sibel.ates@aksam.com.tr
Ailesinin tabiriyle evin en ‘deli’ kızı Aynur Aydın. Aynı zamanda evin neşesi, en komiği… Birilerini güldürmek onu çok mutlu ediyor, yalan söyleyenlerse hayal kırıklığına uğratıyor… Henüz üç yaşındayken şarkıcı olmaya karar veren Aynur Aydın’la müzikal yolculuğundan şarkı sözlerine kadar pek çok şey konuştuk.
Müzikle yolculuğunuz nasıl başladı?
Kendimi bildim bileli müzik hep hayatımda vardı. Üç yaşında kararımı vermişim şarkıcı olacağım diye (gülüyor). Gerçekten şaka değil, annem babama sürekli “Ne yapacağız bu kızla?” diye sorardı. “Bir şeyi kırk kere söylersen olur” denir ya ben dedört bin kez söyledim, oldu.
Almanya’da doğup büyümüşsünüz. Neden müzikal kariyerinize Türkiye'de devam etmeye karar verdiniz?
Hayalim hep İstanbul’da yaşamaktı. Almanya’da tabii ki düzenli ve rahat bir hayatım vardı ama hep yarımsın gurbette. Artık ait olduğum yere dönmek istedim. Ülkemde her anlamda yapılacak çok şey var. Mesleğim de sanat olduğu için bu konuda ülkem adına güzel şeyler yapmak istedim.
Şöhretinizin Ortadoğu›ya uzanma hikâyesini anlatır mısınız?
Ben de bilmiyorum nasıl olduğunu ama çok fazla istek geliyor oradan. Bu da beni çok mutlu ediyor. Ülkeni güzel bir şekilde temsil etmek kadar gurur veren bir şey yok.
AYRILIK DA HAYATIN KANUNU
Kariyeriniz uğruna bugüne kadar kendinizi nelerden mahrum bıraktınız?
Ailemden ve arkadaşlarımdan maalesef. Çünkü onlardan uzak yaşamak çok zor geliyor.
‘Ayrılıklar Mevsimi’ şarkınızdan yola çıkıp sormak istiyorum. Sizin için ayrılığın mevsimi hangisidir?
Her mevsim olabiliyor ayrılık.Bu hayatın bir kanunu. Bir şey başlıyor ve aynı şekilde de gün geliyor bitiyor. Ayrılık çok da kötü bir şey değil ki yeni bir şeyin başlamasına da sebep oluyor.
Aşk ne zaman eskir?
Eğer gerçek aşksa hiçbir zaman eskimez. Gerçek aşk sonsuzdur.
Yine şarkı sözünüze istinaden soruyorum, neden çok sevmek yetmez aşkın eskimesine?
Bazen hayat şartları da sebep oluyor ayrılığa. Çok seversin ama bir bakmışsın sana iyi gelmiyor. Ne yapacaksın, böyle bir durumda ayrılığı seçiyorsun tabii ki.
‘Anlatma Bana’ şarkınızın klibini de dinleyelim mi?
Bu ayın sonunda yayınlayacağız. Geçen sene Stockholm’da çekmiştim. Şimdi ona hazırlanıyoruz. Ayrıca sahnelerimiz tüm yoğunluğuyla devam ediyor.
SORUN VARSA ÇÖZÜM DE VARDIR
Bazen ne ileri ne de geri gidecek gücü bulamayıp kendinizi kapana sıkışmış gibi hisseder misiniz?
Hissetmem çünkü beynim hep çözüm üretmek üzere çalışır. Bir sorun varsa mutlaka çözümü de vardır. Her şeyin bir çaresi vardır, bulunur. Hayatta olduğun sürece her şey geçer. İyisi de kötüsü de.
Böyle depresif anlardan kurtulmanızın formülü nedir?
Kendime depresyona girme izni vermiyorum. Hemen bana iyi gelen pozitif filmler izliyorum, yanında bol bol tatlı yiyorum. Son ses bir rap parçası açıyorum. Ondan sonra da “Güçlendim her şey bambaşka olacak” diye dönüyorum sahalara.
Şahane. Peki, küçük sevinçlerle mutlu olabilen biri misiniz yoksa sizi mutlu etmek zor mudur?
Kime göre küçük kime göre büyük. Beni mutlu eden her ne varsa benim için çok büyüktür. Bu aralar beni en çok mutlu eden şey yeğenim Ebru. Henüz bir yaşında tam bir cimcime, inanılmaz güldürüyor beni. Günde en az üç kere facetime üzerinden haberleşiyoruz. Bana göre dünyanın en güzel şeyi o. Bir yeğenim daha var Kaan, o tabii büyüdü artık. Ama ikisi de beni çok mutlu ediyor.
AİLEMİ HEP GÜLDÜRÜRÜM
Sizi bugüne kadar en çok hayal kırıklığına uğratan şeyi sorsam…
İnsanlar maalesef. Bu sektöre adım attığım günden beri hayretle insanların nasıl rahat yalan söyleyebildiklerini izliyorum. Oysa ölümlü dünyadasın, ne gerek var böyle yaşamaya. Üstelik kendin için de epey yorucu ve üzücü bir durum bu. Hayatım boyunca ne olursa olsun hep kendim oldum, iyisiyle de kötüsüyle de. İnsanlar beni sevecekse gerçek kimliğimi sevsin.
Evin asi kızı mı yoksa uslu kızı mıydınız?
Evin en delisi bendim. Babam bana adımla hitap etmez, “Nerede bizim deli?” derdi. Ailemi hep güldürürdüm. İnsanları güldürmeyi çok seviyorum. Onlar mutlu olunca ben de mutlu oluyorum. Onları mutlu etmek için her saçmalığı yapmışımdır.
GECENİN SAKİNLİĞİNİ SEVİYORUM
Güne nasıl uyanırsınız?
Uyanamam. Uyanınca da niye uyandım diye kendime kızarım. Çünkü uykuyu çok seviyorum ve bu durum hiç değişmedi. Erken kalkabilsem neler yapacağım neler ama yatağımı çok seviyorum, bir de öyle rahat ki.
Gündüzlerin mi gecelerin mi insanısınız?
Geceleri daha aktif oluyorum. Gecenin o sakinliğini seviyorum. Sanırım bir de Ay’dan gücümü alıyorum.
Niye kurt kadın mısınız?
(Kahkahalar)… Adım Ay-nur Ay-dın ya ondan.