Aksam.com.tr
Türkiye’de 2018 yılında rekorlar kıran otomotiv ve otomotiv parçası ihracatıyla ilgili olarak aksam.com.tr’den Çağatay Uğur’un sorularını yanıtlayan Ernst&Young Otomotiv Sektör Lideri Serdar Altay, “Türkiye otomotiv sektörü büyük fırsatlar sunuyor. Avrupa, Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerine yakınlığı, ülkeye lojistik ve ihracat merkezi olarak rekabet avantajı sağlarken düşük maliyetli ve iyi eğitilmiş iş gücü ile hızla büyüyen orta sınıf ve yüksek popülasyon ülkenin pozitif görünümünü destekliyor.” diye konuştu.
Türkiye’de iç pazarda 2018 yılında azalma görülürken ihracat miktarı giderek artıyor. Aynı zamanda ekonomideki dalgalanmadan otomobil parçası ve otomobil üretimi yapan markaların neredeyse hiç etkilenmediğini görüyoruz. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Avrupa, Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerine yakınlığı nedeniyle lojistik ve ihracat merkezi olarak güçlü bir rekabet avantajına sahip olan Türkiye’de 2017 ve 2018 yılı verilerine bakıldığında otomotiv sektöründeki üretim miktarlarının ekonomik durumdan çok da etkilenmediği, hatta ihracatın artmaya devam ettiği görülüyor.
2018 yılında bir miktar daralma görülen üretim adetlerinin 2019 yılından 2024 yılına kadar artması ve 2024 yılı itibarıyla yaklaşık 2 milyon adete ulaşması bekleniyor. Sektörün ihracat odaklı yapısı ve Avrupa’nın yeni araçlar piyasasının büyümeye devam edeceğine dair tahminler göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin 2027 yılına kadar olan otomotiv üretimi ile sektörde yükselmeye devam edeceğine inanıyoruz.
Türkiye otomobil yedek parçası ve otomobil parçaları konusunda bir ihracat üssü olduğunu düşünüyoruz. Peki değerler bize ne gösteriyor?
Türkiye’nin, OEM (Orijinal Ekipman Üreticileri) yönünden küresel ölçekte güçlü bir ihracat merkezine sahip olması ve bu performansını yükseltmeye devam etmesi otomotiv sektöründeki büyümeye dair görüşlerimizi destekler nitelikte. 2017 yılında Türkiye’de üretilen tüm araçların yüzde 78,6’sı ihracat için üretildi. Söz konusu ihracatın büyük çoğunluğu AB (araçların USD cinsiden ihracat değerinin yüzde 80,9’u), Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (araçların USD cinsiden ihracat değerinin yüzde 12,7’si) ve Orta Doğu ile Kuzey Afrika’ya (araçların USD cinsiden ihracat değerinin yüzde 6,4’ü) yapıldı.
Avrupa piyasası 2008 ve sonrasındaki 2012 krizleri sonrasında tarihi düşük hacimlere tanıklık ettikten sonra daha önceki gücüne ulaşma yönünde hareket etmeye devam ediyor. Bu da Türkiye’nin 2027’ye kadar otomotiv ihracat görünümü üzerinde göreceli olarak büyümeye devam edeceğini gösteriyor. Üretim ise uzun vadede lokal üreticiler tarafından artırılan yatırımlara ek olarak hem Avrupa hem de Orta Doğu piyasalarındaki olumlu ihracat performansı ile güçlenecek. Türkiye otomotiv sektörü büyük fırsatlar sunuyor. Avrupa, Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerine yakınlığı, ülkeye lojistik ve ihracat merkezi olarak rekabet avantajı sağlarken düşük maliyetli ve iyi eğitilmiş iş gücü ile hızla büyüyen orta sınıf ve yüksek popülasyon ülkenin pozitif görünümünü destekliyor.
Avrupa’nın ekonomik durumu bizler için ne kadar önemli?
Lüks markalar ile geniş kitlelere hitap eden markalara talebin yüksek olduğu Türk otomotiv sektörünün ihracat odaklı özelliği ve ülkenin coğrafi konumu, tedarikçiler için birçok fırsat sunuyor. Avrupa piyasasındaki iyileşme eğilimi, Türk ihracatçıları için talep artışını destekliyor.
Otomotiv sektörü, ihracat ve istihdama katkıları ile ekonomimiz açısından oldukça önemli bir yerde bulunuyor.