Vakalar arttı, uzmanı uyardı: Kızamık ölümcül bir enfeksiyon! Beyin iltihabına ve zatürreye yol açabilir

Kızamık vakalarındaki artışa dikkat çeken Dr. Abdullah Sert, kızamığın yalnızca çocukluk hastalığı değil, ölümcül bir enfeksiyon olduğunu vurguladı. Merve Kantarcı Çulha'ya açıklamalarda bulunan Sert, kızamığın beyin iltihabı ve zatürre gibi komplikasyonlara yol açtığına dikkat çekti. Peki, kızamık aşısı bu durumdan kurtarır mu? İşte tüm detaylar…

Merve Kantarcı Çulha

Kızamık vakalarının arttığına dikkat çeken Dr. Abdullah Sert, kızamık aşısıyla ilgili birçok insanın yanlış bilgiye sahip olduğunu söyledi.

Merve Kantarcı Çulha'ya açıklamalarda bulunan Sert, kızamığın tarih boyunca yalnızca çocuklar değil, imparatorlukların varisleri için de ölümcül bir tehdit olduğunu vurgulayarak şöyle örnekler verdi:

"Tarih kitaplarında Fransa Kralı II. Francis'in henüz 16 yaşındayken büyük ihtimalle kızamık nedeniyle hayatını kaybettiği yazıyor. Osmanlı'da da IV. Mehmed'in oğlu Şehzade Murad ve II. Selim'in oğlu Şehzade Mehmed gibi hanedan üyeleri, küçük yaşta yüksek ateş ve döküntüyle ölmüştür. Bu vakalar, kızamığın saray kapılarını dahi aşabildiğini gösteriyor."

TÜRKİYE AŞIDA BAŞARILI

Türkiye'nin kızamıkla mücadelesindeki başarıya da dikkat çeken Dr. Sert, aşının gücünü vurguladı:

"1985'te başlayan yaygın aşılama programı ve 2006'da MMR aşısının takvime alınmasıyla birlikte kızamık neredeyse sıfırlandı. 2012-2017 yılları arasında yılda birkaç vaka ile sınırlıydı. Bu, bilimin ve aşının başarısıydı."

Ancak Sert'e göre, bu kazanımlar aşı reddi ve pandemide aksayan bağışıklama nedeniyle tehlikeye girdi:

"2023'te 1.900'den fazla vaka bildirildi. Kızamık artık yalnızca bireysel bir sağlık riski değil, toplum sağlığını tehdit eden bir salgın potansiyeli taşıyor."

KIZAMIK, NEZLE DEĞİLDİR

Halk arasında yaygın yanlış inanışlara da dikkat çeken Sert, kızamığın basit bir çocukluk hastalığı olmadığını vurguladı:

"Kızamık ölümcül olduğu kadar, beyin iltihabı ve zatürre gibi komplikasyonlara yol açan çok ciddi bir hastalıktır. Aşı sayesinde unuttuk, ama unutmamız hastalığın gücünü kaybettiği anlamına gelmez."

KIZAMIK NASIL ÖNLENİR?

Uzmanlara göre, kızamık gibi bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önlemek için toplumda en az yüzde 95 oranında bağışıklık sağlanması gerekiyor. Bu oranının altına düşülmesi, "sürü bağışıklığı"nın kırılmasına ve salgın riskinin artmasına neden oluyor. Aşı yaptırmayan bireyler yalnızca kendilerini değil, bağışıklık sistemi zayıf olan tüm bireyleri riske atıyor.

BİLGİ KİRLİLİĞİ TUZAĞINA DÜŞMEYİN

Dr. Sert, özellikle sosyal medyada yayılan aşı karşıtı içeriklerin halk sağlığı üzerinde ciddi etkileri olduğunu ifade etti:

"Aşı karşıtlığı bir fikir özgürlüğü meselesi değil, toplumun bağışıklık zincirini kıran tehlikeli bir tutumdur. Şu anda yüzde 95'in altına inen bağışıklık oranı, bizi 1970'lerdeki tabloya geri döndürebilir."