Aksam.com.tr
Sevilen sunucu Dilay Korkmaz aksam.com.tr'den Ferit Ömeroğlu'na özel açıklamalarda bulundu. Korkmaz, bazı anlarda istem dışı, el alışkanlığı olarak refleks gösterebildiğini, deprem olduğunda kendini tişörtünü ütülerken bulduğunu söyledi. Babasının vefatı ile ilgili ise,"babamın vefat haberini aldığımda saat sabah 5’e geliyordu. Telefon geldi. Sonrasında duşa girdim. O an parfüm bulup sıkmışım. Hastaneye gittiğimde fark ettim. Parfüm kokuyorum. El alışkanlığı benimkisi…” dedi.
Nasıl gidiyor? Mutlu musun?
İyi gidiyor. Çok mutluyum. Hayatın akışından bahsediyorsan o da iyi gidiyor. Programımız da şükür iyi gidiyor. Yaşamayı çok seviyorum ama bugün ölsem de gözüm açık gitmem diye düşünüyorum. Bu yüzden neşemi hep baki tutmaya çalışıyorum.
“ÖLÜMDEN HİÇ KORKMUYORUM”
Her şeyi yaşadın mı?
Her şeyi yaşadığımdan değil ama ölümden hiç korkmuyorum. Ölsem gözüm açık gitmem diye düşünüyorum.
“DEPREM OLDUĞUNDA KENDİMİ TİŞÖRTÜMÜ ÜTÜLERKEN BULDUM”
Geçenlerde deprem oldu mesela… Hiç korkmadın mı?
Allah esirgesin, çok korktum deprem olduğunda… Çok yüksek katta oturuyorum. Evde sessizlik saatindeydim. Kitap okuyordum evde… Bir an sallanmaya başladı dizim… Herhalde açlıktan sallanıyorum dedim. Sonra avizeleri sallanırken gördüğümde deprem olduğunu anladım. Bembeyaz oldum. Annemi aradım hemen… “Hadi kızım çık” evden dedi ve sonra kendimi tişörtümü ütülerken buldum.
Deprem anında tişörtünü ütülemek mi?
Bak anlamıyorsun. Bu konuda beni anlamıyorlar. Çıkamam o halde. Takıntılı olduğum bazı konular var. Tişörtümü ütüleyeceğim o an illaki… Örneğin babamın vefat haberini aldığımda saat sabah 5’e geliyordu. Telefon geldi. Sonrasında duşa girdim. O an parfüm bulup sıkmışım. Hastaneye gittiğimde fark ettim. Parfüm kokuyorum. El alışkanlığı benimkisi…
Sosyal hayatında neler yapıyorsun?
Sosyalleşmeyi çok sevmiyorum sanırım. İnsanların oturup, bir araya gelip başkalarının dedikodusunu yapma alışkanlığı bana çok hitap etmiyor.
“BAZI İNSANLARLA ASLA AYNI MASADA OTURMAM”
İşin magazin değil mi?
Bir konuya açıklık getireyim. Ben magazinci değilim. Magazin programı sunucusuyum. İkisi çok farklı şeyler… Sen beni ararsın mesela, “Dilay bir konu var bu konuyu konuşalım mı?” dersin. Gider, otururuz. Beyin fırtınası yaparız. Buna tamamım. Onun haricinde bir araya gelip sadece dedikodu üzerine vakit geçirmek hiç hoş değil.
Sosyal ilişkilerin nasıl peki?
Sosyal ilişkilerim genel olarak çok iyidir fakat bazı insanlar var ki onlarla asla aynı masada oturmam. Ben bir kadınım. Bir kadının en önemli hazinelerinden biri kibarlığı ve saygınlığıdır bana göre… Kimseyi kırmamaya özen gösteririm. Kırıldığımda da cevap vermemeye, alttan almaya çalışırım. Bu konular dışında dışarı çıkmayı tabi ki severim. Öğlenleri genelde dışarda vakit geçiririm. Yemek yemeği, yeni lezzetleri keşfetmeyi, deneyimlemeyi çok severim. Boğazıma çok düşkünümdür. 3 gün aç kalayım mesela… 4. gün yemek getir… Eğer sevmiyorsam yemem. 3 gün aç kalmışım bir gün daha kalayım derim ama yemem yine de…
Hayatından çıkarmak istediğin bir huyun olsa hangisini direkt göndermek istersin?
