Uzmanlar uyardı: 'Mavi Bebek' gibi oyunlarda çocuklar ve gençler hedef alınıyor!

İnternet kullanımı yaygınlaşırken zararlı oyun sayısı da artmaya başladı. Kötü niyetli online oyunların organize edilirken insanların en zayıf noktalarının seçildiğini belirten uzmanlar, ''Mavi bebek'' gibi oyunlara karşı anne babaları çocuklardan haberdar olmaya davet etti. Peki, mavi bebek nasıl bir oyun? Anne babalar ne yapmalı? İşte cevaplar...

İnternet her geçen gün hem çocuklar hem de anne babalar açısından sorun hâline gelmeye başladı. Zararlı oyunların en savunmasız olan çocukları ve ergenleri hedef aldığını söyleyen uzmanlar, "Mavi bebek" oyunu için aileleri uyardı.

AA'ya açıklamalarda bulunan Yeşilay Genel Başkan Vekili Dr. Mehmet Dinç, çocuklar için tehlike içermesiyle gündeme gelen "Mavi Bebek" oyunu ile alakalı bu tür zararlı yazılımlara "oyun" denildiğinde sorunun ciddiyetinin azımsandığını ifade ederek, "Ben buna aşamalı cinayet planı diyorum çünkü insanların canına kast etmeye kadar giden ciddi riskleri beraberinde getiriyor." görüşünü dile getirdi.

"ANNEM BABAM ANLAMIYOR DİYE DÜŞÜNÜYORLAR"

Dinç, çocukluk ve ergenlik döneminde gençlerin keşfetmek, anlamak ve denemek istediğini belirterek, şu bilgileri paylaştı:

"Bilgi az olduğu için 'Bana bir şey olmaz', 'Annem, babam anlamıyor', 'Yeni bir dünyada farklı bir süreçte yaşıyor' düşüncesi çok fazla. Akran etkisinin insanlar üzerindeki tesiri çok fazla. Bunlar bir araya geldiğinde yeni bir şeyleri denemeye yönelik ciddi bir arzu ortaya çıkıyor. Bu arzu neticesinde insanlar zararı gözlerinde minimize ediyor, merakı maksimize ediyor ve bu tür şeylere dahil oluyor. Bu aşamalı cinayet planları -diğerlerinde de aynı şey söz konusuydu- organize edilirken insanların en zayıf noktalarını, yalnız oldukları zamanları seçiyor, bu şekilde oynama talimatı veriyor. Zayıf oldukları zamanları, özellikle geceleri, uyku ihtiyacının en fazla olduğu, bedeninin en zayıf olduğu zamanları seçiyorlar. İnsanoğlunun karar verme yetisi geceleri düşer, dolayısıyla doğru bir şekilde değerlendiremez durumu. 'Geceleyin oynayacaksın', 'Şu saatte oynayacaksın', 'Kimseye anlatmayacaksın' şeklinde telkinde bulunuyorlar. Çocukları ve gençleri adım adım riskli, sıkıntılı, problemli durumlara sokuyorlar ve çocuk bir noktaya geldiğinde geri döneceğine inanamaz hale geliyor. Bu şekilde kendisine veya başkasına zarar verebilecekleri noktalara kadar çocuklarımızı ve gençlerimizi götürebiliyorlar."

"ÇOCUĞUN ÖZELLİKLE ERGENLİK DÖNEMİNDE AKRANLARIYLA BULUŞMAYA İHTİYACI VAR"

Mehmet Dinç, bu tür oyunları oynayan çocuk ve gençlerin bazılarının, aileleriyle ilişkilerinde problem yaşayanlar olduğunu ancak anne babayla problem yaşamasa da ilgi azsa ve anne baba çocuğunun dünyasından haberdar değilse ciddi sorunların söz konusu olabildiğini aktardı.

