Yalancının mumu beden diline kadar! Dürüstlüğü ölçerken mıh gibi hatırlamanız gereken 10 kural

Beden dili çeşitli mesajlar içerir. Karşımızdaki kişinin yalan söyleyip söylemediğini anlamak ise mümkün olabilir. Peki uzakta durmak ne anlama gelir? Elleri bağlamak beden dilinde nasıl yorumlanmalıdır?

Açık iletişimin kurulamadığı zamanlar beden dilimiz bizi ele verir. Peki doğru beden dili okumak nasıl mümkün? Geriye yaslanır oturuş özgüven belirtisi midir? İşte detaylar...

Beden dili, jest ve mimikler sözsüz iletişim alanlarındandır. Toplantıdaki duruşumuz arkadaşlarımızla sohbet sırasındaki beden dilimiz bizi ele verir. Peki ama nasıl? İşte yanıtı...

10 MADDEDE BEDEN DİLİ

Beden dili gerçek duygu ve düşüncelerimizin yansımasıdır. Bakışlar, ellerin duruşu ve oturma şeklimiz karşımızdaki insanlara olan duygumuzu ifade eder.

1- Kişisel alan büyüklüğü:

Kendini güçlü ve güvenli hisseden biri kollarını ve bacaklarını açıp genellikle daha fazla yer kaplayarak genellikle daha geniş bir kişisel alan işgal eder. Genellikle cenin pozisyonuna dönerek kollarını ve bacaklarını kendine doğru çeken kişi için daha az özgüvenlidir.

2- Fazla uzakta durmak:

Kibirli, kendini beğenmiş ya da kendisinin diğerlerinden daha iyi olduğunu düşünen kişiler kimseye fazla yaklaşmaz. Genellikle kendilerini fiziksel olarak başkalarından ayıranlar tehdit edilmişlik duygusu yaşayan kişilerdir.

3- Kapalı duruş:

Sizden hoşlanmayan ya da söylediğiniz şeyle aynı fikirde olmayan kişilerin kapalı bir duruşları vardır. Başları ve gövdelerini dik tutar, kollarını göğüslerinde kavuştururlar. Oturur pozisyondaysalar, dizlerinin yukarısında bacak bacak üstüne atabilirler.

4- Kollar beldeyse:

Kollar kalçalara yerleşmiş, dirsekler vücudun yan taraflarından dışarı çıkmışsa, bu "Benden uzak dur" anlamına gelir. Aynı zamanda aşırı bir güven ve bağımsızlık göstergesidir. Kolları sırtın arkasında kavuşturmak da açıklığı gösterir. Bir kişi böyle duruyorsa kendini koruma ihtiyacı hissetmiyor demektir.

5- Baş hareketleri:

Konuştuğunuz kişi, başını yana eğmiş ise sizi dikkatle dinliyor demektir. Başını başka yana çeviriyorsa söylediğiniz şey hoşuna gitmemiştir ve aranızda bir bariyer oluşturmak istiyordur. Siz konuşurken başını sürekli 'evet' anlamında sallıyorsa, "Ben seni beğeniyorum, sen de beni beğen" demektir. Bu kişiler genellikle reddedilmekten korkan güvensiz kişilerdir. Başını öne doğru çıkarıyorsa düşmanca bir tavrı olacağını, başını hızlı hızlı sallıyor ya da geriye atıyorsa, kibrinin göstergesidir.

6- Yalan söyleyen eller:

Samimi olmayan bir kişinin elleri genellikle daha kapalı olacaktır. Eller sıkılı, yumruk yapılmış, kavuşturulmuş ya da cebe sokulmuş olabilir. Konuşurken kişinin ellerinin ne kadar sıkılı olduğuna dikkat edin; elleri ne kadar sıkıysa, kişi o kadar gergin demektir.

7- El sıkma biçimi:

Sıkı bir kavrayışla el sıkan kişiler açıktır ve gizleyecek bir şeyleri yoktur. Kuvvetli el sıkış güçlü bir karakterle ilişkiliyken, zayıf bir el sıkış genellikle zayıf bir karakterle ilişkilidir. Karşınızdaki kişi elinizi parmak uçlarınızdan tutarak ya da zayıf veya uygunsuz, kuşku uyandıran bir tarzla sıkmaya kalkışıyorsa, sizinle bağ kurmayacağının göstergesidir bu.

8- Dokunmamak:

Karşısındakine dokunmayan insanlar genellikle büyük bir kendine güvensizlik duygusu olan katı ve biçimci kişilerdir. Birçok nevrotik alışkanlığa sahip olabilirler ve çoğu kez diğer insanlardan korkarlar. Genellikle yalnızlığı sever ve çoğu kez bencil, kendi dünyalarında kişiler olurlar.

9- Ayağın duruşu:

Bir kişinin ayakları yan yana, yere sağlam basıyor ve doğrudan size bakıyorsa, büyük olasılıkla o kişi içten, açık ve dengeli demektir. Eğer bir ayağı dış kenarı ya da topuğu üzerinde duruyorsa o kişi aslında insanı arkasından vuran biri olabilir. Pekala yalan söylüyor olması da mümkündür.

10- Benmerkezci bacaklar:

Bacak bacak üstüne atmış olsun veya olmasın, bir kişinin önünde ileri doğru uzanmış bacaklar o kişinin baskın biri olduğunu gösterir. Bu şekilde oturanlar kabadayıca davranışlar sergileyebilen iradesi kuvvetli, inatçı insanlar olabilirler. Bu, onların fark edilme çabalarında benmerkezci bir davranış gibi görünmektedir.