuşturucuların yaklaşık yüzde 40’ı, hallüsinojen türü olan LSD’lerin yüzde 30’u internet ortamında satılmaktadır.
MİAD’LI KADINLARIN AMATEM PROJESİ
Geçtiğimiz günlerde Sabah gazetesi yazarı sayın Ferhat Ünlü ile birlikte Malatya’ya günü birlik bir seyahatimiz olmuştu. Bu vesile ile, İnönü Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor Ahmet Kızılay hocamızı da ziyaret etme imkânı bulduk. İnönü Üniversitesi bünyesinde kurulan Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi (AMATEM)’nin başında bulunan İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hatice Birgül Cumurcu hanımefendi ve Malatyalı İş Adamları Derneği (MİAD) Kadın kolları Başkanı Selin Yurdakul hanımefendi ile birlikte; AMATEM’e yeni bir bina yapılması için organize edilecek toplantının detayları konuşuluyordu. Davet edildiğim bu toplantıya katılım ise hayli yüksekti.
ŞEYMA ŞAHİN, MİAD VURGUSU
Yapılan programda dikkat çeken diğer bir husus ise İstanbul Valisi Vasip Şahin’in eşi Şeyma Şahin’in; “Nasıl ki Sevgi Evleri ve Konuk Evi projelerini iş adamları başarıp hayata geçirdiyse, eminim ki MİAD Kadınlar Kolu önderliğinde iş kadınları AMATEM Projesi’ni tek başına yürütüp, başarılı bir şekilde tamamlayacaktır.” sözleriydi. Aslında Şahin bu ifadesiyle, MİAD’ın sosyal sorumluluk projelerinde daha önce de çeşitli başarılara imza attığına vurgu yapıyordu. Bu arada AK Parti İstanbul Milletvekili Serap Yaşar’ın yapılan bu programa verdiği destek ve önem; dikkatli gözlerden kaçmıyordu.