Uzmanlar uyardı: Keneler bir hastalığın taşıyıcısı olabilir! Kene ısırmasında ilk yardım nasıl olmalıdır?

Doğa yaz mevsimi gelince sadece biz insanları değil diğer canlıları da harekete geçirdi. Havalar ısınınca böcek, kene ve arı ısırması şikâyetleri de arttı. Kenelerin bir hastalığın taşıyıcısı olabileceğine dikkat çeken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Alpay Çakmak, Mor Papatya'ya değerlendirmelerde bulundu. Arı, böcek ve kene ısırmalarında önlemleri ve tehlikeli olan durumları anlatan Çakmak, kene gibi böcek ısırmalarının alerjik olayların gelişmesine yol açabileceğini söyledi. İşte kene ısırmasında tehlikeli belirtiler ve ilk yardım önerileri...

Aksam.com.tr

"Kene, böcek ve arı ısırmalarında ne yapılmalıdır? Tehlikeli belirtiler nasıl anlaşılır?" gibi soruların cevapları özellikle yaz mevsimi geldiğinde araştırılıyor. Yazın doğanın güzelliğinden faydalanmak isteyen birçok insan böcek, arı, kene ısırmaları ve özellikle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKK) hastalığıyla baş etmek zorunda kalıyor. Peki, kene veya arı ısırmasında ilk yardım nasıl olmalıdır?

Aksam.com.tr'den Merve Kantarcı Çulha'ya konuşan Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Alpay Çakmak, kenelerin bir hastalığın taşıyıcısı olabileceğine dikkat çekerek önemli değerlendirmelerde bulundu. 

Mümkün olduğu kadar doğada ya da bu canlılarla temasın artabileceği yerlerde dikkatli olunması gerektiğini öneren Prof.Dr. Alpay Çakmak, bu ortamlarda mutlaka uygun kıyafetler giyinilmesi gerektiğini söyledi. Böyle yerlerde yatılı kalmak için uygun koruyucu koşulların da sağlanmasının önemli olduğunu belirten Prof. Çakmak, şu ifadeleri kullandı:

"Birçok insan böcekler tarafından ısırılabilir. Fakat ısırık sonrası oluşan reaksiyonun şiddeti, kızarma, şişme ve kaşıntının boyutları, insandan insana çok değişiyor. Özellikle duyarlı çocuklarda daha fazladır. Arı, kene ve böcek sokmalarının çocuklarda yol açabileceği risklere karşı dikkatli olunmalı."

KENE VE BÖCEK ISIRMALARINDA BELİRTİLER NELERDİR?

Arı, kene ve böcek ısırmalarının insanları nasıl etkilediğini ve tehlikeli belirtiler hakkında bilgi veren Çakmak, şu şekilde konuştu: 

"Arı, kene ve böcek sokmaları sonucu çocuklarda zehrin doğrudan yayılımının yanı sıra canlının türüne göre ısırılan bölgede, arıda olduğu gibi bıraktığı diken veya tarantula gibi eklem bacaklılarında olduğu gibi bıraktığı tüylerin teması veya ender durumlarda rastlanan yılan gibi sürüngenlerin saldırı sonrası ısırdığı bölgede önce lokal (bölgesel ) daha sonra genel alerjik olayların gelişmesine yol açabilir. Lokal belirtiler en yaygın görülen tepkilerdir ve genelde ısırık bölgesinde ağrı, kızarıklık, ödem (şişlik) şeklinde kendini gösterir, bazı bireylerde hafif ve orta dereceli ateş yüksekliği görülebilir. Belirtiler hızla oluşur ve 1-2 saat içinde geriler bazen de daha geniş alana yayılabilir. 48 saat içerisinde zirve yapar ve birkaç gün sürebilir. Lokal belirtilerin yanı sıra daha ciddi yaygın belirtilerinde eşlik edebileceği unutulmamalıdır, bunların içinde en önemlisi ve bazen de ölümcül olabilen anaflaksi denilen ağır alerjik tablonun oluşmasıdır. Yaygın belirtiler birden fazla organı tutabilir. Belirtilerin ortaya çıkması ortalama 15 - 20 dakika içinde olup 72 saate kadar uzayabilir. Cilt ve deri sistemi etkilendiğinde kızarıklık, kaşıntı, ürtiker (kurdeşen), döküntüler, karıncalanma hissizlik, bül denilen içi şeffaf veya bazen kanla dolan kesecikler ortaya çıkar. Isıran canlı türüne göre örneğin engerek yılanında olduğu gibi zehrin içerdiği maddelerden dolay ciltte kangrene neden olabilir."

