sibel.ates@aksam.com.tr
30 yaşındaki Özge Dönmez 11 yıldır tansiyon hastası. 20/10’lara kadar çıkan tansiyonu nedeniyle gün içinde bayılmalar yaşıyordu. Sosyal hayatı kısıtlanmıştı. Medipol Hastanesi Endokrinoloji Bölümü uzmanlarından Doç. Dr. Fatih Kılıçlı, yaptığı ayrıntılı incelemede Dönmez’in böbreğinde 7 mm boyutunda bir tümör buldu. Tümör 10 dakika süren bir işlemde mikro dalgayla yakıldı. Genç kadının tansiyonu aynı gün içinde normale döndü. Kullandığı 4 ilaçtan kurtuldu. Tansiyonu olduğu için gebe kalamayan Özge Dönmez şimdi ise çocuk sahibi olmak istiyor...
Özge Dönmez 11 yıldır tansiyon hastası. Günde 4 ilaçla 20/10’lara çıkan tansiyonunu düşürmeye çalışıyordu. Yıllardır gitmediği doktor, yaptırmadığı test kalmadı. Ama bir türlü sonuç alınamıyordu. Geçtiğimiz yıl Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nde hemşire olarak çalışan Onur Dönmez ile evlendi. Dönmez çifti çocuk sahibi olmak istiyordu. Ancak tansiyon buna engeldi. Onur Dönmez eşini kendi çalıştığı hastanedeki doktorlara götürdü.
BÖBREKTE 7 MM’LİK TÜMÖR
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Endokrinoloji Bölümü uzmanlarından Doç.Dr. Fatih Kılıçlı’nın yapmış olduğu ayrıntılı inceleme sonucu erişkinlerde oldukça nadir görülen ve böbrek kaynaklı bir hormon üretimine bağlı oluşan “reninoma” isimli tümörün Özge Dönmez de hipertansiyona neden olduğu anlaşıldı. Görüntüleme yöntemleri ile yapılan inceleme sonucunda sağ böbrekte 7 mm boyutunda olan tümör tespit edildi. Bu genç kadın için umut verici bir sonuçtu.
10 DAKİKADA YAKILDI
Toplanan heyet Dönmez’i ameliyat etme kararı aldı. Girişimsel Radyoloji Bölümün’den Doç. Dr. Cengiz Erol, 10 dakikalık kısa bir işlem sonucunda sağ böbreğindeki hipertansiyona neden olan 7mm’den küçük kiteleye ablasyon uyguladı. Mikro dalga ile yakılan tümör temizlenmiş oldu. Doktorlar da Özge Dönmez gibi heyecanla sonucu beklemeye başladılar. Tansiyon 10/7’lere kadar inmişti. Ve geçen 1 aylık sürede de bir daha çıkmadı.
SANKİ YENİDEN DOĞDUM
Çok büyük mutluluk yaşayan Özge Dönmez yaşadıklarını şöyle anlattı: “Tüm tetkiklerim yapılmasına rağmen bu zamana kadar hastalığımın sebebi bulunamadı. Günde 3-4 ilaç içiyordum. Gün içinde bayılmalar yaşıyordum. Yolda, takside ve tüm sosyal alanlarda tansiyon yüzünden bayıldığım için zor durumda kalıyordum. Çocuk sahibi olmak isteyince bu durumu ortadan kaldırmak için farklı hastanelere gitmeye devam ettik. Çünkü tansiyon ve gebelik birlikte olduğunda hem çocuk hem de benim için ciddi risk artışı olabilirdi. Esansiyel yani sebebi belirsiz bir hastalıkla baş etmek çok zordu, hayat kalitem çok düşüktü ve eğer hastalığın sebebi belirlenmeseydi ömür boyu hipertansiyon ilaçları kullanmak zorunda kalacaktım. Çoğu zaman büyük tansiyonum 20’nin üstüne çıkarak rutin günlük yaşantımı da engelliyordu. 10 dakika süren basit bir işlemin ardından tansiyonum normal haline döndü. İlaç kullanmıyorum, bayılmalarım ortadan kalktı, artık çok mutluyum sanki yeniden doğdum.”
OPERASYONA GEREK KALMADAN KURTULDU
Doç. Dr. Fatih Kılıçlı ise Özge kadar heyecanlı ve mutlu olduklarını belirterek;” Hipertansiyon hastalarının yüzde 85’inde sebebi bilinmezken yüzde 15’inde başta hormonal ve böbrek hastalıkları olmak üzere altta yatan nedenler hipertansiyona yol açıyor. Genç yaşta veya ileri yaşta ortaya çıkan hipertansiyonlarda, 3 veya 4 ilaç kullanmak zorunda kalan hastalarda bu durumların hipertansiyona neden olabileceği bilinmeli ve ileri araştırmalarla bu durumlar incelenmelidir. Hastamızın durumu ise son derece nadir görülmesinin yanı sıra böbrekten üretilen bir hormonun neden olduğu ‘reninoma’ hastalığıdır. Araştırma sonucunda bulunan tümör herhangi bir operasyona gerek kalmadan sadece radyo frekans yöntemi ile ortadan kaldırılmıştır. Sonuç olarak genç yaşta bir hipertansiyon hastamızda hastalık şifa ile sonlandırılmıştır. Tüm hekim arkadaşlarım ile birlikte bu süreçte en az onun kadar heyecanlı ve mutlu olduk” dedi.