Harika bir insanım. Hiçbir huyumdan vazgeçmek istemem. (gülüyor) Amma velakin beni çok zorlayan bir huyum var. Çok takıntılı ve çok inatçıyım. Çünkü ben Arnavut’um. İkizler burcuyum ve yükselenim aslan… Bir de sanırım inadımı azıcık törpülemek isterim.
“AKŞAM SENİ SEVİYORUM YAZARIM SABAH YOKUM.“
Öyle bir andı ki ağzımı bozmamak için kendimi zor tuttum dediğin bir an oldu mu?
Çok oluyor ama bozmam. Bence bunlar aşk hayatında olur. Böyle ağzımı bozacağım duruma geldiğim zaman çok daha iyi davranırım ve giderim. O hiç bilmez ama veda konuşması yapmam. O noktaya gelene kadar zaten söyleyeceğimi söylemişimdir. Akşam seni seviyorum yazarım sabah yokum.
Günün en çok hangi anını seviyorsun?
Sabah bazen beş gibi uyanıyorum. O anı çok seviyorum beş ve yedi arasını. Sonra zaten kahvaltı ediyorum.
Şaşırtacak bir mesleki anın var mı?
İlk “ Survivor İnce Hesaplar ”ı yaparken yorumcular vardı. İkinci üçüncü programımızda tartışma yaşanmıştı. Benim için komik bir şeydi. Ben de çocuktum sonuçta… 20 yaşındaydım mesleğe başladığımda... O anki olayları kontrol edememiştim. Sonra yayına çıktım, bant çekiyorduk zaten. Hepimizi bir gülme aldı sinirler bozuldu ve olay tatlıya bağlandı. Birbirimize bakıp bakıp gülmüştük.
“KADİR DOĞULU’NUN O SÖZÜNÜ HAYATIM BOYUNCA UNUTAMAYACAĞIM”
Sonradan tanışıp fikrinin değiştiği, "ya böyle değilmiş aslında yanılmışım" dediğin celebrity isim oldu mu hiç?
Çok vardır tabi ki ama dün Kadir Doğulu ile bir gece sundum bunu ona da beyan ettim. Harikulade bir insan… Genel kültürü çok yüksek. Kurduğu cümlelerdeki kelime farklılığı çok çeşitli… Çok kibar, çok saygılı, eşini ne kadar çok seviyor. Çok şaşırdım çünkü ben onun magazinsel yanını biliyordum. Tanışmamıştım ama tanışınca kuliste biraz muhabbet ettik harikulade bir insan... Çok güzel bir şey söyledi bana, “Karşındaki insanı kınadığın zaman, sen kendinde o kınadığın özelliği öne çıkarırsın onu hiç kınama.” Ben hayatım boyunca bunu hiç unutmayacağım. Buradan Kadir’e ve sevgili eşi Neslihan Atagül’e çok selam söylüyorum... Allah inşallah bana da onların ki gibi bir evlilik nasip eder.
Röportajlara başladın son dönemlerde... Magazin D’de senden önce böyle bir konsept var mıydı? Nasıl etkileşim aldınız? Sagopa Kajmer, Almeda Abazi gibi isimleri konuk aldın diye hatırlıyorum.
Çok güzel geri dönüşler aldım. İzleyiciler çok beğenmiş. Bu isimler magazinle alakası olmayan isimlerdi. Sağ olsunlar, beni kırmadılar. Ben çok keyif aldım. Onlara da söyledim, ben burada sadece arkadaşça muhabbet edelim diye çağırdım. Bir insan evinde televizyon izlediği zaman illa bir şey deşiliyor olmasın, o anda arkadaşça sohbet ediliyor olsun. Yine yapacağım bunları, devam edecek. Düşünüyorum başka programın içine neler koysam diye…
Televizyonculuk için ilerisi adına düşüncelerin ve ideallerin neler?
