Merve Kantarcı Çulha
Her zaman belirti vermeyen göz tansiyonu gözde kızarıklık, baş ağrısı, mide bulantısı gibi çeşitli şikâyetlerle anlaşılabiliyor ve kontrol altına alınmazsa ileri seviyelere gidebiliyor.
Merve Kantarcı Çulha'ya açıklamalarda bulunan Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Diğdem Beğendi, özellikle genetik yatkınlığı olanları uyardı.
Göz kontrolünün düzenli yapılması konusunda uyarıda bulunan Beğendi, sık görülen bu hastalık hakkında önemli bilgiler verdi.
Göz tansiyonu neden olur?
Glokom denilen göz tansiyonu sıklıkla göz içi basıncının artmasıdır. Bunun en sık nedeni; ileri yaşta genetik faktörlerin görülmesi nedeniyle kişinin bu hastalığa yatkınlığının olmasıdır. Bunun sonucunda göz tansiyonu görülebilmektedir. Diğer nedenler ise göz yaralanmaları, kullanılan ilaçlar olabilir. Şeker hastalığı, yüksek tansiyon gibi hastalıklarla doğrudan olmasa da ilerleyen dönemlerde ilişkisi vardır. Yüksek miyop ya da yüksek hipermetrop da hastalarda da görülebilen bir durumdur.
Göz tansiyonu belirtileri nelerdir?
Belirtileri arasında gözde kızarıklık, ağrı, baş ağrısı, bulanık görme, mide bulantısı ve baş dönmesi yer alabilir. Açık açılı göz tansiyonu ise yavaşça yükselir ve başlangıçta belirti vermez. Görme üzerinde kalıcı hasara yol açabilir. Ailesinde göz tansiyonu öyküsü olanların düzenli göz muayenelerini yaptırmaları önemlidir. İleri evrelerde bulanık görme, görme keskinliğinde azalma ve görme alanında daralma olabilir.
Göz tansiyonu kimlerde görülür?
Göz tansiyonu, 40 yaş sonrası genetik yatkınlığı olan hastalarda çok sık karşılaşılır. Burada aile hikâyesi çok önemlidir. Ailede göz tansiyonu hastalığı olan kişilerin yıllık kontrollerinin yapılması gereklidir. Bunun yanı sıra gözdeki diğer rahatsızlıklara bağlı ikinci şekilde karşımıza çıkabiliyor. Yüksek miyop ve hipermetrop hastaları, şekere bağlı diyabetik retinopatisi olan hastalar, üveit gibi gözle enfeksiyonlu bir hastalığı olan kişilerde göz tansiyonu olabiliyor. Bazı göz enfeksiyonlarının seyrinde de göz tansiyonu yükselebilir ya da kullandığınız ilaçlar nedeniyle de yükselebilir.
En çok kadınlarda mı erkeklerde mi rastlanır?
Cinsiyet faktörünün göz tansiyonuna direkt bir etkisi yoktur, ancak her iki cinsiyeti de etkileyebilir. Genç yaşlarda daha çok erkeklerde görülse de kadınlarda menopoz sonrası hormonal değişiklikler ve diğer hastalıklarla birlikte görülme sıklığı artmaktadır. Yani, her iki cinsiyeti de etkileyebilen bir hastalıktır.
Göz tansiyonu tedavisi nasıl olur?
Tedavi planlamasından önce göz tansiyonunun neden yükseldiği araştırılır. Yaşa bağlı açık açılı göz tansiyonu yükselmesi durumu varsa ilk etapta göz tansiyonu düşürücü damlalar kullanılır. Bu şekilde hastalık takip edilir. İstenilen seviyeye gelip gelmemesi durumu kontrol edilir. Eğer istenilen seviyeye gelmiyorsa birkaç damla değiştirerek, daha güçlü ve etkili damlalarla tedaviyi sürdürülür. Bu takip süreci de tedaviyi sonlandırmıyorsa cerrahi operasyonlarla göz tansiyonu tedavi edilir.
Göz tansiyonunun ani yükseldiği kriz durumlarının durumlar vardır. Bu durumlarda da hızlı bir şekilde göz tansiyonunun düşürülmesi için ilaç tedavisi uygulanır. Bu ilaçlarla düşürdükten sonra, eğer drenaj yüksek seviyelerde bozulduysa, lazer tedavisiyle drenajı arttırıcı birtakım tedaviler uygulanmaktadır.