Virüse karşı antioksidan içeriği yüksek besinler! Hangi vitamin hangi besinde?

Koronavirüse karşı antioksidan içeriği yüksek besinleri tüketmek oldukça önemli. Bağışıklık sisteminde D vitaminin etkili olduğunu belirten uzmanlar, antioksidan deposu besinleri anlattı.

IHA

Koronavirüs vakalarının yeniden artışa geçtiği bugünlerde bağışıklık sisteminin güçlü olması en çok konuşulan konular arasında yer alıyor. Peki, bağışıklık sistemini nasıl güçlendireceğiz? Antioksidan içeriği yüksek besinlerin tüketilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, D vitamini, C vitamini ve diğer vitaminlerin bulunduğu besinler hakkında bilgi verdi.

İHA'ya açıklamalarda bulunan Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ülkü Demirci, korona virüsüne karşı bağışıklık sistemini güçlendiren antioksidan içeriği yüksek besinlerin tüketilmesini tavsiye etti.

Dr. Öğr. Üyesi Ülkü Demirci, korona virüsüne karşı bağışıklık sistemini güçlendiren antioksidan içeriği yüksek besinlerin tüketilmesini tavsiye etti.

Demirci, korona virüsüne karşı bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinin önemli olduğuna dikkat çekerek, gıda tüketimine ilişkin tavsiyeler verdi. Bağışıklık sisteminin organizmayı çoğu hastalığa karşı koruyan tüm biyolojik yapı ve süreç sistemlerinden oluştuğunu ifade eden Dr. Demirci, "Bağışıklık sistemi, organizmanın vücudu için bir savunma sistemi gibidir; birçok farklı ajanın varlığını tespit eder ve organizmayı koruyucu etkinliğe sahiptir." dedi.

“TEMEL BESLENME ÖNERİLERİ’’

D vitamini almanın bu dönemde kritik önem arz ettiğini belirten Dr. Demirci, D vitamini konusunda önerilerini şöyle sıraladı:

“Bağışıklık sistemini güçlü tutmanın ilk yolu vücudu temizleyen ve antioksidan kapasitesi yüksek besinleri tüketmekten geçmektedir. 

Bağışıklık sistemi güçsüz olan kişilerde genellikle yoğun stres, geçmeyen yaralar, uzun süren grip vakaları, uykuya geçmede zorlanma şeklinde belirtiler ortaya çıkmaktadır. 

Yapılan çalışmalar yeterince güneş ışınlarından yararlanmış kişilerin, grip ve nezle gibi enfeksiyonlara yakalanma oranının daha düşük olduğunu göstermektedir. 

Güneş ışınından yeterli yararlanmayan, vücutlarında D vitamini düzeyleri düşük olanların solunum yolları enfeksiyonlarına da yakalanma risklerinin olabileceği öngörülmektedir. 

D vitaminin temel kaynağı güneş olmakla birlikte D vitamininden zengin besinlerin başında, yağlı balıklar, yumurta ve süt gelmektedir.

Çinko, bağışıklık sisteminin temel mekanizmasında ve serbest radikallerin vücuda verdiği hasarı önlemede önemli bir role sahiptir. 

Ayrıca pek çok immün sistemi reaksiyonunda hayati role sahiptir; metabolizmayı hızlandırır, enerjik ve pozitif olmaya katkıda bulunur. 

Özellikle mevsim geçişlerinde mutlaka çinko seviyelerine dikkat edilmelidir. Çinko değerlerini besin yoluyla desteklemek için öğünlerde hindi eti, kabak çekirdeği, kuru baklagiller, deniz ürünleri, ruşeym, susam, fındık, badem, ceviz, fıstık gibi besinlere yer verilmelidir."

“AŞIRI YAĞ KULLANIMI BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ BASKILIYOR”

Dr. Demirci açıklamasında şunları söyledi:

"Proteinden zengin beslenme ve daha az yağ kullanımı bağışıklık sistemini olumlu yönde etkilemektedir. Aşırı yağ kullanımı bağışıklık sistemini baskılamaktadır. Bu nedenle beslenme düzeninde hayvansal yağlar yerine özellikle bitkisel yağlar tercih edilmelidir. Ayrıca balıkta yüksek miktarda bulunan omega-3 yağ asitleri de bağışıklık sisteminin güçlenmesine destektir. Omega-3 yağ asitlerinin en önemli kaynağı balıktır; meme ve akciğer kanserini azalttığını gösteren veriler vardır. Dolayısıyla haftada 2-3 gün balık tüketimi günlük Omega-3 gereksinimini karşılayacaktır. Eğer balık tüketilmiyorsa, mutlaka Omega-3 suplemanı şeklinde takviye alınmalıdır."

