Uzman Psikolog İrem Sürmez: ‘Aldatma’ ilişkinin geldiği nihai sonuçtur

EMİNE BIYIK
emine.biyik@aksam.com.tr

Brad Pitt ve Angelina Jolie ayrılığının perde arkasında 'aldatma' olduğu söylentileri gündeme bomba gibi 

düştü. Peki, insanlar neden aldatır? Uzman Psikolog İrem Sürmez anlattı...  

Aşkla başladığımız ve türlü hayallerle kurduğumuz peri masalımız evlilik ya da ilişki farklı sebeplerden çıkmaza girip kopma noktasına gelebilmektedir. Aldatmak ilişkiyi kopma noktasına getiren en önemli olaylardan biridir.

Birbirinden hem fiziksel, hem zihinsel hem de sosyal anlamda farklı iki kişinin bir araya gelmesiyle başlayan ilişkinin en can alıcı ve yıkıcı noktasıdır.

DIŞLANMA DUYGUSU AÇIĞA ÇIKAR

İlişkide aldatma eylemiyle birlikte iki taraf ortaya çıkar; aldatan ve aldatılan. Her iki taraf için de farklı psikolojiler ortaya çıkar. Aldatılan kişinin güvenini yaralayan ve ruhunda derin bir yara açan önemli bir yaşam olayıdır aldatmak. Kişinin benlik saygısı, öz güveni zedelenirken, dışlanma ve reddedilme duygusu açığa çıkar. Bir başkasının kendi yerine tercih edilebilir olması, 'öteki'  kişinin daha arzulanabilir daha sevilebilir inancının gelişmesine sebep olabilir. Bu ilişkinin ya da evlilik kurumunun karşılaşabileceği belki de en önemli krizlerden biridir. Bu kriz tam anlamıyla cevabı olmayan bir sürü sorgulamalara sebep olur; “Benim neyim eksik?”, “Ben ne yaptım?” Aldatmanın evliliklerde ve ilişkilerde aldatmaya sebep olan durumlar incelenmelidir. Çünkü aldatmak bunun gün yüzüne çıkmış halidir. İlişki bazen açıktanbazen gizli kendi sinyallerini gösterir.

Nedir bu sinyaller;

- Evlilik ilişkisininya da ilişkinin kalitesi,

- Çiftlerin cinsel ilişkinin kalitesi ya da cinsel işlev bozukluğunun varlığı,

- Çiftlerin duygusal, fiziksel ve ruhsal sağlık durumu...  

KAÇIŞ ALANI OLARAK GÖRÜLEBİLİR

Bazen ilişkide her şey çok iyi görünebilir. Çiftler duygusal, sosyal, cinsel anlamda çok tatmin olduklarını düşünebilir. Burada çok boyutlu bakmak gerekir. Aldatma ilişkinin geldiği nihai sonuçtur. Son noktanın altında bazen tarafların bile fark edemediği durumlar olabilir. Aldatan kişinin anlık cinsel ya da duygusal tatmin ihtiyacı olabilir. Uzun süreli ilişkinin ya da evliliğin getirdiği heyecan azalması görülebilir. Aldatan kişi aldatmayı evde ya da günlük hayatta yaşanan küçük krizlerden kaçınma eylemi, ilişkide birikebilecek küçük gerginliklerden kaçış alanı olarak görebilir. Burada önemli olan ilişkinin geldiği bu noktada tarafların şok ve öfke evrelerinden sonra durumu iyi analiz edip ilişkinin devamına dair daha sağlam karar alma sürecinden geçmesidir.

GÜVENİ YENİDEN İNŞA ETMEK KOLAY DEĞİL

İlişkinin ya da evliliğin devam ettirilmesine dair hangi motivasyonların olduğu iyi belirlenmelidir. Ayrılık kararından önce tarafların içinde bulunduğu psikolojik süreçler iyi değerlendirilmelidir. Çünkü aldatmanın, ilişkinin altında yatan çok daha önemli bir sorunun semptomu olduğu ve bu sorunun ele alınması gerektiğini kabullenmek çok önemli bir adımdır. Aldatılan tarafın kalp kırıklığının ya da derin yaralanmışlığın tamirat süreci aldatan tarafın tutum ve davranışlarına bağlıdır. Güveni yeniden inşa etmek kolay değildir. Güven, iletişim ve deneyimler yoluyla yavaş yavaş oluşur. Sadakat duygusu sadece dürüstlük yoluyla tekrar tazelenebilir. Zaman alacak olan bu süreçte eğer çiftler devam etme kararı aldılarsa sabırla hareket etmeleri gerekecektir.

PROFESYONEL DESTEK ALIN

Aldatma her zaman ilişkinin ya da evliliğin devamı şeklinde kararla sonuçlanmayabilir. Taraflar aldatmanın yıkıcı tarafıyla baş etmek de o kadar zorlanırlar ki ilişkiyi ya da evliliği bitirmeyi çözüm olarak görebilirler. Bu durumda ayrılığın getireceği ‘yas’ süreciyle çalışmak en önemli nokta olacaktır. Yas sadece fiziki olarak bu yaşamda kaybettiğimiz kişiler için geliştirdiğimiz duygu değildir. Sevdiğimiz, güvendiğimiz ve de geleceğe dair hayaller kurduğumuz birinden aldatma sebebiyle ayrılığımızda da geliştirebileceğimiz bir duygudur. Bu durumda profesyonel destek almak, ‘sağlıklı’ ayrılığı ya da ‘sağlıklı’ boşanmayı nasıl gerçekleştirebileceğimizi çalışmamız gerekir.