Kronik yorgunluk sendromu belirtileri ve tedavisi nasıl? Yorgunluk hastalığı nedir, kimlerde görülür?

Kronik yorgunluk sendromunun başlangıcı, otonom sinir sisteminin merkezi düzenleyici merkezlerinin spesifik bir nevrozunun gelişimi ile ilişkilidir. Bu sendrom tedavi edilmezse depresyona dönüşebileceği gibi bulaşıcı ve alerjik hastalıklara da neden olabilir.

Yorgunluk hastalığı, bir diğer adıyla kronik yorgunluk sendromu son dönemlerde sık araştırılan konular arasında yerini aldı. Bilindiği üzere normalde, herhangi bir şiddetli yorgunluk, uygun uyku ve dinlenmeden sonra geçer. Bir kişi iyi uyudu ve yediyse, ancak kendini halsiz ve yorgun hissetmeye devam ediyorsa, bu da onu olağan aktivitelerini yapmaktan alıkoyuyorsa, bu daha çok patolojik bir durumdur. Peki Yorgunluk hastalığı nedir, kimlerde görülür? Kronik yorgunluk sendromu belirtileri ve tedavisi nasıl?

Yorgunluğun bir dizi tehlikeli hastalığa yol açabileceği gerçeğini düşünmüyoruz. Yaşam alanlarınızdaki yaşanan stres ile birlikte yaşam kalitesini önemli ölçüde bozan depresyonlar, kronik yorgunluk sendromunu beraberinde getirmektedir.

YORGUNLUK BELİRTİLERİ

Kendinizi ne sıklıkla yorgun ve güçsüz hissediyorsunuz? Çoğu zaman küçük ayrıntıları hatırlayamadığınızı veya duyduklarınızı çabucak unuttuğunuzu fark ediyor musunuz? Bu, kronik yorgunluğun bir tezahürünü gösterebilir. Aşağıdaki yorgunluk belirtilerinden herhangi birine sahipseniz dikkat edin:

1) Güvensizlik, güçsüzlük hissi;

2) Azalan dikkat;

3) Duyusal alanın bozukluğu;

4) Kısa süreli bellek kusurları;

5) Azalmış öz kontrol, sinirlilik;

6) Motilite bozuklukları;

7) Uyuşukluk görünümü.

KRONİK YORGUNLUK NASIL ANLAŞILIR?

Sürekli bitkinlik ve uyku hali.

Kas ve eklem ağrıları

Boğaz ağrısı

Karın ağrısı

Enerji kaybı

Mide bulantısı ve kusma.

Unutkanlık ve bilişsel performansta düşüş

Uyku düzeninde ve kalitesinde bozukluklar.

YORGUNLUK BİR HASTALIK MIDIR?

Kronik yorgunluk ile beraber kansızlığa sebep olan vitamin eksikliklerinin başında B12 vitamini, demir ve folik asit eksikliği gelir. Tiroit bezinin az çalışması durumunda kilo artışı, vücutta şişlik, kabızlık, fazla uyku uyuma yakınmalarının yanında en sık görülen yakınma yorgunluktur.

SÜREKLİ (KRONİK) YORGUNLUĞUN YAŞAM TARZI İLE İLİŞKİLİ NEDENLERİ NELERDİR?

Yorgunluk, genel olarak halsiz hissetme, aktiviteden kaçınma ve performansta bozulma şeklinde tarif edilebilir. Hem fiziksel hem de psikolojik nedenleri vardır. Yorgunluk tek başına bir hastalık olarak kabul edilmez, ancak pek çok hastalığın habercisi ve belirtisi olabilir. Toplumda çok yaygın görülen bir şikâyettir. Çoğu insan yorgun hissettiğinde, dinlenme ve uyku ile düzelebilir. Burada bahsedeceğimiz yorgunluk ise uyku ve dinlenmeye rağmen kendini iyi hissedememe durumudur.

Yorgunluk günlük hayatınızda rutin haline gelen fakat fark edilmeyen faktörlerden kaynaklanabilir. Bu faktörler:

Aşırı fiziksel aktivite,

Aşırı hareketsizlik,

Uyku yetersizliği ve düzensiz uyku,

Antihistaminik ve öksürük şurubu gibi ilaçlar,

Sağlıksız beslenme,

Jet-lag (saat farkı olan ülkeler arasında seyahat sonrası görülür),

Aşırı kilolu olmak,

Duygusal stresli dönemler,

Çok fazla kafein tüketmek,

Can sıkıntısı.

KRONİK YORGUNLUK HANGİ HASTALIKLARIN HABERCİSİ OLABİLİR?

Akut karaciğer yetmezliği: Daha önceden sağlıklı olan bir insanda karaciğerin ani olarak bozulmasıdır. Belirtileri cilt ve göz kürelerinin sararması (sarılık), sağ üst karnınızda ağrı, karın şişmesi, mide bulantısı, kusma, yorgunluk, kafa karışıklığı, uyuklama halidir.

