Uyku problemi olanlar dikkat! Cep telefonu kullanıyorsanız...

Uyku gün içinde ayakta kalmayı sağlayan en önemli temel ihtiyaçtır. Birçok insan uykusuzluktan şikâyet ediyor ve uyku sorunu yaşıyor. Peki, yatağa yatınca uyuyamama sebepleri neler? Hiç düşündünüz mü? Gün içinde yaşanan stres, kaygı ve teknoloji uyku düzenini etkiliyor. Haberimizin devamında uyku sorunuyla ilgili detayları bulabilirsiniz.

Uyku problemi yaşayan insanların çoğu günlük hayatta mutsuz. Özellikle kemik, kas kıkırdak, cilt ve bağırsak hücrelerinin uykuda yenileniyor. Dolayısıyla uykunun iyi olmadığı durumlarda birçok hastalık ortaya çıkıyor. Özel bir yatak firması tarafından Dünya Uyku Günü dolayısıyla yapılan Türkiye Uyku Araştırmasının basın toplantısında konuşan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Zerrin Pelin iyi uyku nedir, uykusuzluk, uyku hastalıklarının sağlık üzerindeki etkileri, uyuyamama sebepleri nelerdir, kaliteli uyku için neler yapılmalı konularında bilgi verdi.

Özellikle kemik, kas kıkırdak, cilt ve bağırsak hücrelerinin uykuda yenilendiğini belirten Pelin, metabolik olarak hormonal düzenlemelerin uykuda yapıldığını ve iyi uyunmayan uykuların ortaya çıkardığı birçok hastalığın olduğunu söyledi.

“OBEZİTE YETERSİZ UYKUYLA ORTAYA ÇIKTI”

Özellikle vardiyalı çalışmaların artmasıyla kadın ve erkeklerde farklı kanser türlerinin ortaya çıkmasının, çağın en yoğun problemlerinden biri olan obezitenin yetersiz uyku nedeniyle ortaya çıkmış olmasının insanların neden uyuması gerektiğini gösteren objektif kanıtlar olduğunu dile getiren Prof. Dr. Pelin, "İyi uykunun süresi kişiden kişiye değişmekle birlikte öncesinde eğer uykusuz değilsek, sabah alarmsız kendiliğinden dinlenmiş olarak kalkmak iyi uyku olarak tanımlanıyor." dedi.

"TELEFONUNU KAPATTIĞINIZDA BEYNİNİZ ÇABUK BOŞALMIYOR"

İşte ve evde elden düşmeyen telefonlarında uyku üzerinde etkisi büyük. Teknolojinin uyku üzerine etkisine de değinen Prof. Dr. Pelin, şu bilgileri aktardı:

"Özellikle akşam saatlerinde teknolojik aletlerin kullanılması uykumuzu çok bozmuş durumda. Bizim uykumuzun iyi olabilmesi için ya da uykuya başlayabilmemiz için iki önemli süreç var. Bu süreçlerden biri gündüz ne kadar uyanık kaldığımız, diğeri ise biyolojik ritmimiz. Biyolojik ritmimiz, aydınlık ve karanlığa göre oluşan bir ritim. Karanlık olduğu zaman beynimizde melatonin adını verdiğimiz bir hormon salgılanıyor. Bu melatonin hormonu da belli düzeye geldiği zaman ve uyanık kaldığımız sürede yeterliyse, biz o saatlerde çok daha rahat uykuya dalabiliyoruz.

Melatoninin en yüksek seviyeye ulaştığı saati, cep telefonu ile uğraşarak, televizyon seyrederek ya da yoğun ışıklı bir ortamda kalarak geçiriyorsak, uykularımız giderek ileri doğru kaymaya başlıyor. Bu da gençlerde, giderek geç uyumalara, sabah geç kalkmalara, okul ve iş performansının bozulmasına yol açıyor. Cep telefonunu veya televizyonu kapattığınız zaman, beyniniz o kadar çabuk boşalmıyor. Beyne ve vücuda biraz izin vermek lazım rahatlaması için."

"EN ÖNEMLİ NEDEN: STRES VE KAYGI"

Araştırma sonuçlarına göre en önemli uyku problemi olarak stres ve kaygı görülüyor. En çok uyku sorununu ise evli, çocuklu ve çalışanlar yaşıyor. Bu kişiler hem iş stresi, hem yaşam ve gelecek kaygısı, hem de küçük çocukların sık sık uyanması ile tam uykuyu neredeyse hiç alamıyor.

18-24 yaş arası öğrenciler en az uyku sorunu yaşayan ve en düzensiz uyuyan kitle olarak ortaya çıkıyor. 25-35 yaş arası yalnız yaşayanlar, yeni evliler ve çalışanlar bu yaşlarda iş stresi veya geçim sorunları nedeniyle uykuya geç dalıp sabah erken ve yorgun uyanıyor. 45 - 70 yaş erken yatıp erken kalkıyor ve kısa uyuyor.