Genetik olarak hangi hastalıklara yatkın olduğunuzu, kansere yakalanıp yakalanmayacağınızı, kalp krizi geçirme riskinizi, Alzheimer olup olmayacağınızı bilmek ister misiniz? Peki, kaç yıl ömrünüzün kaldığını öğrenmeye cesaretiniz de var mı? "Var" diyorsanız 'Gentest' yaptırın, hangi hastalıkların kapınızı çalmak üzere olduğunu öğrenin.
Komşumuzun tavsiye ettiği ilacı kullanmaya, arkadaşımızı zayıflatan diyet programını uygulamaya pek meraklıyızdır. Zaten günümüzde herkes birbirinin doktoru, birbirinin diyetisyeni haline geldi. O yüzden ‘bana iyi gelen sana da iyi gelir’ düşüncesini pek yadırgamayız. Oysa ‘Gentest Kişiye Özel Koruyucu Tıp Modeli’ bunun tam tersini söylüyor. Yani tespitlerini ve önerilerini tamamen kişiye özel uyguluyor. Sadece sizin gen haritanıza göre hangi hastalıklara genetik olarak yatkın olduğunuzu, kansere yakalanıp yakalanmayacağınızı, kalp krizi riskinizi söylerken kişiye özel beslenme ve egzersiz programıyla da riski en aza indirmenin formülünü veriyor. Gentest hakkında merak ettiğimiz tüm detayları Dr. Serdar Savaş anlattı.
GENETİĞİNİZ HASTALIĞINIZI SÖYLÜYOR
İnsanlığı tehdit eden, en sık görülen ve en çok ölüme neden olan kronik ve kompleks hastalıklardır. Kalp krizleri, inmeler, kanserler, tip 2 diyabet, kemik erimesi ve astım gibi hastalıklar işte bu guruba giriyor. İnsanoğlunun da bu hastalıklara karşı genetik yatkınlıkları oluyor. Tabii ki genetik yatkınlığımız var diye hemen hastalık eşiğine gelmiyoruz. Ancak bu genetik yatkınlıkla uyumsuz bir yaşam sürdürür ve çevresel etkilere maruz kalırsak hastalık eşiğine ulaşıyoruz. Mesela şuna benzer cümleleri çok duyarız. Kimi “Dedem hayatı boyunca günde iki paket sigara içer. 85 yaşında hâlâ turp gibi, dağda bayırda yürüyüş yapar” derken kimi de “Amcam sigara bile içmezdi akciğer kanserine yakalandı” der. Peki, bu durumun izahı nedir?
SİGARA İÇMEZDİ AMA KANSER OLDU
Ahmet, Bekir ve Cemil adında 40 yaşında üç arkadaşı ele alalım. Akciğer kanseriyle ilişkilendirilmiş olan vücuttan toksinlerin atılması, serbest oksijen radikalleriyle mücadele, hasarlı DNA’ların tamiri gibi alanlardan sorumlu proteinleri kodlayan genler bakımından Ahmet Bey olumlu özelliklere sahipken Bekir Bey’de hem olumlu hem olumsuz özellikler eşit, Cemil Bey de ise olumsuz özellikler ağırlıkta olsun. Bu üç arkadaş 20 yıl boyunca günde bir paket sigara kullanmış olsunlar. Akciğer kanserine genetik yatkınlık bakımından Ahmet Bey en düşük düzeyde, Bekir Bey ortalarda Cemil Bey ise yüksek noktadadır. Her birinin genetik yatkınlığı üzerine bir paket sigaranın olumsuz etkisi eklendiğinde Ahmet Bey akciğer kanseri eşiğinin altındadır. Onun kanser eşiğine ulaşması için iki paket sigara daha içmesi gerekir. Bekir Bey bir paket sigaranın ilavesiyle kanser eşiğine yaklaşmıştır ama henüz hasta değildir. Hastalanması için biraz daha fazla sigara içmesi gerekir. Cemil Bey ise 20 yıl sonunda günde bir paket sigara içerek akciğer kanseri eşiğini aşmış ve hastalanmıştır.