Anemi (kansızlık): Kırmızı kan hücrelerinin azaldığı bu durumda görülen belirtiler; yorgunluk, zayıflık, soluk veya sarımsı cilt, düzensiz kalp atışları, nefes darlığı, baş dönmesi, göğüs ağrısı, soğuk eller ve ayaklar, baş ağrısı şeklindedir.

Anksiyete bozuklukları: Ara sıra endişe yaşamak normal hayatın bir parçasıdır. Bununla birlikte, anksiyete bozuklukları olan kişilerde sık sık yoğun, aşırı ve sürekli endişe ve günlük durumlar hakkında korku vardır. Anksiyete bozukluklarında görülen diğer belirtiler sinirlilik, huzursuzluk, gerginlik, panik duygusu, kendini tehlikede hissetme, hızlı nefes alma, çarpıntı, terleme, titreme, yorgunluk, konsantrasyon problemleri, uyku problemleri, mide rahatsızlıkları ve kaygı yapan şeylerden kaçınma isteğidir.

Kanser: Kanser hastaları hem başlangıçta hem de tedavi esnasında kendilerini çok yorgun hissedebilirler.

Kronik yorgunluk sendromu: Kronik yorgunluk sendromu, altta yatan herhangi bir tıbbi durumla açıklanamayan aşırı yorgunluk ile karakterize karmaşık bir hastalıktır. Yorgunluk fiziksel veya zihinsel aktivite ile kötüleşebilir, ancak dinlenme ile düzelmez. Viral enfeksiyonlardan psikolojik strese kadar birçok teori olmasına rağmen, kronik yorgunluk sendromunun nedeni bilinmemektedir. Belirti bulgular arasında yorgunluk, bellek veya konsantrasyon kaybı, boğaz ağrısı, boynunda veya koltuk altlarında genişlemiş lenf düğümleri, açıklanamayan kas veya eklem ağrısı, baş ağrısı, fiziksel veya zihinsel egzersizden sonra 24 saatten fazla süren aşırı tükenme hali sayılabilir.

Kronik enfeksiyonlar: Bu enfeksiyonlar ile mücadele sırasında bağışıklık sistemi sürekli çalışır. Beslenme yetersizliği de eşlik eden kronik hastalıklarda (örneğin verem) kronik yorgunluk öne çıkan belirti olabilir.

Kronik böbrek hastalığı: Kronik böbrek yetmezliği olarak da adlandırılan kronik böbrek hastalığı, böbrek fonksiyonunun kademeli kaybını tanımlar. Belirtiler arasında mide bulantısı, kusma, iştah kaybı, yorgunluk ve halsizlik, uyku sorunları, idrar miktarında değişme, zihinsel zayıflama, kas krampları, ayaklarda şişme, kaşıntı, göğüs ağrısı, nefes darlığı, kontrolsüz yüksek tansiyon bulunur.

Geçirilmiş beyin sarsıntısı: Yorgunluk dışında görülen diğer belirtiler baş ağrısı, kulaklarda çınlama, mide bulantısı, kusma, uyku hali, bulanık görmedir.

Depresyon: Depresyon, sürekli üzüntü ve ilgi kaybına neden olan bir duygudurum bozukluğudur. Majör depresif bozukluk veya klinik depresyon olarak da adlandırılır. Bu hissetme, düşünme ve davranışları etkiler; çeşitli duygusal ve fiziksel sorunlara yol açabilir.

Normal günlük aktiviteler yaparken sorun yaşanabilir ve bazen hayat yaşamaya değmez olarak algılanabilir.

Diyabet: Diyabet hastalarında da yorgunluk sık görülen bir belirtidir. Yüksek kan şekeri bulguları arasında uykululuk ve halsizlik çok su içme ve idrara çıkmaya eşlik eder.

Fibromiyalji: Yorgunluk, uyku, hafıza ve ruh hali sorunlarının eşlik ettiği yaygın kas-iskelet ağrısı ile karakterize bir hastalıktır. Belirtiler bazen fiziksel travma, cerrahi, enfeksiyon veya önemli psikolojik stresten sonra başlar.

Kalp hastalıkları: Yorgunluk pek çok kalp hastalığında görülebilen bir yan belirtidir.

Hipertiroidizm: Tiroid bezinin aşırı çalışması ve aşırı hormon üretmesidir. Bu hormon metabolizmayı hızlandırır ve aşırı hareketlilik sonucunda yorgunluk görülür.

Hiportiroidizm: Tiroid bezinin yetersiz çalışması ve yetersiz hormon salgılamasıdır. Hasta isteksiz ve sürekli yorgundur.

İnflamatuvar bağırsak hastalıkları: Bu gruptaki başlıca hastalıklar olan Crohn hastalığı ve Ülseratif kolitte sindirim sistemi bulgularına yorgunluk eşlik eder.

