HABER MERKEZİ
Ford Motor Company, elektrikli otomobil alanındaki yatırım stratejisinde köklü bir değişikliğe giderek, bu kararın sonucu olarak 19,5 milyar dolarlık bir finansal darbe almaya hazırlanıyor. Detroit merkezli otomobil devi, tüketicilerin elektrikli araçlara karşı gösterdiği ilginin beklentilerin çok altında kaldığını belirterek, bu alandaki üretim faaliyetlerini önemli ölçüde azaltacağını duyurdu.
Ford'un yönetimi, elektrikli otomobillerin pazar tarafından beklenen hızda kabul görmediğini ve bunun şirkete milyarlarca dolarlık kayıp yaşattığını açıkça ifade etmiştir. Özellikle büyük bataryalı pikap kamyonlarının üretimi dahil olmak üzere, elektrikli araç segmentinde yapılan yatırımlar, beklenen getiriyi sağlayamamıştır. Bu durum, otomotiv endüstrisinde elektrikli araçlara yönelik heyecanın gerçek pazar koşullarıyla ne kadar farklı olduğunu gözler önüne sermiştir. Şirketin elektrikli araç biriminin başkanı Andrew Frick, karlılığa ulaşamayan büyük elektrikli araçlara milyarlarca dolar daha yatırım yapmak yerine, bu kaynakları daha yüksek getirili alanlara yönlendirme kararı aldıklarını belirtmiştir. Ford'un bu hamlesinin ardında, tüketicilerin daha uygun fiyatlı ve pratik araçlara yönelmesi ile geleneksel araçlara olan devam eden talebinin yer aldığı anlaşılmaktadır.
Ford, gelecek dönemde geleneksel kamyon ve kamyonet üretimini artıracak, aynı zamanda daha ucuz ve erişilebilir elektrikli araçlar geliştirmeye odaklanacaktır. Bunun yanı sıra şirket, batarya enerji depolama alanında yeni bir iş kolunu başlatmayı planlamaktadır. Ancak bu stratejik dönüşümün en dikkat çekici yönü, Güney Koreli SK Group ile yapılan ortaklığın sonlandırılmasıdır. Ford ve SK Group, Kentucky'de devasa bir batarya fabrikası inşa etme planı yapıyorlardı; bu proje, Ford'un elektrikli araç vizyonunu ilerletmek için kritik bir adım olarak görülüyordu. Ortaklığın feshedilmesi için Ford'un 6 milyar dolar ayırması gerekmiştir. Bu karar, şirketin elektrikli araç stratejisindeki radikal değişimin boyutunu ve maliyetini açıkça ortaya koymaktadır.
Ford'un icra kurulu başkanı Jim Farley, bu değişimin müşteri odaklı bir dönüşüm olduğunu vurgulayarak, operasyonel gerçekliklerin değiştiğini ve sermayenin daha yüksek getirili büyüme fırsatlarına yeniden tahsis edildiğini açıklamıştır. Farley'in bu açıklaması, şirketin pazar tarafından gelen sinyalleri dikkate alarak stratejisini yeniden şekillendirdiğini göstermektedir.
Ford'un bu kararı, ABD'de yaşanan önemli düzenleyici değişikliklerin ortasında alınmıştır. Donald Trump yönetimi, otomobil üreticilerinin emisyonları azaltmasına ilişkin kuralları zayıflatarak, elektrikli araçlara yönelik teşvikleri azaltmıştır. Özellikle, elektrikli otomobil satın alan sürücüler için sağlanan 7.500 dolarlık vergi indiriminin kaldırılması, tüketicilerin bu araçlara yönelik talebini önemli ölçüde düşürmüştür. Trump, önceki başkan Joe Biden tarafından getirilen elektrikli araç yanlısı politikaların maliyetleri artırdığını ve arabaları olumsuz etkilediğini iddia etmiştir. Bu siyasi ve düzenleyici ortam, Ford gibi otomobil üreticilerinin stratejilerini yeniden değerlendirmelerine neden olmuştur.
Ford'un açıkladığı 19,5 milyar dolarlık değer düşüklüğü, bir otomobil üreticisinin düşen talep karşısında maruz kaldığı en büyük mali darbelerden biri olarak kayıtlara geçmiştir. Şirket, bu değişikliklerin çoğunluğunun dördüncü çeyrekte gerçekleşeceğini, yaklaşık 5,5 milyar dolarlık nakit ödemenin büyük bölümünün gelecek yıl yapılacağını ve kalanının 2027'de karşılanacağını belirtmiştir. Finansal açıdan bakıldığında, bu hamle Ford'un kısa vadede önemli bir yük oluştururken, uzun vadede daha karlı bir yapıya geçişi amaçlamaktadır.
Buna rağmen Ford, bu yıl için kazanç rehberliğini yılın başlarında belirlenen hedefle uyumlu olan yaklaşık 7 milyar dolara yükseltmiştir. Bu, şirketin genel finansal durumunun stratejik değişikliğe rağmen güçlü kaldığını göstermektedir. Ford'un yönetimi, daha büyük modeller yerine daha küçük ve daha uygun fiyatlı elektrikli araçlar üretmeye devam edeceğini açıklamıştır. Şirket, 2030 yılına kadar küresel hacminin yaklaşık yüzde 50'sinin hibrit araçlar, uzun menzilli elektrikli araçlar ve tamamen elektrikli araçlardan oluşacağını öngörmektedir. Bu oran, bu yıl yüzde 17'den yukarıya çıkacak şekilde planlanmıştır.
Ford'un bu stratejik dönüşümü, otomotiv endüstrisinin elektrikli araçlara yönelik gerçekçi bir bakış açısı geliştirmesinin bir göstergesidir. Şirket, tüketici talebinin gerçek boyutlarını kabul ederek, daha dengeli ve karlı bir üretim modeline geçmeyi tercih etmiştir. Bu karar, sadece Ford için değil, tüm otomotiv sektörü için önemli bir ders niteliğindedir ve gelecekte benzer stratejik değerlendirmelerin yapılacağını göstermektedir.