HABER MERKEZİ
Yıllardır aranan deliksiz ve kaliteli uykunun şifresi, bilimsel çalışmalarla nihayet mutfak raflarında bulundu. Uzmanlar, akşam yemeği tercihlerimizdeki küçük değişikliklerin uyku döngümüzü kökten etkilediğini ifade etti.
Uyku bozukluklarının küresel bir halk sağlığı sorununa dönüştüğü günümüzde, bilim dünyası çözüm için dikkatini beslenme alışkanlıklarına yöneltti.
Yapılan kapsamlı bilimsel araştırmalar ve yabancı uzman görüşleri, yiyecek seçimlerinin vücudun doğal uyku hormonları üzerindeki derin etkisini ortaya koydu.
Kaliteli bir uykunun sırrının, karmaşık ilaçlardan ziyade, melatonin ve triptofan gibi uyku düzenleyicilerini barındıran basit gıdalarda saklı olduğu belirtildi.
BİLİMSEL VERİLER BESLENME VE UYKU ARASINDAKİ İKİ YÖNLÜ İLİŞKİYİ KANITLADI
Çok sayıda laboratuvar ve saha araştırması, uyku ve beslenme arasındaki "iki yönlü bir ilişkiye" işaret etti. Uzun süreli takiplere dayanan kesitsel araştırmalar, özellikle yüksek yağ ve rafine karbonhidrat alımının hem uyku kalitesini düşürdüğünü hem de gündüz uykululuğuna yol açtığını gösterdi.
Bir diğer önemli bulgu ise bazı besin maddelerinin doğrudan uyku düzenlemesine katkısı oldu.
Örneğin, vişne ve sütün melatonin içeriği sayesinde uyku kalitesini artırabileceği, magnezyum açısından zengin gıdaların ise özellikle kadınlarda gündüz uykululuğunu azalttığı saptandı. Ayrıca, esansiyel bir amino asit olan triptofanın, vücutta serotonin ve ardından melatonin hormonlarına dönüşerek uyku eğilimini artırdığı bilimsel olarak teyit edildi.
YABANCI UZMANLAR SOFRA TERCİHLERİNİ DEĞERLENDİRDİ
Amerika Uyku Tıbbı Akademisi'nin (AASM) tanınmış üyelerinden ve uyku uzmanı Dr. Michael Breus, uykuya dalma ve uykuyu sürdürme sorunları yaşayanlara beslenme planlarını gözden geçirmeleri tavsiyesinde bulundu.
Dr. Breus, triptofan açısından zengin gıdaların (örneğin yoğurt ve süzme peynir) akşam öğünlerinde veya yatmadan kısa süre önce tüketilmesi gerektiğini vurguladı.
Önde gelen beslenme uzmanlarından Dr. Rhonda Patrick ise, Omega-3 yağ asitleri ve D vitamini açısından zengin soğuk deniz balıklarının (somon gibi) sadece genel sağlık için değil, aynı zamanda uyku döngüsünü düzenleyen serotonin salınımında da kritik bir rol oynadığını ifade etti.
Dr. Patrick, bu yağlı balıkların tüketiminin özellikle melatonin üretimini desteklediğini belirtti.
Uzmanlar, kaliteli bir uyku için gün boyunca kafein ve alkol alımının kısıtlanmasını ve özellikle yatma saatine yakın ağır ve baharatlı yemeklerden kaçınılmasını önerdi.
Beslenme planına muz, yulaf, ceviz ve badem gibi melatonin, magnezyum ve triptofan kaynağı olan besinlerin eklenmesi, uyku kalitesini önemli ölçüde artırdığı sonucuna varıldı.
GECE YEME DÜZENİ, METABOLİZMAYI VE UYKUYU ŞEKİLLENDİRİYOR
Beslenme ve uyku arasındaki ilişki, sadece uykuya dalmakla sınırlı kalmadı; aynı zamanda metabolik sağlık üzerinde de belirleyici oldu.
Araştırmalar, uyku eksikliğinin ghrelin (açlık hormonu) seviyesini artırıp, leptin (tokluk hormonu) seviyesini düşürerek iştah artışına ve sonuç olarak obezite riskine yol açtığını ortaya koydu.
Dr. Breus, vücudun sindirimi tamamlaması için akşam yemeği ve yatış saati arasında makul bir süre bırakılması gerektiğini savundu.
Bilim ve uzmanlar, iyi bir gece uykusu için ilaç yerine mutfağı keşfetmeyi önerdi. Tüketilen gıdaların zamanlaması ve içeriği, sağlıklı ve kaliteli bir uykunun elde edilmesi için en etkili ve doğal formül olarak kabul edildi.