Yıllara meydan okuyan Nebahat Çehre'den stil tavsiyesi: Moda diye yakışmayan hiçbir şeyi almıyorum

Güzelliği, fiziği ve stilleriyle yıllara meydan okuyan Nebahat Çehre güzellik sırrını açıkladı. Akşam 18.00'den sonra mutlaka yürüdüğünü belirten Çehre, yemeklerle kendini kısıtlamadığını ve moda diye yakışmayan bir şeyi giyinmediğini söyledi. İşte Nebahat Çehre'den güzelliğin püf noktaları ve Nebahat Çehre stili hakkında ipuçları...

Nebahat Çehre güzelliğini ve fiziğini yürümesine borçlu olduğunu söyledi. Hem seçtiği stillerle hem de verdiği pozlarla yıllara meydan okuyan Nebahat Çehre, giyindiğini yakıştırdığı gibi yaşına rağmen fiziğiyle de gençleri kıskandırıyor. Peki, bunun sırrı ne?

Sabah Gazetesi'nin sorularını yanıtlayan Nebahat Çehre, güzellik sırrını açıkladı.

Nebahat Çehre, fiziğinin ve güzelliğinin sırrını şöyle açıkladı:

"Yemekleri yardımcım yapıyor ama zeytinyağını, baharatları hepsini ben ayarlarım. O sadece soğanını falan keser. Yemeğe meraklı bir kadınım. Cheesecake, portakallı pastalar ve kekler yaptık. Benim bir şansım da evimin şehirde olmasına rağmen ormanın içinde yaşamam. Alan o kadar büyük ki ben günde en az 4 kilometre yürüyüş yapıyorum. Bu bazen 6-7 kilometreye kadar çıkıyor. Her gün en az 10 bin adım atıyorum. Bunu her gün yapıyorum. Akşam 18.00'den sonra yürüyorum. Çok faydasını gördüm. Yemeklerle kısıtlamam kendimi, her şeyi yaptık. Bu yürüyüş çok faydalı geldi. Her yaşta sporu öneriyorum."

"40 SENELİK KAZAKLARIM VAR"

Modaya karşı ilgisinden de bahseden Nebahat Çehre, şunları söyledi:

"Moda konusunda mesleğimden dolayı her şeyi giyiyorum. Tuvalet de giyiyorum, yırtık elbise de giyiyorum. İmkânı olan bir aileyi de oynuyorum, imkânsızlıkla yaşayan bir aileyi de oynuyorum. Mesela Selim İleri'nin bir tiyatro oyununda mutsuz bir kadını oynuyordum. Bana dedi ki "Nebahat şık giyiniyorsun..." Sonra beni pazara götürdüler, oradan kıyafetler, etekler seçtiler, beni giydirdiler, "Yahu sen yine şık oldun" dediler. Yani bir şeyi taşımak ve duruş çok önemli. Kendi yapımı biliyorum, bana ne yakıştığını biliyorum. Herkese de yakışır. Biraz emek gerek. Moda diye yakışmayan hiçbir şeyi almıyorum. Benim gardırobumda 40 senelik kazaklarım, küçük küçük bluzlarım var. Herkes soruyor "Bunlar nereden?" diye. Zannediyorlar ki gizliyorum bunları. Yeni kıyafetlerimi eski kıyafetlerimle bir uyum haline getirerek kullanıyorum. Eski pantolonumu yeni bir tişört ya da gömlekle giyerek bir uyum yakalıyorum. Giyimde her sene 3-4 tane bir şeyi değiştirip eskilerimle change ediyorum. Bazı şeylerimi de mesela her sene veririm. Yeğenlerim, yengeler var... Bizim bir şanssızlığımız var. Bir-iki defadan sonra bazı kıyafetlerimizi giyemiyoruz. Fotoğraf çektirdiğimiz bir kıyafeti başka bir programda giyemiyoruz."