Lirik şiirlerin en tesirlisi, en güzeli çocukluk aşkları üzerine yazılanlardır. Zira insan hayatında riyakarlığa, samimiyetsizliğe, kirli duygulara karşı adeta 'kollarını makas gibi açarak' "Kapılar sürmelidir girilmez" diyebilme hakkına sahip yegane zaman dilimidir çocukluk. O yüzden şair en hazin ve en saf aşk öyküsünü bir “ilk mektepte” başlatmak suretiyle efsanevi Leyla ve Mecnun mesnevisinin mısralarını inci gibi dizmiştir tarihin ölümsüzlük ipine. O yüzden şair Çamlıbel, en basit bir ayrılığı en yoğun duygularla tarif ederken “ilk sevgiye benzeyen ilk acı ilk ayrılık.” diye tarif eder. Bu duygulardan hareketle: içinde barındırdığı ilk ürperti, ilk acı, ilk ayrılık duyguları ile örülmüş senaryosu ile geçtiğimiz Çarşamba ATV’de 21:00’de ekranlara gelen “Seviyor Sevmiyor” isimli dizi uzun soluklu olmasını arzu ettiğim dizilerden.
BAŞARILI BİR FİNAL VE BİR BEKLENTİ
Söz ATV’den açılmışken geçtiğimiz hafta şaşırtıcı bir finalle sezonu kapatan “Kırgın Çiçekler”e dair beklentimizi bir kere daha önümüzdeki sezon adına hatırlatmak istedim. İşlenen konu itibari ile mağduriyet sadece belli bir yaş gurubu ve cinsiyetle sınırlı kalmaz; yelpaze biraz daha geniş tutulursa dizi önümüzdeki dönemlerde daha geniş kitleleri ekran başına toplayabilir.
LİZA VE KELSEY’NİN ÇİLESİ
TLC’nin her Pazar 20.05’te ekrana gelen sevilen komedi dizisinde geçtiğimiz hafta da aksiyon ve endişe bitmedi. Komik gerilimli hikayesiyle evlerimize misafir olan Liza ve Kelsey gibi iki iyi iş arkadaşının maceraları yabancı komediseverler için ekranlarda önemli bir alternatif olmaya devam ediyor.
BU MECLİSTEN KORKULUR!
Efendim 24 TV’de Cuma 21.15’te ekrana gelen 'Kadınlar Meclisi' isimli programdan bahsediyorum. Bu meclis, kadınlarımızla ilgili konuları ya da gündeme dair hadiseleri kadın gözüyle ele alıyor. Hele bir de o mecliste Star Gazetesi'ndeki yazılarından tanıdığım Fadime Özkan ve Milliyet yazarı Nagehan Alçı varsa vallahi bu meclisten korkulur.