betul.oguz@aksam.com.tr
Gerçekleştirdiği sosyal projeler ile adından söz ettiren Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok’un hakim eşi Gülhan Altınok, şehit ailelerine destek olmaya devam ediyor.
Ankara’nın turistik ilçesi Beypazarı’nda şehit anneleri ve eşleriyle bir araya gelen Altınok, Türkiye’deki şehit ailelerinin bilgilerini tek tek kaydettiğini, ev ziyaretlerinin yanı sıra telefon ve internet üzerinden sürekli kendileriyle irtibat kurduğunu söyledi. Gülhan Altınok, “Eğer bir gün bile şehit aileleri için bir şey yapmamışsam, kendimi kötü hissediyorum” dedi. Fedakar Polis Teşkilatı mensuplarının 172. yılını kutladığını söyleyen Gülhan Altınok, AKŞAM’ın sorularını yanıtladı.
Kendinizden bahseder misiniz?
Ben Erzurumluyum. Çevre mühendisliği mezunuyum. 92 yılında eşim Selami Altınok ile evlendim. Üç çocuğum var. Eşimle evlendikten sonraki ilk görev yerimiz, Tokat’ın Almus ilçesi oldu. O dönemde kaymakam eşiyim, Almuslular’ın beklentiler var onları yerine getirmeye çalışıyorum. Bir yandan da, ikinci üniversite ve özellikle hukuk okumak için üniversite sınavlarına hazırlanıyorum. Sınavlara girdim ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandım. Aynı gün eşimin tayinin Bitlis Güroymak’a çıktığını öğrendik. Şark görevine gideceğimiz yer ve benim hangi üniversiteyi kazandığım aynı gün belli oldu.Bir yandan öğretmen olarak göreve başladım, diğer yandan hukuk eğitimime devam et tim ve mezun oldum. 10 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra Hazine avukatlığı sınavlarına girdim ve Hazine avukatı oldum. Son olarak hakimlik sınavlarını kazandım. Şu anda Adalet Akademisi’nde hakimlik yapıyorum.
“GÖNÜL"Ü KAPSAYICI HALE GETİRDİK”
Gönüllü sosyal çalışmalarınız ne zaman başladı?
Eşim Erzurum’dan Aksaray Valiliği’ne atandıktan sonra yoğun bir şekilde gönüllü çalışmalarımız başladı. Sosyal projeleri eşimin kaymakamlığı döneminde de yapıyordum. Ama eşim vali olduktan sonra sosyal projelerle daha yoğun ilgilendim. O dönemde Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin “Gönül Elçileri” projesi vardı. O projeyi biz kendi ilimizde genişleterek yürüttük. Proje, koruyucu aile olarak başlamıştı, ama biz “Gönül Elçileri”ndeki “Gönül’ü daha kapsayıcı hale getirdik. Okulları, Kur-an kurslarını ziyaret ettik. Aksaray’daki gönüllüleri bir araya getirdik. Gönüllülerimizle beraber, Aile Bakanlığı yetkililerini de yanımıza alarak ihtiyaç sahibi aileleri ziyaret ettik. Devletimiz ihtiyacı olan herkese yardımı ediyor. Ama biz vatandaşın gidip gönüllerini alıp, dertlerini de dinliyorduk. Geniş kapsamlı sosyal çalışmalarımız ilk olarak böyle başladı. Daha sonra tayinimiz İstanbul’a çıktı. Sosyal çalışmalarımızı İstanbul’da da devam ettirdik.
"AİLELERLE BİRE BİR İLETİŞİM İÇİNDEYİZ”
Şehit yakınları ile nasıl bir ilişki kuruyorsunuz?
