13 günde 9500 km...

Banu Tuğcu
banu.tugcu@aksam.com.tr

Koray Özkaplan. Bu ismi hafızanıza alın derim. Yaptığı her işe tutku ve disiplinle bağlı kıymetlilerden Koray. Dakar’ı yıllar önce ilk kendisinden duymuştum. O dönemde Enduro Yarışları'na katılan bir motor tutkunuydu. Şimdi ise motor sporlarının nirvanası olarak adlandırılan Dakar Rallisi’nde Türkiye’yi temsil eden bir sporcu. 

Koray Özkaplan, 10 sene önce Türkiye’ye döndüğünde ulaşım amaçlı kullanmaya başladığı motosiklet hayatında bir dönüm noktası oluyor. Hesaplı, çevreci, park problemi, trafik yok derken bir de spor olarak insanı fit tutması motosikleti bir tutku haline getiriyor. Hayatına yeni arkadaşlıklar da ekliyor bu tutkusu. İlk Rally Raid deneyimini  Rahmetli Kemal Merkit, Selçuk Bektaş ve And Tüfekçi'yle 2011'de takım olarak katıldıkları Transanatolia Ralli’sinde yaşıyor. Bu ülke toprakları dâhilinde olduğunu hayal bile edemeyeceğimiz güzellikte yerlerden geçiyorlar. Ardından Selçuk Bektaş ile 2015 de Dakar’a gitmeyi hedefliyorlar. 1,5 sene boyunca fiziksel, teknik, mekanik, hem de psikolojik olarak hazırlanıyorlar. Dakar Rallisini ve geçtikleri ülkelere ait izlenimlerini Koray Özkaplan’dan dinliyoruz. 

UÇSUZ BUCAKSIZ

“Öncelikle Rally Raid’ in en güzel yanı dünyada kimsenin geçmediği ya da geçmeyi düşünmediği yerlerden geçip farklı coğrafyaları keşfetmek. Birçok rotada yarıştım ama en çok etkilendiğim Türkiye ve  Dakar'a ev sahipliği yapan Güney Amerika oldu. Dakar Rallisi Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te başladı ve And Dağları'na doğru gittik ilk etapta. Dağları tırmanıp 5000 metrelik geçitlerden Şili’ye vardık ve dünyanın en kuru bölgesi olan, marsı andıran uçsuz bucaksız  Atacama Çölü’nü geçip Pasifik okyanusuna ulaştık. Ardından da Bolivya’ya geçtik. Soğuk ve irtifayla benzersiz bir mücadele verirdik. Dünyanın en büyük tuz gölü/düzlüğü olan Salar de Uyuni’de  yağmur suyu üzerinde donma tehlikesi atlatarak 130 km boyunca motor sürdük. Bir gün kesinlikle Bolivya'da daha çok zaman geçirmek isterim, keşfedecek çok şey var. Bir sene Buenos Aires’te yaşamıştım. O yüzden benim için yabancı bir destinasyon değil, Güney Amerika’nın Paris'i. Ancak ülkenin güneyi, Tierra del Fuego ve Ushuia bölgesi kesinlikle görülmesi 

gereken güzelliklere sahip. 

Buenos Aires Notları:

l Recoleta, şehrin merkezinde Eva Peron’un da bulunduğu müze mezarlığını da içine alan ve tam ortasında devasa bir kauçuk ağacı olan ilginç bir buluşma noktası. Ayrıca hafta sonu turistik pazar haline alır.

l Puerto Madero, merkeze çok yakın olan eski limanın restore edilmesiyle ortaya çıkan restoranları son dönemin 
popüler mekânıdır.
l Antika merakınız varsa San Telmo‘yu beğenirsiniz. Hafta sonu cıvıl cıvıldır. 
l Asado bölgesinde, Arjantin usulü barbekünün tadına doyulmaz. Puerto Madero'daki Cabana Las Lilas en favorilerimden.   
l La Boca, şehre ilk gelen göçmenlerin yerleştiği, sokaktaki tango gösterileriyle şehrin en turistik bölgesi.

Yol müzikleri

Arjantin’in uçsuz bucaksız ovalarında müziksiz olur mu?  Dire Straits, Journey, White Snake, Özge Fışkın,  Fleetwood Mac, Adele, Pink, Lou Reed, Şebnem Ferah, Bruno Mars. Joan Baez, Skid Row.  "İmkânsız diye bir şey yok. Ben yaptıysam herkes yapabilir" diyor Koray. Hayatınızı kolaylaştırmak için aldığınız bir karar sizi tutkunuzla buluşturabilir. Tutkunuz disiplin ve azimle buluşunca sizi hiç görmediğiniz muhteşem yollara götürebilir. Ve tüm dünya oyun alanınıza dönüşebilir.