Multipl skleroz (MS): Beyinde ve omurilikte miyelin plak kayıplarına yol açan ilerleyici bir merkezi sinir sistemi hastalığıdır. Başlıca belirtileri bacaklar ya da gövdenin bir tarafında aniden ortaya çıkan uyuşma, halsizlik, belirli boyun hareketlerinde ani elektrik çarpma hissi, titreme ve yürümede bozulmadır. MS hastalarında kronik yorgunluk ve unutkanlığa dikkat etmek gerekir.

Uyku apnesi: Bu hastalar yeteri kadar dinlendirici uyku uyuyamadıkları için yorgunluk hissedebilirler.

KRONİK YORGUNLUKTA HEKİME NE ZAMAN BAŞVURULMALIDIR?

Aşağıdaki durumlarda hekim değerlendirmesi yapılmalıdır:

Yorgunluğu açıklayacak bir sebep yokluğunda,

Eşlik eden ateş varsa,

Açıklanamayan kilo kaybı,

Depresif duygular,

Yüksek kan basıncı, çarpıntı, nefes darlığı,

Çok su içme, çok yemek yeme,

Vücutta sebepsiz ağrılar,

Zihinsel bozulma, kafa karışıklıkları,

Yorgunluğa eşlik eden kronik kabızlık veya ishal,

Makattan kan gelmesi,

Kanlı idrar,

Şiddetli baş ağrısı,

Baygınlık hissi, baş dönmesi,

Kendine veya başkasına zarar verme düşünceleri,

Vücutta fark edilen kitle ve yumrular,

Sebepsiz kilo alma.

KRONİK YORGUNLUK İÇİN NELER YAPILABİLİR?

Alınacak bazı önlemler günlük yaşamda hissedilen yorgunluğu azaltabilir. Bunlar:

Bol sıvı almak,

Sağlıklı beslenmek,

Fazla kilolardan kurtulmak,

Fazla karbonhidrat tüketmemek,

Düzenli hareket etmek,

Yeterli ve düzenli uyku,

Bilinen stres faktörlerinden kaçınma,

Aşırı çalışma ve aşırı sosyal hayattan kaçınma,

Alkol, tütün ve uyuşturucudan kaçınma,

Yoga ve meditasyon gibi rahatlatıcı aktiviteler yapma,

Hobi edinmedir.

ADRENAL YORGUNLUĞU NEDİR VE NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Adrenaller böbrek üstü bezleridir. Vücut için çok büyük önem taşırlar. Başlıca görevleri yağ ve proteinlerin yakılmasını sağlamak, şekeri düzenlemek, kan basıncını düzenlemek, strese karşı tepki göstermektir. Adrenal yorgunluk, yüksek stres seviyelerinin hafif adrenal yetmezliğe neden olduğu tabloya verilen isimdir. Adrenal yetmezliğe bağlı oluşan belirtiler yorgunluk, zayıflık, baş dönmesi, iştah kaybı, açıklanamayan kilo kaybı, düşük kan basıncı, vücut tüylerinde dökülmedir.

Adrenal yorgunluk belirtileri ise, yorgunluk, uyumada zorluk, uyanmada zorlanma, şekerli şeyler yeme isteği, tuzlu şeyler yeme isteği, açıklanamayan kilo kaybı, motivasyon kaybı ve bilinç bozulmasıdır. Bu belirtiler varsa hekime başvurulmalıdır. Altta yatan neden(ler)i tespit için yapılacak testlerden sonra uygun tedavi başlanır. Adrenal yorgunluk tanısı alanların proteinli gıdaları ve tahılları tüketmeyi arttırması; bol sebze ve meyve tüketmesi önerilir. Şeker tüketimi azaltılmalı, işlenmiş gıdalar, aşırı kafein ve kızarmış yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Stresi azaltmak için yapılan yoga, meditasyon, derin nefes egzersizleri yararlıdır. Elektronik cihazların kullanım sürelerini kısıtlamak ve hekim tavsiyesine göre vitamin kullanmak yardımcı önlemler ve tedavilerdir.

KRONİK YORGUNLUKTA AKUPUNKTUR TEDAVİSİ YAPILIR MI?

Yapılan bazı araştırmalar kronik yorgunluk sendromunda 4 haftalık akupunktur tedavisinin şikayetleri azaltmada etkili olduğunu göstermiştir.

Akupunktur, hem zihinsel hem de fiziksel yorgunluğu ve depresyonu azaltarak şikayetleri düzeltebilmektedir. Aynı zamanda Çin masajı da dahil olmak üzere bazı masaj türlerinin kronik yorgunluk olan hastalarda faydalı olabileceği iddia edilmektedir. Yapılan çalışmalarda akupunktur tedavisinin yaşam kalitesi ve ruh sağlığını iyileştirdiği, ağrı hissini azalttığı veya ortadan kaldırdığı, iştahsızlık ve uykusuzluk çeken hastalarda faydalı olabileceği, kişinin genel enerji durumunu yükseltebileceği gösterilmiştir.