KENELER BİR HASTALIĞIN TAŞIYICISI DA OLABİLİR!

Kenelerin son yıllarda birçok kişinin ölümüne neden olmasıyla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Çakmak, şunları paylaştı: 

"Havaların ısınmasıyla birlikte Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına neden olan kene ısırmalarında artış olmakta ve ısırığa zamanında müdahale kişilerin enfekte olmamaları açısından oldukça önemlidir. Kenelerin tüm dünyada tropik ve subtropik kuşakta gerek kan emerek, gerekse birçok hastalık etkeninin taşıyıcısı olarak hayvan ve insanları tehdit eden önemli parazitlerden biridir. Son yıllarda Türkiye’de çok sayıda insanın ölümüne yol açan KKKA hastalığının görülmesinin keneleri daha güncel hale getirdi. KKKA olgularının ortaya çıkması ve ölüm olaylarının tespit edilmesi, ülkemizin, bulunduğu coğrafi kuşakta ciddi bir tehdit altında olduğunu göstermektedir."

SİVRİSİNEK ISIRMALARINDA ŞOKA DİKKAT!

Günümüzde en sık rastlanan ısırık nedenlerinden birisi de sivrisineklerdir. Çakmak sivrisinek ısırmalarında vatandaşları şu şekilde uyardı:

"Daha çok el, yüz, kol, bacak gibi açık alanlarda; çok kaşıntılı, pembe-kırmızı ve 1 hafta 10 gün kadar süren şişikler oluşabilir. Ortalarında hafif sivrice bir kabartı vardır, bazen içi su dolu olabilen bu kabarcık, hemen hemen bütün ısırıklarda görülür. Genelde hafif vakalarda sokulan yerde kızarıklık, şişlik, ağrı gelişir. Ama bazen ürtiker, nefes darlığı ve anaflaktik şokta gelişebilir."

ARI SOKMALARINDA İLK YARDIM NASIL OLMALIDIR?

Prof. Dr. Alpay Çakmak, arı sokmalarında ilk yardımın da önemine değindi. İşte arı sokmalarında Çakmak'ın önerdiği ilk yardım sıralaması:

- Yaralı bölge yıkanır, derinin üzerinden görülüyorsa arının iğnesi çıkarılır, soğuk uygulama yapılır.

- Eğer ağızdan sokmuşsa ve solunumu güçleştiriyorsa buz emmesi sağlanır.

- Ağız içi sokmalarında ve arı zehrine karşı ciddi alerji hikayesi olanlarda tıbbi yardım istenir.

KENE NEDİR?

Kahverengi, yassı ve oval şekilde bir dış parazittir. Kenelerin çoğunlukla bulunduğu yerler hayvan barınakları ile hayvanların üzeri, su kenarları ve otlaklar, gür otluk alanlar ve çayırlık alanlardır. Keneler, ısırdıkları anda virüsü bulaştırmaktadır. Kenenin tutunduğu yer bir süre sonra kızarıp kaşınmaya başlamaktadır.

Keneyi kesinlikle elle çıkarmaya çalışmamalı çünkü bu kenenin zehrinin tüm vücuda yayılmasına sebep olmaktadır. Bu işlem bir sağlık kuruluşunda yapılmalıdır.

Hastada kene ısırığından şüpheleniliyorsa ve ateş, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal, halsizlik, kolda, bacakta, sırtta şiddetli ağrı ve iştahsızlık gibi belirtilerin görülmesi halinde derhal en yakın sağlık kurumuna götürülmelidir.