Anne babalarla çocukların her geçen gün ayrı dünyalarda yaşamaya başladığını belirten Dinç, şunları söyledi:

"Anne babaların gündemleri, bilgileri, ilgileri, dikkatleri çok farklı, çocukların gündemleri, bilgileri, ilgileri, dikkatleri çok farklı. Hayatı paylaşmakla alakalı ciddi problemler söz konusu. Dikkat edilmesi gereken konulardan birincisi, anne baba ve çocuğun aynı dünyalarda, birbirlerinden haberdar olarak yaşamaları. Anne babalar, sosyal medya ve haber bültenleri üzerinden Türkiye'de ve dünyada güncel olan her şeyden haberdar. Diğer taraftan baktığımızda ülkedeki, dünyadaki her şeyden haberdar anne baba, çocuğunun dünyasındaki dertten, sıkıntıdan, problemden, kazadan habersiz. Bu, çok problemli bir durum. Dolayısıyla ilk başta çocuğumuzun dünyasına girmemiz, onun dünyasından haberdar olmamız, gündemini ve gündemimizi paylaşmamız çok önemli."

Dinç, ergenlik döneminde sadece anne babanın çocuğun hayatında var olmasının yetmeyebileceğine değinerek, şu önerileri sıraladı:

"Çocuk, başka insanlarla bir araya gelmek isteyebilir. Çocuğun sosyalleşebileceği zeminlerin hazırlanması çok önemli. Gençlerimizin ve çocuklarımızın şehir hayatında akranlarıyla buluşma zeminleri ve imkanları azalmış durumda. Bu imkanları, akranlarıyla sağlıklı, doğru zeminlerde buluşma imkanlarını ne kadar çoğaltırsak o kadar çocuklarımızın zararlı, problemli durumlardan uzak kalmasına yardımcı oluruz. Çocuğun özellikle ergenlik döneminde akranlarıyla buluşmaya ihtiyacı var. Ergenlik dönemindeki en temel psikolojik ihtiyaçlardan bir tanesi görünme ve aynalanma ihtiyacını çocuk gerçek hayatta karşılayamıyor. Çünkü ilişkide olduğu, haberdar olduğu, düzenli olarak görüştüğü insan sayısı çok az. Bu ihtiyacı nasıl karşılayacak? Sosyal medyadan, internet üzerinden karşılamaya çalışıyor ve bilgisi, tecrübesi az olduğu, dönemden dolayı zayıflığı çok olduğu için ister istemez zararlı insanlarla zararlı sitelerle zararlı uygulamalarla karşılaşıyor. Çocukları internet veya sosyal medyadan uzaklaştırmaktan, yasaklamaktan, tavır tepki koymaktan ziyade gerçek hayatta zenginleştirmeye dönük teşvik etmek, imkan sağlamak, desteklemek çok önemli. Burası zaten yeteri kadar zengin, geniş, renkli olsa, diğer taraf zarar veremeyecek."

"ERKEK ÇOCUKLARI SOSYALLEŞMEK İÇİN OYUNU TERCİH EDİYOR"

Yeşilay Genel Başkan Vekili Dr. Mehmet Dinç, başlangıç aşamasında oyunun çok kullanıldığına değinerek, şunları söyledi:

"Online oyunlar problemli davranışların giriş kapısı oluyor. Masum gözüküyor, yaygın olduğu için normal gözüküyor, hatta ortak kültür haline geliyor. Özellikle erkek çocuklar arkadaşlarıyla sosyalleşebilmek için ortak gündem olarak oyunları konuşuyor. Oyunların ortak kültür olması, çok farklı yönlerden teşvik edilmesi, cazip hale getirilmesi, çocukların oradan başlayıp başka yerlere kaymalarına sebep oluyor. Uluslararası oyun ağlarının çocukların zarar görmesiyle ilgili yönlendirilmesinde etkili olduğunu görüyoruz. Birileri oyun sitelerine dahil oluyor, çocukları gençleri hedef alıyor, bir yerlere çekiyorlar. Çocuklar, siber zorbalıklara, istismara maruz kalabiliyor, dolandırılabiliyor."

Yeşilay'ın dijital teknolojiler ve internet konusunda Türkiye'de ve dünyada olumlu ve doğru bir kültürün, doğru ve faydalı kullanımın yaygınlaşması için mücadele ettiğini belirten Dinç, "Oyunların çok dikkatli şekilde tüketilmesi, anne babanın muhakkak bilgisi ve kontrolünde sürdürülmesi gerektiğini düşünüyoruz." dedi.