3 Şehir 3 Festival!

Başak Bıçak

basakbicak@gmail.com

Nisan ve mayıs aylarının festival takvimi bir trenin birbiri ardına eklenmiş vagonları gibidir. Biri biterken öbürü başlar. Nisan ayıyla birlikte film festivallerine de “bahar gelir”. İstanbul Film Festivali başladığında anlarız ki cemre düşmüştür sinemamıza…

Ankara ayazında filmlerle ısınmak…

Ankara Film Festivali’nin ulusal yarışma seçkisi bu yıl Adana, Antalya ve İstanbul film festivallerinin bir karışımı olmuş. Antalya’dan bu yana anlamakta zorluk çektiğimiz tuhaf jüri kararları burada da yaşandı ve daha 15 gün önce bir festivalde yarışan Onur Ünlü, burada jüri başkanı olarak karşımıza çıktı. Türkiye’nin giderek daralan bağımsız sinema sektörünün ustaları hep aynı isimlerden oluşuyor. Her yıl aynı isimler yarışıyor ya da jüri koltuğuna oturuyor. Antalya, İstanbul ve Ankara’dan gelen sonuçlardan sonra şunu sormak çok mümkün; ödül verdiğimiz şey filmler mi yoksa onları yapanlar mı? Ankara’nın, jüri kararlarından bağımsız değerlendirildiğinde, bu yıl oldukça başarılı bir festival macerası yaşatmış filmlerin, Büyülü Fener gibi müstakil bir sinemada gösterilmesi bile sempati topluyor. Nisan sonunda yağan kara rağmen sinema kalpleri ısıtıyor.

İnönü Kısa Film Festivali  

Bu festival düzenlediği gösterimler, atölyeler ve panellerle kısa filmciler için bir eğitim alanı olma misyonunu devam ettiriyor ancak 10 kez yapıldığı halde üniversite içinden seyirci katılımı düşük olmuş. Her yıl olduğu gibi bu yıl da, açılış ve kapanış törenindeki klasik müzik dinletileriyle hem göze hem de kulağa hitap eden bir festival deneyimi gerçekleşmiş oldu.

Antalya kısa filmcilerin gönlünü almaya kararlı

Antalya’nın zaten bir film festivali var, üstelik oldukça iddialı, o zaman adına “Antalya Sinema Günleri” denen bu etkinliğe ne gerek var? Altın Portakal zamanı uzun metraj filmlerin istilasına uğrayan AKM bu kez kısa filmcilerin üssü oluyor. Antalya Sinema Günleri, kısa filmi değerlendiren sinema yazarlarını ve kısa film çeken gençleri aynı anda etkinliğe davet etme ve hepsini aynı otelde konaklattırma inceliğini düşünerek müthiş bir etkileşime yol açmış. Türkiye’de kısa filme hamilik yapan önemli sinema yazarları etkinlik boyunca panel vererek desteklerini festivale aktardılar. “Muhsin Bey filminin görüntü yönetmeni” Aytekin Çakmakçı festivalin onur konuğu olarak sinemaseverlerle buluştu. Kısa film odaklı olmasına rağmen uzun metraj gösterimleriyle de “sinemanın kısası uzunu olmaz” diyen Antalya Sinema Günleri henüz 2. yılında ama Sidar Serdar Karakaş (dernek başkanı) ve Murat Tolga Şen’in (danışman) güç birliği meyvelerini veriyor. Birkaç yıl önceki üzücü bir festival hadisesi yüzünden Antalya’ya küsen kısa filmcilerin gönlü bu festivalle alınıyor, iyi de yapılıyor.