Sena Parlar
Sena Parlar
Postür sorunları ve omurga eğriliğine karşın uzmanlar çeşitli tavsiyelerde bulunuyor. Ani hareketlerden kaçınmak, kilo kontrolü yapmak ve egzersizi hayatınıza oturtmak fıtığa karşı koruma sağlar. Peki özellikle on zamanlarda yaygınlaşan skolyoz rahatsızlığı kalıcı mıdır? Hangi yaş aralığında skolyoz tehlikeli olur? Sena Parlar sordu Prof. Dr. Hacı Mustafa Özdemir tüm detaylarıyla açıkladı...
Omurga sağlığının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Özdemir, "Her gün yapılan küçük alışkanlıkların gelecekte sağlıklı ya da sorunlu bir omurgaya sahip olmamızı sağlar." ifadelerini kullandı.
Soru 1: Skolyoza çözümler nelerdir? Bu hastalık sabit kalır mı?
Skolyoz, omurganın yana doğru eğriliğiyle ortaya çıkan bir durumdur. Bazı kişilerde küçük eğrilikler hayat boyu sabit kalabilir ve ciddi bir sorun oluşturmaz. Ancak özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde, yani büyümenin hızlı olduğu yıllarda skolyoz ilerleme eğilimindedir. Bu nedenle skolyozun 'takipsiz bırakılmaması' çok önemlidir. Erken fark edilen eğrilikler düzenli kontrollerle izlenirse, ilerlemesi engellenebilir.
Tedavide izlenecek yol, eğriliğin derecesine göre değişir. Daha hafif eğriliklerde egzersizler ve fizik tedavi ile kasların güçlendirilmesi büyük fayda sağlar. Daha belirgin eğriliklerde korse tedavisi, özellikle ergenlik döneminde skolyozun ilerlemesini yavaşlatır. İlerlemiş ve günlük yaşamı ciddi şekilde etkileyen skolyozlarda ise cerrahi tedavi gündeme gelir. Kısacası skolyoz bazı kişilerde sabit kalabilir ama bazı kişilerde ilerleyebilir. Hangi grupta olduğunu anlamanın tek yolu düzenli kontrollerdir.
Soru 2: Fıtığa karşı alınacak önlemler nelerdir?
Fıtık, çoğunlukla bel veya boyunda görülen ve omurlar arasındaki disklerin dışarı taşarak sinirlere baskı yapmasıyla oluşan bir rahatsızlıktır. Çoğu kişi, fıtığı 'bir anda çıkan bir sorun' gibi düşünür. Oysa fıtık, yıllar boyunca yapılan yanlış hareketlerin ve kötü alışkanlıkların bir sonucudur. Uzun süre yanlış oturmak, masa başında hareketsiz kalmak ya da ağır yükleri yanlış kaldırmak, bu süreci hızlandırır.
Fıtıktan korunmak için öncelikle günlük yaşamda doğru duruşu alışkanlık haline getirmek gerekir. Otururken belin desteklenmesi, öne eğilirken dizlerin bükülmesi ve yük kaldırırken ani hareketlerden kaçınılması önemlidir. Düzenli egzersiz ve özellikle yürüyüş ya da yüzme, omurga sağlığını korur. Fazla kilodan uzak durmak da fıtık riskini azaltır. Kısacası fıtık, kader değil; yaşam tarzı ile büyük ölçüde önlenebilen bir hastalıktır.
Soru 3: Postür sağlığı nasıl korunur?
Postür, yani duruş, aslında vücudun bir aynasıdır. Kötü bir duruş sadece görüntüyü bozmaz; boyun, sırt ve bel ağrılarına da yol açar. Günümüzde bilgisayar ve telefon kullanımının artması, özellikle gençlerde duruş bozukluklarını yaygınlaştırmıştır. Uzun süre öne eğilerek ekrana bakmak, omurgaya ciddi yük bindirir. Oysa küçük önlemlerle postürü korumak mümkündür.
Dik oturmayı alışkanlık haline getirmek, ekranı göz hizasına getirmek ve sık sık mola verip esneme yapmak postür sağlığı için büyük önem taşır. Sırt ve karın kaslarını güçlendiren egzersizler omurgayı desteklerken, uyku sırasında kullanılan yatak ve yastık da duruşu etkiler. Orta sertlikte bir yatak, omurganın doğal eğriliğini korur. Ayrıca düzenli yürüyüş, yüzme ve pilates gibi egzersizler postürü iyileştirir. Telefonu uzun süre elde tutup başı öne eğmek yerine, arada bir başı geriye yaslayıp kasları gevşetmek de günlük hayatta büyük fayda sağlar.
Soru 4: Kortizol iğnelerinin yan etkileri var mıdır?
Kortizol iğneleri, özellikle eklem ve kas ağrılarında hızlı rahatlama sağladığı için sıkça başvurulan bir tedavi yöntemidir. Ancak her tedavide olduğu gibi, kortizol enjeksiyonlarının da dikkatle uygulanması gerekir. Gereğinden fazla ve kontrolsüz yapıldığında bazı olumsuz etkiler ortaya çıkabilir. Bunların başında uygulama bölgesinde ciltte incelme ve renk değişikliği gelir.
Daha uzun vadede ve sık tekrarlanan uygulamalarda, tendon ve kıkırdak dokusunda zayıflama görülebilir. Ayrıca şeker hastalarında kan şekeri düzeyinde yükselmelere yol açabilir. Bağışıklık sistemi üzerinde geçici baskılayıcı etkisi de vardır. Fakat doğru hastada, doğru dozda ve hekim kontrolünde yapıldığında faydası yüksek, riski ise düşüktür. Bu nedenle kortizol iğneleri, mutlaka doktorun önerisiyle ve belirlenen sınırlar dahilinde kullanılmalıdır.
Unutmayalım ki omurga ve eklem sağlığı, günlük yaşamımızdaki basit ama doğru alışkanlıklarla korunabilir. Dik durmak, hareketli olmak ve gereksiz müdahalelerden kaçınmak, daha sağlıklı ve ağrısız bir ömrün anahtarıdır.