Şehitlerimizin ailelerine sürekli mesaj atıyorum, nasıl olduklarını soruyorum. Geri dönüşler oluyor zaten, bir sıkıntı varsa konuşup çözüm üretiyoruz. Gittiğimiz ilin İl Müdürleri'nin eşinin organizesinde oradaki şehit yakınlarıyla bir araya geliyoruz. Ailelerle birebir iletişim içindeyiz. Her aileyi öncelikle evinde ziyaret ediyoruz. Emniyetteki yetkili arkadaşlarla illere gidip tüm aileleri tanıyoruz, bir araya geliyoruz. Engelli çocuğu olan teşkilat mensuplarını ziyaret edip onların karşılaştıkları güçlüklerle ilgili bilgiler alıp neler yapılması gerektiği konusunda çalışma yapıyoruz. Mümkün olduğunca birlik ve beraberlik içinde olmaya çalışıyoruz. Bütün daire başkanlarımızın, müdürlerimizin eşlerini bu çalışmaların içine katmaya çalışıyorum. Her hafta yapacağımız etkinlikleri planlıyoruz. Ailelerimiz için geziler düzenliyoruz. Şu ana kadar Kırıkkale’ye, Balıkesir’e, Samsun’a, Konya'ya, Yozgat’a, Elmadağ Kazan'a, Beypazarı’na gittik. Bu kapsamda her hafta illerimizdeki şehit ailelerini ziyaret ediyoruz.
Bu çalışmaları isimlendirecek misiniz peki?
Bu çalışmaların bir ismi yok. Gönüllülük bu. Biz bunu sadece görev olarak görmüyoruz. Onlar bu vatan için can veren, vatan için evlatlarını, en değerli varlıklarını veren anneler. Eğer nefes alıyorsak ve hayattaysak bu onların sayesinde. Onlara olan minnet borcumuzu ödememiz asla mümkün değil. En azından biz onların yaralarına ufak bir merhem sürmek adına, manevi destek vermek adına bu çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz.
Şehit aile ziyaretlerinin dışında başka sosyal çalışmalar yapıyor musunuz?
Okul ziyaretleri de yapıyoruz. Okulları ziyaret etmemizdeki amaç hem bir farkındalık oluşmasını sağlamak, hem de çalışmaları ve eğitimleri hakkında bilgilenerek, sorunlarını çözmeye çalışmaktır. Ayrıca çocuklarımızı da sevindiriyoruz.
“ŞEHİT VE YAKINLARININ BÜTÜN KAYITLARINI TUTUYORUM”
Şehit aileleri ile ilgili çalışmalarınızı anlatır mısınız?
Ben bütün şehitlerimizin nerede, ne zaman şehit olduğunu kaydediyorum. Tüm şehitlerimizin anne ve eşlerinin adres ve telefon numaralarını edindim. Özellikle şehitlerimiz için sürekli mevlitler okutuyoruz. Mümkün olduğu kadar bu mevlitlere katılıyorum. Katılamadığım zamanlarda ise şehit annelerini ve eşlerini telefonla mutlaka arıyorum. Gönüllü arkadaşlarımız da, şehitlerimizi dualarla andığımız şahadet yıldönümlerinde ailelere ziyaretlerde bulunuyorlar.
“BİR GÜN BİR ŞEY YAPMAZSAM KENDİMİ KÖTÜ HİSSEDİYORUM”
Bu çalışmaları yaparken ne hissediyorsunuz?
Bunları yaparken kesinlikle o kadar huzurlu ve mutlu oluyorum ki anlatamam. Eğer bir gün bir şey yapmamışsam kendimi kötü hissediyorum. Gerçekleştirdiğimiz her etkinliğin veya ziyaretin ardından, “yarın ne yapsak?”, “haftaya ne yapsak?” diye planlamalar gerçekleştiriyoruz.
Eşiniz Selami Bey bu çalışmalarınızı nasıl değerlendiriyor?
Eşim üstlendiği görevler nedeniyle oldukça yoğun çalışıyor. Ama bizim yürüttüğümüz çalışmaları da her zaman destekliyor ve yakından takip ediyor. Gönüllülük kapsamında yaptıımız her çalışmadan sonra elini tuttuğumuz ailelerin dualarını alıyoruz. Eşim bu duaların, her şeyden daha değerli olduğunu dile getiriyor.