Türklerin ilk ana yurtları neresidir? Türk adının siyasi olarak ilk kez kullanan devlet hangisi?

Türk adı ve kökenine dayalı araştırmalar çok yönlü olarak başlamış ve dünyanın farklı üniversitelerinde tartışma konusu olmuştur. En çok tartışılan konulardan birisi Türk adının ne zaman ve nerede ortaya çıktığı ve ilk kullanıldığıdır. Yapılan araştırmalarda Türk tarihinin birkaç bin yılgeriye gitmesi Türk adının çok eski kaynaklarda aranmasına yol açmıştır.

Türkler tarihin akışına yön veren kadim milletlerden biridir. Onların tarihsel olarak ortaya çıkmaları, yerleştikleri sahalar ve ilişki düzeyleri de kendileri hakkında araştırmacıların çok farklı çalışmalara yönelmelerinde vesile olmuştur. Yine Türklerin tarihte oynadıkları roller onların adları başta olmak üzere etnik kimlikleri üzerine de araştırmaların yoğunlaşmasının başat noktası olmuştur. Peki Türk adının siyasi olarak ilk kez kullanan devlet kimdir? Türklerin ilk ana yurtları neresidir?

Türk adının ortaya çıkışı ve anlamı üzerinde durulupTürklerin tarih sahnesine çıktıkları yer olan Asya bozkırlarına değinilmiştir. Türklerin anavatanı denilen sahanın kaynaklar ışığında yeri belirtilmiş olup Türk kültürünün bir bozkır kültürü olduğu açıklanmıştır. Kültürünesahip Türklerin,maruz kaldıkları olumsuzşartlar yüzünden anayurtlarından farklı yönlere göç etmesi ve bu göçlerin neticesinde Anayurtta kalan grupların ilk Türk siyasi birliğini kurdukları belirtilmiştir.

Türk kavramı, üzerinde çok defalar durulmuş veetimolojik-terminolojik tahlilinin yapıldığı bir terimdir. Esasen Türk kavramı, Türklerin tarihte oynadıkları rol hasebiyle çok ilgi uyandırmış ve farklı milletlerden birçokâliminmesailerine de konu olmuştur

Türk adının ortaya çıkması kadar ilgi çekici bir konudur. Orta Türkistan denilen bölgenin Türklerin tarihte ilk görüldükleri yer olduğunun çeşitli arkeolojik araştırmalar ile belirginleşmesi Türk tarihi'nin daha sistemli ve bilimsel incelenmesi sonucunu doğurmuştur. Milâttan önceki dönemlerde anayurtta kurulan ilk medeniyetler incelendiğinde Türklerin binlerce yıl önceki atalarının oluşturduğu kültür ve medeniyet ürünleriyle karşılaşmaktayız. Türklerin yaşadığı coğrafyanın tesiriyle onların hayatına etki eden zorunlu yaşam sistemi, kendine münhasır bir yaşam biçimi oluşturma şekline dönüşmüştür ki Türk milli kültürü denilen bu oluşumun öz varyantlarıyla ona karşılık kullanıldığı adı bozkır kültürüdür

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ

TÜRK ADININ ANLAMI

 Türk adından ilk kez Çin yıllıklarında bahsedil-miştir.

 Türk kaynaklarında Türk adına ilk kez Orhun Yazıtları'nda rastlanmıştır.

 Türk adını ilk kez siyasal bir ad olarak kullanan devlet Göktürk Devleti'dir.

 Türk adı Uygur metinlerinde güç, kuvvet, Kaşgarlı Mahmut'un Divanı Lügati't Türk adlı eserinde olgunluk çağı, eski Çin kaynaklarında miğfer anlamında kullanılmıştır.

 Ziya Gökalp Türk adının türeli (töreli), kanun nizam sahibi anlamına geldiğini belirtmiştir. Bazı kaynaklarda Türk devlete bağlı halk, tü-reyen, yaratılmış, doğmuş, çoğalan ve er-demli gibi farklı anlamlarda da kullanılmıştır.

