KADİR TEKİN
Toplumda uzun boylu olmak genellikle estetik bir avantaj ve sağlıklı görünümle ilişkilendirilir. Ancak bilimsel araştırmalar, uzun boyun her zaman avantajlı olmayabileceğini ortaya koyuyor. Uzmanlara göre boy uzunluğu ile kanser riski arasında düşünülenden daha karmaşık bir ilişki var.
Araştırmalara göre uzun boylu insanların vücudunda, doğal olarak daha fazla hücre bulunuyor. Kanserin hücrelerdeki DNA hasarları sonucu geliştiği düşünülürse, hücre sayısındaki artış kanser riskini de bir miktar yükseltebiliyor. Bu durum, özellikle meme kanseri, prostat kanseri ve bağırsak kanseri gibi türlerde öne çıkıyor.
Boy uzamasını sağlayan IGF-1 (insülin benzeri büyüme hormonu) gibi büyüme faktörleri de riskle ilişkilendiriliyor. Uzmanlara göre bu hormonların fazla olması, hücrelerin daha hızlı bölünmesine ve dolayısıyla mutasyon ihtimalinin artmasına neden olabiliyor.
Bilimsel veriler, uzun boylu bireylerde özellikle meme kanseri, cilt kanseri (melanom) ve kolorektal kanser riskinin biraz daha yüksek olabileceğini ortaya koyuyor. Ancak bu risk artışı kesin bir sonuç değil; sadece istatistiksel bir olasılık.
Uzmanlar, boy uzunluğunun risk faktörlerinden sadece biri olduğunu vurguluyor. Sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, sağlıksız beslenme ve hareketsizlik gibi faktörler kanser riskini boydan çok daha fazla etkiliyor. Yani uzun boylu olmak tek başına kader değil, doğru yaşam tarzıyla risk büyük ölçüde azaltılabiliyor.