AKSAM.COM.TR/MOR PAPATYA
Merve Kantarcı Çulha
Tuğba Büyüküstün'ün başrolde oynadığı Zeytin Ağacı dizisindeki aile dizimi konusu son günlerin araştırılan konusu oldu. Dizide farklı hikâyeleri olan üç kızın aile dizimiyle hayatlarına dair hastalıklardan travmalara kadar birçok şeyi düzelttiği yer alıyor. Peki, aile dizimi nedir? Aile dizimi kanser, diyabet ve migren gibi hastalıkları tedavi eder mi?
Aksam.com.tr'den Merve Kantarcı Çulha'ya açıklamalarda bulunan EFT Uzmanı ve Aile Dizimi Kolaylaştırıcısı Gülay Gecü, Zeytin Ağacı dizisinde merak edilen aile dizimiyle ilgili merak edilenleri anlattı.
RUHSAL ÇÖZÜMLEMELER İYİLEŞMEYİ KOLAYLAŞTIRIR
Hastalıkların her aile sistemleri içinde farklı görevleri olduğunu söyleyen Gülay Gecü, şunları söyledi:
"Diyabet, kanser, migren, kadın hastalıkları gibi nesilden nesile geçen ve etkileyen durumlarda, o sistem içerisindeki mesajı anlamaya çalışırız. Önemli olan hastalığın verdiği mesajdır. Bu mesajlar; unutulan, yok sayılan, dışlanan bir atayı hatırlamak ve sisteme dâhil etmek olabileceği gibi (aidiyet yasası) nesiller arasında, yaşanan travmadan kaynaklı iletişim kopukluğu nedeniyle bağ kurma şekli bile olabilir. Biz burada hastalığı iyileştirmek yerine, 'Bu hastalık neden benim başıma geldi?' bunun anlamı nedir diye sorduğumuzda, bunun cevabını kalbimizle almayı tercih ediyoruz. Hastalıkların fiziken meydana gelen bir durum olması, onun ruhtan bağımsız olduğunu göstermez. Aynı zamanda, sadece ruhla da çözebileceğimiz bir durum da değildir. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki beden hasta eden ruhsal çözümlemelere kavuştuğunda, iyileşmesi kolaylaşır."
AİLE DİZİMİYLE HASTALIK GEÇER Mİ?
Sadece aile dizimi veya farklı tekniklerle hastalığı iyileştirmenin zor olduğunu belirten Gülay Gecü, şu bilgileri verdi:
"Ruhun dinlenmesi, stresten özgürleşmesi ve fizik bedenin tedaviye hazır hâle gelmesidir amaç. Mutlak şifa, aile dizimi terapisinin amacı değildir. Alanda çıkan her zaman danışan için kabul edilebilir bir durum olmuyor. Danışan bunu görmeyi reddettiğinde, aynı Zeytin Ağacı dizinde Ada karakterinin yaptığı gibi, iyileşme veya sorunların çözülme süreci uzuyor."
SÜREÇ ÖNEMLİ
Mutlak çözümün danışanın sorumluluğunda olduğunu söyleyen Gecü, şöyle devam etti:
"Terapist veya kolaylaştırıcının asıl görevi ona alan tutmak ve yol göstermektir. Alanda çıkanla daha da travmatize olmak gibi bir durumla da karşılaşılma durumu olabiliyor. Burada kolaylaştırıcının danışanı rahatlatması, süreci yönetebilmesi çok önemli. Daha da travmatize olan danışan, işin içinden çıkamadığında, her türlü desteği reddedebiliyor."
ATALARDAN GELEN AKTARIMLAR NASIL ETKİLİYOR?
Aile dizimi terapisinin aile sisteminin temel dinamikleri olduğunu, bazı kuralları olduğunu ve bu kurallara uyulmadığında bir travmanın etkisinin nesilden nesile aktığını savunduğunu ifade eden Gecü, bu durumu şöyle açıklıyor:
"Aile diziminin 3 temel yasası olan Aidiyet- Hiyerarşi ve Denge yasaları, bu dinamiklerin temelini oluşturur. Örneğin, ailede ilk atalarımız olan anne ve babalarımız ile başlayan kuşakta, kürtajlar, düşükler, ölü doğumlar çoğu zaman görmezden gelinir. Yaşayan çocuklar sanki o sistem içerisinde tek çocukmuş gibi ifade edilir. Hâlbuki anne rahmine düşen her çocuğun sisteme dâhil olma hakkı vardır. Bunu daha önceki nesillerde ise savaşlarda ölen/ şehit olan, öldürülen, evlatlık verilen, hiç çocuğu olmadığı veya rahatsızlığı olduğu için yok sayılan veya farklı bir sebeple dışlanan ataların, aile sisteminin içerisinde yer almak ve hatırlanmak için bir sonraki nesillerin problemlerindeki varlıklarını görebiliyoruz. Hele bir de atalarının isimleri verilen çocukların yaşam döngülerinin birebir atalarının kopyası olduğunu fark ettiğimizde bu durum biraz daha karmaşık hâle gelebiliyor. Bilen alanın bilgeliği, bize, her zaman merkezlenmeye, dengelemeye, köklerimizle problemler üzerinden değil, sevgiyle bağ kurmaya yardımcı olur."