HANGİ VİTAMİN HANGİ BESİNDE?

Bağışıklığı güçlendirmek için vitaminler hakkında bilgi veren Ülkü Demirci, vitaminler ve besinler arasındaki ilişkiyi şöyle açıkladı:

"C vitamini sitokin üretimi ve immünoglobulin sentezini artıran enfeksiyonlara bir yanıt olarak T-lenfosit proliferasyonunu iyileştirerek immün sistemi uyarır. E vitamininin immün sistem düzenleyici etkileri büyük ölçüde antioksidan aktivitesi ile ilişkilidir. Aynı şekilde A vitamininin humoral antikor yanıtını düzenleme potansiyelleri ile bağışıklık sistemi üzerine önemli etkileri bulunmaktadır. A vitamini, en fazla kış sebzelerinde bulunmaktadır. Havuç, patates, balkabağı, brüksel lahanası, brokoli, pırasa yüksek miktarda A vitamini içermektedir. Kuşburnu, portakal, mandalina, greyfurt, kivi C vitamininden zengindir. Yine her gün yeşil yapraklı, biber, maydanoz, dereotu içeren bol limonlu bir salata günlük C vitamini ihtiyacınızın tamamını karşılamaktadır. E vitamini ise daha çok, tahıl ve tahıl ürünlerinde, kuru baklagillerde yüksek oranda bulunur. Bir dilim esmer ekmek, bir porsiyon kuru baklagil ve bir porsiyon mercimekli bulgur pilavı, günlük E vitamini ihtiyacını karşılamaktadır. Selenyum bağışıklık sistemini kuvvetlendirici, antioksidan özelliği olan bir mineraldir. Virüs üremesini engellediği için tedavi edici etkisi araştırılmaktadır. Bir dilim tam buğday ekmeğinde 10 mikrogram selenyum bulunmaktadır. Ceviz, et, sakatatlar, balık ve kabuklu deniz ürünleri, kepekli unlar, susam, kabak çekirdeği, yumurta selenyumun en iyi kaynaklarıdır. Vücudumuzda üretilen çok güçlü bir diğer antioksidan olan glutatyon, birçok hastalığın sebebi sayılan serbest radikalleri hücre içerisinde yok etmektedir. Glutatyonun üretimi için ise soğanın içinde bulunan sistein maddesinin soğan veya sarımsak yiyerek tüketilmesi gerekmektedir."

“PROBİYOTİKTEN ZENGİN BESLENME İHMAL EDİLMEMELİDİR”

Dr. Demirci açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Probiyotik bakterilerin sistemik ve mukozal immün hücrelerin ve intestinal epitel hücrelerin fonksiyonlarını düzenleyerek bağışıklık üzerinde olumlu sonuçları çalışmalarda saptanmıştır. Antibiyotik kullanımı, stres, kötü beslenme ya da toksin maddelere maruz kalındığında bağırsaklardaki bakterilerin sayısı azalmakta veya yok olmaktadır. Sağlıklı bir flora ve güçlü bir bağırsak için probiyotikten zengin beslenme ihmal edilmemelidir. Probiyotik kaynaklar arasında; ev yapımı turşu, yoğurt, tarhana, elma sirkesi gibi besinler bulunmaktadır. Yeterli su tüketimi (kg başına 30 ml), bağışıklık sistemi elemanlarının sorunsuz çalışması için çok önemli; özellikle enfeksiyon durumlarında su tüketiminin ekstra özenli bir şekilde arttırılması gerekmektedir. Kronik yorgunluk da hastalık riskini arttıran faktörlerden biridir. Yeterli ve dengeli beslenmenin yanı sıra günlük en az 6-8 saat kaliteli uyku da oldukça önemlidir. Sağlıklı uyku için akşam saatlerinde ağır egzersizler ve ağır yemekler tercih edilmemelidir. Yatak odasında televizyon, telefon ve tablet gibi mavi ışık yayan elektronik cihazlar bulundurulmamalıdır.’’