Efendim fırsat varken gününden evvel güncel olması bakımından 8 Mart’a dair bir şeyler söylemek yerine meselenin medyada ele alınışını gördükten sonra bir değerlendirme yapmayı bu köşenin işlevine daha uygun buldum. Maalesef konu yine haber bültenlerini, tartışma programlarını doldurma (bunlar arasından gerçekten yüreğimizin teline dokunan hikayeler işlendi lakin…) şeklinde günü kurtarmaya yönelikti günün ele alınışı. Bu yüzden TRT Ankara radyosundaki kadın edebiyatı söyleşisini dinlemeyi daha değerli buldum. (Kaçırmış olabilirim ama yine Fatma Aliye bir kadın yazar olarak gündemde hakkı olan yeri ile yoktu.) Hele şu kamu spotları ya da kamu spotları tadındaki reklamlar aynı robotik ve slogan yüklü üslupları ile arzı endam ettiler yine o gün... Oysa hususiyle de kamu spotlarının ele aldığı pek çok konuyu olduğu gibi kadın ve kadına şiddete dair konuyu da kırk dakikalık, realist vuruculuktaki bir işleyiş ve yer yer kullanılan anlamlı metaforlarla Amerikan dizilerinden izlemek daha etkileyici ve düşündürücü olurdu.
Başkasının günahını bedeninde taşıyan kadın
Kadın, kadına şiddet, suç etrafında bazen bırakın kamu spotlarını, konu ile alakalı yazılmış pek çok makale yerine, hafızası etrafında tüm geçmişi çalınmış ve vücudundaki her bir dövme bir suçu temsil eder bir vaziyette bir meydanda bulunan kadın imgelemi daha çok şey düşündürür bizlere. Evet Greg Berlanti’nin son projesi Blindspot her Cumartesi saat 20:00’de Dizimax’te, dizi severleri bekliyor.
Diziye bakan geldi
Eskiler bağlamında söylenen bir söze ya da davranışa dair: “Muktezayı hale muvafık” tabirini kullanırlardı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızın 183 hizmet hattı ile ilgili bilgi vermek için “Baba Candır” gibi bir aile dizisini seçmeleri tam da yukarıdaki söze uygun düşmüş. Tüm kadınlarımızın (Hepsi hayatın vicdani emekçisi) geçmeyesi kadınlar günü kutlu olsun.
Bir taşla iki kuş
Ve kadınlar gününden bir gün önce o günün bağlamında mı kondu bilmiyorum ama saat: 21.00’de Sinema TV’de artistik jimnastik alanında tarihte ilk başarıyı sağlayan Afrika kökenli Amerikalı (artık zenci denmiyor) fakir bir ailenin kızı olan Gabby Daouglas’ın öyküsü hem bir sonraki günün anlam ve önemi için hem de ırkçılık konusu için sadra şifa bir gösterim tercihi idi.