Avrupalıyım ama onlardan farklıyım

12. yüzyılda Amstel Irmağı'nın kıyısında kurulmuş olan Amsterdam, bugün Hollanda’nın nüfus, turizm ve ekonomi bakımından en önemli kentlerinden biri. ‘Kuzeyin Venedik’i’ ve özgürlükler şehri olarak bilinen kent, ‘Avrupalıyım ama onlardan farklıyım’ havasında...

Avrupa’nın en ünlü şehirlerinin başında gelen Amsterdam gezimizi, yıllardır orada yaşayan gurbetçi arkadaşlarımızın ev sahipliğinde ve rehberliğinde gerçekleştirdik. İlginizi oldukça çekecek kanalları, tarihi evleri ve sanat müzeleriyle Türkiye’den en çok gidilmek istenen kentlerin başında geliyor. Hollanda’nın başkenti ama Hükümet ve Meclis Lahey’de bulunuyor. 12. yüzyılda Amstel ırmağının kıyısında kurulmuş olan Amsterdam bugün Hollanda’nın hem nüfus bakımından hem de turizm ve ekonomi bakımından en önemli kentlerinden biri halinde. ‘Kuzeyin Venedik’i’ olarak

Schengen vizesiyle gidebileceğiniz Amsterdam, 1500’den fazla köprüyü bünyesinde barındıran, Avrupa’nın en gelişmiş tren yollarına ve düzenli bisiklet yollarına sahip olan muhteşem bir Avrupa kentidir. Özellikle sonbahar aylarında uçak biletlerinizi çok uygun fiyata alarak gezinizi daha ekonomik hale getirebilirsiniz. Bunun için https://www.turna.com/ucak-bileti/amsterdam sitesinden yararlanabilirsiniz. Geziye başlamadan önce Iamsterdam card alırsanız, sınırsız toplu taşıma, ücretsiz kanal turu, 20 müzeye ücretsiz giriş, 30’a yakın müzeye ise indirimli giriş avantajı sağlayabilirsiniz. Gezi kapsamında I Amsterdam yazısı önünde mutlaka fotoğraf çekmelisiniz. Gurbetçilerimizin en yoğun olduğu kentlerden biri olan Amsterdam’da her an Türk restoranlarıyla karşılaşabilirsiniz. Alışveriş konusunda oldukça çok fazla seçenek var. Bahçe seven dostlarınız için lale soğanlarının yanı sıra, şehrin her köşesinde yer alan rengarenk tahta ayakkabılar, şehre özgü porselen ürünler, Ajax futbol takımına dair taraftar ürünleri, stroopwafels adı verilen bisküviler ve mümkünse el yapımı Hollanda çikolotası alabilirsiniz. Şimdi gelelim Amsterdam’da görülmesi gereken yerlere…

Şehrin kalbinin attığı, rengarenk, her daim cıvıl cıvıl, restoranların, kafelerin, mağazaların, otel ve müzelerin yer aldığı Amsterdam’ın ilk görülmesi gereken noktası. Yeri gelmişken belirtelim, geniş meydan kültürünü Amsterdam’da da görebileceksiniz.

Dam Meydanında bulunan alışveriş merkezinin üst dört katında yer alan müzede; Hollanda tarihini canlandıran sergilerin yanı sıra, uluslararası ünlü kişilerin balmumu heykelleri var.

Amsterdam gezisinin olmazsa olmazlarındandır Kanal turları. Çok sayıda küçük ve güzel kanalları her an tura hazır yatlarla görebilir, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Tarihi evler size farklı atmosfer yaşatacaktır. Amsterdam kanalları sahip olduğu olağanüstü güzellikleriyle UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alır.

1578’den itibaren yetimhane olarak kullanılan, 1976 yılında ise Tarih Müzesi olan bina kent merkezinde yer alıyor. Sabit sanat eserlerinin sergilendiği müzede çeşitli zamanlarda moda, el sanatları gibi sergiler de düzenleniyor.

Kendi kulağını kesen ünlü ressamın adını taşıyan müze, dünyanın en önemli müzelerinden biridir. Van Gogh’un 200’den fazla resmi, 500’den fazla çizimi, yüzlerce mektubundan oluşan koleksiyonunun sergilendiği müze, şehrin en çok ziyaretçi çeken mekanların başında gelir.

Dünyanın en büyük ve seçkin sanat müzelerindendir. Ayrıca Hollanda’nın en büyük sanat tarihi kütüphanesini de bünyesinde bulunduruyor. Dikkatimi çeken, 1800 yılında Lahey’de kurulan müze Napoleon Bonaparte’ın Hollanda Kralı olan kardeşi Louis Bonaparte’in emriyle Amsterdam’a taşınmış.

Hikâyesini mutlaka dinlemeniz gereken Fatih Camii, Amsterdam merkezinde kime sorsanız yerini tarif edebilecek bir noktada. Yapımına 1923 yılında başlanmış, 1927 yılında “De Zaaer” ismi ile Hristiyan-Katolik Kilisesi olarak hizmet vermeye başlamış, 1970’li yıllarda ise cemaatini kaybetmeye başlayınca satışa çıkarılmış. Büyük zorluklar ve mücadeleler sonucu orada yaşayan Türkler tarafından satın alınmış ve camii olarak hizmet vermeye başlamıştır.

Amsterdam’da gezerken her an karşınıza çıkacak heykeller dikkatinizi çekecektir. Çeşitli yıllarda yapılan heykellerin kimin tarafından yapıldığı ise hala gizemini koruyor. Marnix Park’taki Başsız Müzisyen Heykeli,