1
(aksam.com.tr / Çağatay Uğur)
Kia, ülkemizde Sportage ve Sorento modelleri ile beklenilen üne kavuştu. Bu ünde SUV’larının uygun fiyatları ön plana çıkıyordu. Bu ünü yenilenen Sportage modeliyle sürdüren Kia, eski modellerinde çok fazla tercih edilmemeye başladı. Araçlarının eskiyen yüzleri ve geride kalan teknolojileri insanların farklı markalara yönelmesine neden oldu. Kia, tüm dünyada çektiği bu sıkıntıdan kurtulmak için ise büyük ve kapsamlı bir değişime gitti.
Avrupa’da tasarlanan bu modeller, günümüz teknolojilerini ve trendlerini yakalamayı başardı. Bu başarının en küçük modellerinden biri olan Rio ise test konuğumuz oldu. Güncel tasarımı ile B segmenti bir otomobilden daha çok C segmenti hatchback modeli anımsatan otomobil, boyutları ile de bunu kanıtlıyor. Önceki nesline göre 15 mm daha uzun ve 5 mm daha geniş olan otomobilin dingil mesafeside 10 mm artmış. Bu sayede hem daha geniş iç mekan hem de daha fazla diz mesafesi sunan otomobilin dış tasarımı kadar iç mekanı da farklı ve günümüz trendlerini yakalayan bir tasarıma sahip. Kendine özgü tasarıma sahip olan otomobilin bence tek eksiği en üst donanım seçeneğinde dahi sunulmayan multimedya ekranı. Aracın içerisindeki kalite algısını bir anda düşüren bu detay, aracın tüm yeni görüntüsünü de bir anda yerle bir ediyor. Geri kalan tüm noktalarda günümüz standartlarını karşılayan otomobilde, dijital klima paneli ve göstergelerin arasında bulunan TFT bilgi ekranı bu sınıfta son yıllarda gördüğümüz yeniliklerden. Dokunduğunuz her noktada kaliteli yapı sergileyen Rio, çarpışma önleyici gibi sistemleri de sunmuyor. Bu segmentin standartlarının hızlı değişiminin biraz gerisinde kalan otomobil, sürüş konusunda ise beklentinin üzerine çıkmayı başarıyor.
Dinamik, verimli ve tok
Rio’da kullanılan süspansiyon sistemi beklediğinizin çok üzerinde. Tüm darbeleri yeterli derecede sönümleyen süspansiyon sistemi, aracın virajlarda da beklentilerin üzerinde performans gösteriyor. Hızlı girilen virajlarda önden kayma eğilimi gösteren otomobil, bozuk zeminlerde sorunsuz bir şekilde yol alabiliyor. Konforlu koltukları ise kısa mesafe yolculuklarda çok yardımcı oluyor. Fakat uzun yolculuklarda bu yumuşak yapı normalden daha hızlı yorulmanıza neden oluyor. Standart olarak sunulan sunroof sayesinde daha ferah bir iç mekana sahip olan otomobilin 325 litrelik bagaj hacmi ise sınıfının standartlarını karşılıyor. 2017 model yılında Concept Plus adı ile satılan otomobilin 2018 yılında model adı ise Presige olarak değişti. 2017 model olan test aracımız ise Concept Plus donanım seviyesindeydi. Yeni donanım ismi dışında bir fark olmayan otomobilin ise test ettiğimiz seçeneğinde 1.4 litrelik dizel motor bulunuyordu. 90 beygir güç ve 240 Nm tork üreten bu motor, sadece 6 ileri manuel şanzıman seçeneği ile satın alınabiliyor. 0-100 km/s hızlanmasını 12 sn’de tamamlayan otomobil 175 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor. Düşük hızlarda yüksek tork sayesinde iyi hızlanan otomobilin motoru performans vaati olmamasına rağmen sizi mutlu etmeyi başarıyor. Düşük devirde dahi yeterli çekişe sahip olan otomobilin fabrika verisine göre test tüketimi 3.8 lt/100 km. Bizim testmiz sonucunda 4.7 litrelik ortalama tüketime ulaşan otomobilin vites yolları ise bahsetmeye değecek kadar mükemmel. Hyundai’den alıkın olduğumuz bu şanzımanın yolları inanılmaz derecede belirgin. Bu sayede her vitesi kolaylıkla bulabiliyorsunuz ve hızlı sürüşlerde beklenilenden daha hızlı vites değiştirebiliyorsunuz. Hyundai’den alışkın olduğumuz bu motor biraz sesli olmasına rağmen, aracın iyileştirilen ses yalıtımı sayesinde iç mekana çok fazla yansımıyor. 2018 model yılına ait Prestige donanıma sahip olan bir Kia Rio’yu 96.600 TL’ye satın alabiliyorsunuz. Multimedya sistemi gibi günümüz standartlarına göre büyük bir eksiğe sahip olan otomobilin fiyatı bence biraz yüksek. Fakat sunduğu standart donanım düşünüldüğünde ve yenilenen rakiplerinin dizel seçeneğe sahip olmaması onun en büyük avantajı olarak karşımıza çıkıyor.