Elektrikli otomobillerin pilleri birkaç sene önceki nesillerine göre daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Teknoloji ilerledikçe otomobil bataryaları da eskisinden daha iyi yapılıyor.
Elektrikli otomobil bataryaları aracın kendi kullanım ömründen fazla biçimde tasarlandığı için artık ''batarya kaç sene gider?'' soruları azalmaya başladı. Şu anda, pillerin kullanım ömrünün yaklaşık yüzde 80'i 12 ila 15 yılda. Bu sayı da sürekli artıyor ve yakın gelecekte 20 yıla kadar çıkabilir.
Evet alınabilir. Ancak bazı pazarlarda elektrikli otomobillere o kadar talep var ki kullanılmış olanları bile sıfır arabalar kadar pahalı olabiliyor.
Yine de alırken aracın olası kalan ömrünü değerlendirmek için teknik uzmanlara danışmakta fayda var. Modern piller için, bu tahmini yapabilecek gelişmiş analitik yazılımlar mevcut.
Masraflar, ülkemiz genelinde değişen koşullarına bağlı olarak büyük ölçüde farklılık gösteriyor. Ancak günümüzde elektrikli otomobilleri çalıştırmak, normal yakıtla çalışan araçlara göre her zaman daha ucuzdur.
Yakıt maliyetleri her zaman değişken olsa da elektrik maliyetleri genel itibariyle aynı.
Tesla marka elektrikli otomobillerini incelediğimizde, elektrikli araçların son derece güvenli olduğu görülüyor.
Kazalarda bataryalarının alev alması veya patlaması noktasında bazı endişeler var. Ancak şimdiye kadar bunun pek bir örneği yok. Genel olarak Teslalar çarpışma testlerinde en güvenli elektrikli otomobillerden biri seçiliyor.
Ayrıca sert hava koşullarında da elektrikli otomobiller güvenle tercih edilebilir. Son derece sert hava koşullarına sahip Norveç, kişi başına en fazla elektrikli otomobile sahip ülke.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan (EPDK) aldığı bilgiye göre, Türkiye'nin 81 ili şarj istasyonları ile donatıldı. Türkiye genelinde 5 bin 614 istasyonda elektrikli araç kullanıcılarına 8 bin 492 yavaş şarj (AC) ve 3 bin 575 hızlı şarj (DC) hizmeti veriliyor.
Elektrikli araçlar çevre dostudur. Egzoz sistemi olmadığından kirlilik oluşturmuyor.
Ayrıca elektrikli motor teknolojisi yanmalı motorlardan çok daha basit. Daha az parçası var ve bu nedenle bakımı daha kolay ve bozulma riski daha düşük.
Bunların hepsi kulağa çok cazip geliyor ancak her şey sanıldığı gibi siyah-beyaz değil.
İlk olarak, elektrikli araç satın almak, her ne kadar daha az bakım gerektirmesi ve şarj etme maliyeti daha düşük olsa da, yanmalı motorlu benzerlerine göre çok daha pahalı.
İkinci sorun şarj istasyonlarına erişimle ilgili. Herkesin evinde henüz elektrikli araç şarj edecek sistem bulunmuyor ya da her evde kişisel istasyon kurulması mümkün değil.
Günden güne şarj noktalarının sayısı artsa da, evinizin ya da işinizin yakınında gerekli alt yapıya ulaşmak kolay olmayabilir.
Bu durum özellikle şehirlerin ve büyük yerleşim birimlerinin dışında zorluk oluşturabilir.