Aradığımız soruların cevapları filmlerde saklı!

BAŞAK BIÇAK

basakbicak@gmail.com

Arda Eşberk, pek çoğumuz gibi bir sinema aşığı. Fakat O, bununla sınırlı kalmamış ve aldığı eğitimler sonucunda bugün, en sevdiğimiz filmler üzerinden ruhsal dönüşümümüze katkı sağlayacak terapiler yapmaya başlamış. Kendisiyle kitabını ve sinemayla terapiyi konuştuk…

Öncelikle bize kendinden bahsedebilir misin?

Ben bir yolcuyum… Bu hayat bir film ve kendi filmimde hayat benim yolumu oyunculuk ve sinemayla buluşturdu. Kitabımla ana hatlarını anlattığım “Kahramanın Yolculuğu” kuramını ülke geneline tanıtabilmek için pek çok şehirde ve kişisel gelişim merkezleri, özel şirketler ve resmi kurumlarda eğitimlerimin harmanlandığı motivasyon, güven ve farkındalık kavramlarının altını çizen atölyeler düzenliyor, seminerler veriyorum. Öte yandan zamanım elverdikçe gönül bağım olan oyunculuğu da ihmal etmemeye çalışıyorum.

Bu kitabı yazmana sebep olan süreç nasıl gelişti?

Her şeyi incelemeye çalışan bir meraklı bir çocuktum. Bu merak beni Hindistan, Çin, Tayland gibi Asya ülkelerine eğitim amaçlı seyahatler yaptığım bir kişisel gelişim yolculuğuna çıkardı. Geçmişte Mardin, Adana, Gaziantep gibi pek çok kişinin “burada bu iş yürümez” denilen şehirlerde yoga merkezleri kurdum. İnsanlara çalıştığım alanlarla ilgili hangi yaş ve cinsiyette olursan olsunlar yoldaşlık etmeyi seviyorum. Kitabımı da benim ulaşamadığım kişilere arkadaşlık etsin diye yayınladım. Adı da zaten Rol Arkadaşım Olur Musun? Hayat büyük ve ciddi bir oyun, bu oyunda doğru seçilmiş yol arkadaşlara, rehberlere, yol haritalarına daima ihtiyaç var. 

Rol Arkadaşım Olur Musun, sinemayla terapiden bahseden bir kitap. Tam olarak nedir sinemayla terapi?

“Rol Arkadaşım Olur musun” kitabı sinema terapiyi bir araç olarak kullanıyor aslında. Okuyucu kitabın içinde Joseph Campbell’in mitolojiler üzerine yaptığı araştırmaları kapsayan  “Kahramanın Yolculuğu” rehberliğinde,  araştırma ve tecrübelerimle harmanladığım sine-drama tekniği ile kendi macerasını keşfediyor. Amerika da yapılan araştırmalarda psikolojik sorunların tedavisinde sinema kullanıldığında yüzde 67 oranında bir başarı sağlandığı görülmüş. Sinematerapi psikoterapist tarafından seçilen filmlerin uygulanan psikoterapi yaklaşımı içinde kolaylaştırıcı bir teknik olarak kullanılmasıdır.

SİNEMA İNSANI İNSANLA ANLATIR

En sevdiğimiz filmlerden yola çıkarak çeşitli çıkarımlarda bulunuyorsun, örnek verebilir misin? Enteresan deneyimlerin oldu mu bu konuda?

Sinema insanı insanla anlatan bir sanat… Beyazperdede anlatılan kahramanın hikâyesi de sana dair izler taşıyor. Adana’da okuyor Gaziantep’te çalışıyordum. Bir yandan bir kişisel gelişim derneği kurma çalışmaları yürütüyor bir yandan da yepyeni bir şehirde yaşam kurma mücadelesi veriyordum… Çok zorlu bir süreçti. O dönemde aradığım sorunun cevabı stres atmak için gittiğim bir sinema filminde geldi. Bu alışkanlığım hala devam ediyor. 

Sinema ne gibi bir ruhsal dönüşüm sağlayabilir?

Bizler beden-zihin-duygu-ruh olarak adlandırılan 4 boyuta sahip varlıklarız. Duyma, görme, işitme, dokunma, koklama, hissetme işin içinde olduğunda öğrenme ve değişim daha kolay gerçekleşiyor. Sinema sanatı 5 duyuya da hitap eden bir sanat dalı. Bende yaratıcı drama ve sinemanın birleşiminden oluşan adını benim koyduğum “Sinedrama” atölyeleriyle sinemanın bu gücünden yararlanıyorum. Katılımcılar yaratıcı dramanın yaşayarak öğrenmeye olan katkısı ve sinemanın dönüştürücü gücüyle bu değişimi yaşıyorlar. Onların tabiri ile tünele giriyorlar…