Uzun süre bilgisayar başında oturmak depresyon sebebi!

Uzun süre bilgisayar başında oturmak çocuklarda ve yetişkinlerde hem fiziksel sağlığı hem de ruh sağlığını tehdit ediyor. Bilgisayar karşısında uzun süre hareketsiz oturmak yetişkinlerde depresyona yol açabiliyor. Bilgisayar başında uzun süre kalmanın sağlığa zararlarının detaylarını haberimizin devamında bulabilirsiniz.

Gün içinde hareket etmek sağlık üzerinde önemli role sahip. Peki, masa başında çalışanlar ve ekran başından kalkmayan çocuklar bilgisayardan nasıl etkileniyor? Bilgisayar başında uzun süre oturmak hem çocuklarda hem de yetişkinlerde fiziksel ve ruhsal sorunlara yol açabiliyor. Bilgisayar başında uzun süre oturmanın sağlığa zararları nelerdir? 

Bilgisayar başında çok fazla vakit geçiren çocukların risk altında olduğuna dikkat çeken İstanbul Aydın Üniversitesinden (İAÜ) Psikolog Prof. Dr. Cebrail Kısa, çocukluk ve ergenlik döneminin erişkinliğe hazırlanma dönemi olduğunu belirtti. DHA'ya açıklamalarda bulunan Kısa, "Çocuklar, ergenler, erişkinler özellikle de çocuklar anneleriyle, aileleriyle, arkadaşlarıyla, etkileşim içinde bulundukları nesneler, kişiler ve kurumlarla güvenli bir bağ kurduklarında iyi hissediyorlar. Bu olumlama ve onay bir bakıma mezolimbik yolak da dopamin salınımının yavaş ve ritmik olarak salınmasını sağladığı için ruhsal olarak iyi hissetmemize neden oluyor. Diğer taraftan sorun PC başında ya da tek nesne bağlamında başka hareketsiz bir durum olduğunda ise kesinlikle bu yolak daha hızlı ve yoğun dopamin salımına neden olarak bu yolağın bozulmasına ve bağımlılık gelişimini tetiklemektedir. İşte bu nörofizyolojik değişiklikler hem çocukluk döneminde hem de sonrası için erişkinlerin hareketsiz kalmasına ve fiziksel egzersiz yapmamalarına neden olarak depresyon gelişimi için bir risk kaynağı olabiliyor.” ifadelerini kullandı.

YÜRÜYÜŞ VE BİSİKLET DEPRESYONA İYİ GELİYOR

Yetişkinler için de hareketsiz kalmanın depresyona yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Cebrail Kısa “Son yıllarda hem depresyon tedavisinde hem de depresyonun ortaya çıkma riskini azaltması nedeniyle fiziksel egzersizlere önemli bir vurgu yapılmaktadır. Hareket ya da egzersiz kavramı kendi içinde nefes egzersizleri, fiziksel egzersizler, duygusal egzersizler ve bilişsel egzersizler olarak sınıflandırılabilir. Bu konu ile ilgili ilk bilimsel veriler çocuklardan ziyade aslında erişkinlerle yapılan çalışmaların sonucunda ortaya çıkmıştır. Hareket etmek ya da daha bilimsel bir dille söylemek gerekirse düzenli fiziksel aktivitede bulunmak fiziksel ve ruhsal olarak iyi hissetmek ile ilişkili bulunmuştur. Özellikle de orta düzeydeki fiziksel aktivitenin, 45 dakikalık tempolu yürüyüş ya da bisiklet aktivitesinin kemik yoğunluğu, obezite, depresyon ve kaygı düzeyinde belirgin bir şekilde azalma yarattığı bilinmektedir. Yetersiz fiziksel aktivite aynı zamanda erişkinlikte de depresyon gelişimi ile ilişkili bulunmuştur. İnsanlar daha az oturmalı, daha fazla dokunmalı ve sarılmalı, daha fazla olumlu şeylerden bahsetmeli, daha fazla iltifat etmeliler.” dedi.