AA
Çocuk ve gençlerin sokağa çıkma izninin ardından 20 yaş altına yansıyan psikolojik etkiler merak konusu oldu. Anne ve babalar çocuk ve gençlerin sokağa çıkma izni konusunda ne yapmalıdır ve çocuklara nasıl davranmalıdır?
Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Eyüp Sabri Ercan, uzun süre evde kalan 20 yaş altı çocuk ve gençlerin 4 saatlik sokağa çıkma izni konusunda beklenmedik davranışlar sergileyebileceğini, anne ve babaların da bu davranışlara karşı daha toleranslı olması gerektiğini söyledi.
Aynı zamanda Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi de olan Prof. Dr. Ercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında haftalardır evde kalan 20 yaş altı grup üyelerinin basit kıskançlık, korku, öfke ve ağlama atakları yaşayabildiğini belirtti.
Ailelerin, çok şiddetli olmadığı sürece bu atakları hoşgörüyle karşılaması gerektiğine işaret eden Ercan, 14 yaş altı için 13 Mayıs, 15-20 yaş arası için 15 Mayıs'ta verilecek dörder saatlik sokağa çıkma izninin "bir nefes alma fırsatı" olduğunu kaydetti.
Sokağa çıkma izni konusunda ailelerin büyük beklenti ve hayallerden uzak durmasını isteyen Ercan, "Çocuklar çok yoruldu ama yine de izin konusunu abartmamak gerekiyor. Çünkü beklenmedik davranışlar görebiliriz. Sokağa çıkmak için can atan bir çocuk, o gün gelince 'Hiçbir yere gitmeyeceğim' diye inat edebilir. Bir başka çocuk eve dönmek istemeyebilir. Parkta her şeyin çok yolunda gittiğini düşündüğümüz bir anda çocuklar nedensiz huysuzlanabilir, ağlayabilir. Biz ne kadar soğukkanlı olursak o kadar iyi." dedi.
"SOKAĞA ÇIKMA İZNİ, SINIF BULUŞMASI OLARAK KULLANILMASIN"
Anne ve babaların çocuklarına 4 saatlik izni kullanma konusunda baskı yapmamasını öneren Ercan, şöyle devam etti:
"0-14 ile 15-20 yaş grubu çok farklı. Küçük çocukların yanında anne veya babalar olacak. Çünkü 12-13 yaş altının sosyal mesafeye uymasını bekleyemeyiz. Onların başında ebeveyn olmalı. Büyük çocuklar ise bunu kabul etmeyecektir. Biz de 15-20 yaş grubunun yanında olmak için ısrarcı olmayalım. Nutuk çekmeden kısa bir şekilde programı anlatalım. Dışarıda en fazla 4 saat geçirebileceklerini, maske takmaları ve sosyal mesafe kurallarına uymaları gerektiğini net biçimde söyleyelim. Uzun saatler boyu nasihat çekip, uzaktan kumandayla kontrol eder gibi davranırsak ters tepecektir. Ergenlik dönemindeki çocuk 'Bana bir şey olmaz' düşüncesiyle hareket edebilir. Kuralların net olması, kısa izah edilmesi gerekiyor. Ailelerin rolü önemli, 'Sen bilmezsin' yerine 'Birlikte karar verelim' anlayışıyla davranmalıyız."
Ercan, özellikle küçük yaş grubu için açık alan gezintilerinin tercih edilebileceğini aktararak, "Sokağa çıkma izni, sınıf buluşması olarak kullanılmasın. Bütün sınıfı bir araya toplamayın. En fazla 2-3 arkadaş maske takarak görüşebilir, sarılmaya da izin veremeyiz." diye konuştu.
ÖNCELİK SIRALAMASI DEĞİŞTİ
Pandemi sürecinde kontrollü sosyal hayat aşamasının da çocuk ve gençler için zor olabileceğine dikkati çeken Eyüp Sabri Ercan, aileler için öncelik sıralamasının da değiştiğini aktardı.
Ercan, sosyal hayatta en önemli konunun artık "hijyen" olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
"Hayatlarımız değişti. Bundan sonra en önemli kural, derslerde başarı ya da odaların temiz tutulması olmamalı. Diğer tüm kurallar ikinci plana alınmalı. Çocuklarımızdan da öncelikle hijyen kurallarına uymalarını istemeliyiz. Hem hijyen kurallarına uymalarını hem online derslerde başarılı olmalarını hem odalarını temiz tutmalarını istersek hepsinden mahrum kalabiliriz."