DNA HASARINI ÖNLERSE RİSK AZALIR
Peki, Ahmet Bey’in iyi genleri onu hastalıktan korur mu? Eğer günde iki paket sigara içer, hava kirliliği yüksek olan bir şehirde yaşar ve yanlış beslenirse pekâlâ akciğer kanserine yakalanabilir. Olumsuz genetik özelliklere sahip olan Cemil Bey mutlaka akciğer kanserine yakalanır mı? Eğer Cemil Bey sigara içmez, temiz havalı ortamlarda bulunur, egzost gazına maruz kalmaz, beslenmesinde toksinleri vücuttan uzaklaştıran, antioksidanlardan zengin, DNA hasarını önleyen ve onaran gıdalara öncelik verirse akciğer kanserine yakalanma riskini çok aşağı çeker. Ancak Cemil Bey, sigara içilen ortamlarda bulunur, hava kirliliği yüksek bir kentte yaşar, vücudundan toksinleri uzaklaştıracak şekilde beslenmezse sigara içmese dahi akciğer kanserine yakalanabilir. Dolayısıyla genetik yatkınlıklar hastalık anlamına gelmiyor. Önemli olan taşıdığımız yatkınlıkları bilir ve yaşam tarzımızı buna göre düzenlersek kendimizi, çocuklarımızı ve sevdiklerimizi bu hastalıklardan büyük ölçüde koruyabiliriz.
YÜZLERCE GENİNİZ KONTROL EDİLİYOR
Kişiye özel Gentest uygulamasında yağı depolama, unu ve şekeri yakma genine ve enerji üretirken oluşan serbest radikaller denilen kanserojen maddelerle mücadele etme genine bakıyoruz. Ayrıca kişinin vücudundan toksinleri uzaklaştıran ya da uzaklaştıramayan genine de bakıyoruz. Kolesterol ve insülin genine kadar yüz farklı genetik özelliği inceliyoruz. Bunların yanı sıra bireyin yaşam tarzını da ayrıntılı bir şekilde inceliyoruz. Tüm bunların sonunda danışanı görüşmeye çağırıyoruz. Bu görüşmede yatkınlık ve riskleriniz doğrultusunda takip etmeniz gereken sağlıklı yaşam planınızı açıklıyoruz. Bu planda size özel ayrıntılı beslenme programınız, kullanmanız gereken vitamin, mineral ve diğer besin destekleri, gerekiyorsa ilaçlar, size özel egzersiz planı, taşıdığınız yatkınlık ve risklere yönelik olarak erken tanı amacıyla yaptırmanız gereken tahliller ve tıbbi kontroller yer alıyor. Böylece hastalıklardan kendinizi korumayı öğreniyorsunuz.
Eyvah! KANSER Mİ OLACAĞIM?
“Kansere yakalanacağımı öğrenmek moralimi bozmaz mı?” diye soruluyor. Ben de “Hayır, moraliniz bozulmaz çünkü Gentest size herhangi bir hastalığa yakalanacağınız haberini vermez. O hastalığa olan yatkınlıklarınızı ve bunların nedenlerini gösterir; bu hastalığa yönelik risklerinizi hesaplar. Ortaya konulan yatkınlık ve riskleriniz de önemli ölçüde kontrol altına alınabilir” diye cevap veriyorum. Kısacası bir benzetme yapacak olursak Gentest size “Yağmurda ıslanacaksınız!” demez, “Şu saatler arasında yağmur yağacak dışarı çıkacaksanız yanınıza yağmurluk, şemsiye alın, uygun ayakkabı giyin, böylece ıslanmazsınız” der.
Önemli olan taşıdığımız yatkınlıkları bilir ve yaşam tarzımızı buna göre düzenlersek kendimizi, çocuklarımızı ve sevdiklerimizi bu hastalıklardan büyük ölçüde koruyabiliriz.
Gentest size “Yağmurda ıslanacaksınız!” demez, “Şu saatler arasında yağmur yağacak dışarı çıkacaksanız yanınıza yağmurluk, şemsiye alın, uygun ayakkabı giyin, böylece ıslanmazsınız” der.
GENTEST NEDİR?
Gentest, bireyin genetik yapısı doğrultusunda sağlıklı, enerjik, uzun bir ömür sürmesi için sunulan kapsamlı analizler bütünüdür. Gentest, insan genomunun moleküler özelliklerini, tıp, epidemiyoloji, biyokimya, beslenme, diyetetik, spor fizyolojisi, istatistik bilimlerindeki ve bilgi teknolojilerindeki son gelişmeleri kullanarak tamamen size özel ‘Optimum Yaşam Planı’ sunuyor.