Vücudu aç bırakmak kilo aldırabilir! Kolay kilo verme tavsiyeleri

Kilo vermeye çalışan insanlarda ''Son 5 kilo'' veya ''Son 3 kilo'' diye yakınmaları çevremizden duyarız. Bu kiloları ''dirençli kilolar'' diye tanımlayan uzmanlar, her bireyin direnç gösteren vücut ağırlığı olabileceğini ve vücudu aç bırakmanın kilo artışına sebep olabileceğini belirtti.

DHA

Kilo verme süreci herkes için ayrı bir öneme sahip. Çünkü uzmanlara göre her bireyin direnç gösteren vücut ağırlığı farklı oluyor. Özellikle "son 5 kilo" diyerek vücudu aç bırakmanın yanlış olduğunu dile getiren uzmanlar, stresle vücudu aç bırakmanın metabolizmayı daha da yavaşlattığını hatta kilo artışına sebep olabileceğini söyledi.

DHA'ya açıklamalarda bulunan Pendik Medipol Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümünden Dyt. Gizem Gençyürek, kilo verme sürecinde gerçekçi hedeflerde bulunulması gerektiğini belirterek açıklamalarda bulundu. 

Dyt. Gençyürek, küçük ve gerçekçi hedeflere ulaşmanın esas amaca ulaşmadaki en büyük adım olduğuna değinerek şu bilgileri paylaştı:

“Motivasyon ve özgüven sağlar, diyet sürecine bağlılığı ve inancı artırır. Diyetin kişiye özel olduğunun farkında olup başkalarının uyguladığı programları uygulamamalı ve diyet süreci ile kilo kaybını asla başkasınınkiyle karşılaştırmamalıyız. Sağlık açısından büyük risk oluşturan tek tip beslenme ile aşırı kalori kısıtlamasına dayalı şok diyetleri uygulamaktan kaçınmalıyız.” 

KOLAY KİLO VERME TAVSİYELERİ

Hemen herkesin muzdarip olduğu ‘verilemeyen son 5 kilo’ için Dyt. Gençyürek, şu tavsiyelerde bulundu:

“Bu kilolara dirençli kilolarda diyebiliriz ve her bireyin direnç gösteren vücut ağırlığı olabilir. 

Öncelikle yapılması gereken asla motivasyon kaybetmemek ve kendimizi strese sokmamak. 

Vücut zaten bu süreçte ciddi bir kilo kaybı yaşamış ve hedefe çok az kalmıştır, bu esnada bir yavaşlama ve direnç göstermesi aslında olağan bir durumdur, kişi bunu kabul etmeli ve sabırlı olmalıdır.

Bu durumda vücudumuzu aç bırakmak asla doğru değildir üstelik metabolizmayı daha da yavaşlatıp direnci kuvvetlendirebilir hatta kilo artışına sebep olabilir. 

Uygulamamız gereken birkaç kritik nokta vardır; eğer sürekli aynı program ile kilo verdiysek diyet programında ve içeriğindeki öğün saatlerinde değişiklik yapıp metabolizmamızı şaşırtabiliriz. 

Kilo verdikçe ihtiyacımız olan kalori miktarı düşecektir bu nedenle porsiyonları biraz daha düşürüp kaloriyi azaltmalı ve fiziksel egzersizimizi artırmalıyız. 

Eğer uzun süredir diyet yapılıyorsa, koruma programı ile birkaç ay kilo korunup sonrasında kalan kilolar için tekrar diyet sürecine girmek de dirençli kiloları kaybetmek için bir seçenektir.”

BİLMEDİĞİNİZ DİYET, TANSİYON VE KALP HASTALIKLARINA YOL AÇABİLİR

Dyt. Gençyürek, diyet listelerinin kişiye özel hazırlandığının altını çizerek, şöyle devam etti: 

“Diyet planlamasında esas kural kişinin yaşına, cinsiyetine, fiziksel aktivite durumuna, hastalık öyküsüne, beslenme ve yaşam alışkanlıklarına uygun planlama yapılmasıdır. Yani diyet bireye özeldir, kişiye uygun olarak planlanan programlar bir başkası için uygun olamaz ve hatta sağlığına zarar verebilir. Genel sağlıklı beslenme kuralları vardır bu doğru ancak özellikle de bir kilo verme sürecine girmek için komşumuzun/akrabamızın veya sosyal medyada paylaşılan genel geçer diyet programları asla yapılmamalıdır. Kişiye özel olmayan bu programlar, kalori hesabı yapılmadan planlandığı için kilo verdirmek yerine kilo aldırabilir. Daha da önemlisi kan şekerinde dengesizliklere yol açarak diyabete eğilimi artırabilir, tansiyon, kalp-damar hastalıkları, böbrek, karaciğer, bağırsak rahatsızlıkları gibi birçok hastalığa temel oluşturabilir.”