Televizyonculuk adına ileriye dönük fikirlerim elbette var. İnşallah format yazarım. Evde bazen düşünüyorum şöyle bir program olsa keşke diye… Ben buradan gittikten sonra düşünürüm. “Acaba ben bugün hangi cümlemle Ferit’i aldım? Hangi cümleme gıcık olmuştur? Nerede bana kendini daha yakın hissetmiştir?” Derim ki insanlar demek ki bundan hoşlanıyorlar. “Bunu şöyle bir programın içine koysam nasıl olur?” diye düşünürüm. İlerde inşallah bir format yazarım ve inşallah da bu yazdığım formatla ilgili bir program yaparım.
“BENİ AKŞAM YEMEĞİNE ÇIKARMANIN SIRRI HAMBURGERCİYE GÖTÜRMEK”
Dilay Korkmaz’ı akşam yemeğine çıkarmanın püf noktaları başlığı açılsa, içerisinde ne olmalı?
“Harika bir hamburgerci var seni oraya götüreyim mi?” Öyle buluşmaya gitmeyi hiç sevmem. Ben bir erkek için giyineceğim, süsleneceğim ve yemeğe gideceğim. Çok zor. Daha rahat aktiviteler severim. Bana ayak uydurması lazım. Yürüyüşe gidiyorum istersen gel derim. Şu gün, şu akşam, şurada yemek yiyelim diyecek hiç uğraşamam. Hayatta gitmem. Hiç sevmem öyle şeyleri. Ama dese ki çok güzel bir hamburgerci var sen akşam yedide yemek yemeyi kapatıyorsun gel saat 4 gibi gidelim dese giderim.
Bir parti vereceksin evinde. Hangi 3'ü davetliler arasında olur? (Demet Akalın, Hadise, Yeşim Salkım, Gülben Ergen)
Parti vereceğim o zaman çok neşeli bir şey olacak… Hadise çok kahkahalar atıyor. Hadise derdim.
“KÜÇÜKKEN DEFNE SAMYELİ’NİN TAKLİDİNİ YAPARDIM”
Herhangi bir iş yapmak istiyorsun. Bu hangi meslek olurdu? (Gassal, voleybol oyuncusu, otobüs şoförü, oto tamircisi)
Çocukken beni çok iyi voleybol takımları bünyesine almak istemişti ama ben hiçbir zaman istemedim. Çünkü hiç sporcu olmak istemedim. Ben küçükken de sunucu olmak istiyordum. Küçüktüm Defne Samyeli televizyona çıkardı. Onun önünde taklidini yapardım. Dururdum önünde haber sunmaya çalışırdım onun gibi. Soruya gelecek olursak, o yüzden oto tamircisi olmak isterdim çünkü el kabiliyetlerim çok iyidir.
“HÜLYA KOÇYİĞİT’İN AKIL HOCAM OLMASINI İSTERDİM”
Birini akıl hocası olarak seçeceksin, kimi seçerdin? (Bülent Ersoy, Hülya Koçyiğit, Haluk Bilginer, Sezen Aksu)
Hülya Koçyiğit her zaman çok kibar ve naif bir kadın... Hastaydı, hastalığı yendi. Her zaman onu çok kibar olarak görüyoruz. Bir evliliği çok iyi domine edebiliyor. Zamanında çok iyi bir oyuncuydu. Her şeyi çok güzel çekip çevirebiliyor. Hülya Koçyiğit diyorum.
Altın Kelebek heyecanı hala var mı? Bu sene olacak mı? Ne düşünüyorsun ?
3 dalda adayım. En iyi kadın sunucu, en iyi gündüz kuşağı programı, en iyi magazin programı... Çok heyecanlıyım, çok istiyorum. Bu sene Altın Kelebek benim ellerimde kanatlansın istiyorum. Sloganım bile hazır. Konuşmam geçen sene de ondan önceki sene de hazırdı. Evde aynanın karşısına geçiyorum ödüllerden bir tanesini elime alıyorum. Bir konuşmalar çıkartıyorum. İlk başta yazıyordum o konuşmaları… Baktım yetişemiyorum, artık ses kaydı almaya başladım. Yakıyorum ortalığı ne konuşmalar çıkıyor var ya…