 Bizanslılar, İranlılar ve Araplar ise VIII. yüzyıldan itibaren Türkçe konuşan ve boylar halinde ya-şayan topluluklara Türk adını vermişlerdir.

 Türkiye adı ilk kez VI. yüzyıldan itibaren Bi-zans kaynaklarında Orta Asya için kullanılan coğrafi bir terim olmuştur.

 Türkiye ve Türkistan adı Türk hâkimiyet saha-sının genişlemesine paralel olarak IX ve X. yüz-yıllarda Volga Nehri'nden Orta Avrupa'ya kadar uzanan bölge için, XI. yüzyıldan itibaren Anado-lu için kullanılan bir ad olmuştur.

TÜRKLERİN ANAYURDU

 Türklerin ilk ana yurtları Orta Asya'dadır.

 Orta Asya, doğuda Kingan Dağları'ndan, batı-da Hazar Denizi ve İtil boylarına, güneyde Hindikuş ve Karanlık Dağlarından kuzeyde Si-birya'ya kadar uzanır.

 Bu geniş alanda Türklerin ilk ana yurtları; Altay-Sayan Dağları'nın kuzeybatısı, Tanrı Dağları'nın kuzeyi, Aral Gölü'nün çevresi ve Hazar Deni-zi'nin doğusu arasında kalan bölgedir. Altay Dağları Ötüken Dağları, Sayan Dağları bölge-nin en önemli dağlarıdır.

 Bu bölgede Amuderya (Ceyhun), Siriderya (Seyhun), Orhun, Selenga ve İrtiş ırmakları var-dır.

 Karasal iklimin hüküm sürdüğü Orta Asya'da kışlar soğuk, yazlar sıcak ve kuraktır.

ANAYURTTA KURULAN UYGARLIKLAR

 Orta Asya'da yapılan kazılarda, MÖ 5000 yılla-rına kadar uzanan kültürlere rastlanmıştır.

 Orta Asya kültür merkezleri Abakan, Baykal çevresi, Altaylar ve Batı Türkistan'da Anav ve Namazgâh çevresidir.

 Bu kültürler kurulan Türk devletlerini de etkile-miştir. Bu kültürler;

Anav Kültürü

 Orta Asya'nın en eski kültürüdür.

 Bu kültüre mensup insanlar yerleşik hayata geçmişler tarım, hayvancılık ve dokumacılıkla uğraşmışlardır.

Afanasyevo Kültürü

 Orta Asya uygarlığının temelini oluşturur.

 Türklerin ataları olarak kabul edilmektedir.

 Avcı ve savaşçı bir kültürdür.

 Bu kültüre mensup insanların hayvancılık ve bakırdan eşya yapımı ile uğraştıkları bilinmek-tedir

Andronova Kültürü

 Orta Asya kültürleri arasında yayılma alanı en geniş olan kültürdür.

 Bu kültürde ilk kez altından ve tunçtan yapılmış eşyalara rastlanmıştır.

Karasuk Kültürü

 Demiri işleyen ilk Orta Asya uygarlığıdır.

 Bu kültürü yaşayan insanlar yünlü dokuma, ke-çeden çadır ya¬pımıyla uğraşmışlar dört teker-lekli araba kullanmışlardır.

Kelteminar Kültürü

 Türklere ait en eski kültür merkezlerinden biri-dir.

Tagar Kültürü

 Orta Asya'daki kültürlerin en gelişmişidir.

 Yapılan kazılarda Tagar kültürüne ait hançer, iğne, bilezik, tarak gibi eşyalara rastlanmıştır.

 Günümüze en yakın kültür Tagar kültürüdür.

Altay Kültürü

 Orta Asya'daki pek çok kültür merkezinin ya-şadığı bölgedir.

Taştık Kültürü

 Türklere ait gelişmiş kültür merkezlerinden biri-dir.

Pazırık Kültürü

 Pazırık kurganları birçok dini, mitolojik, arkeolo-jik ve sanat tarihiyle ilgili kanıtlardan ötürü Hun Türkleri dönemine aittir.

TÜRK GÖÇLERİ

 Türklerin anayurttan ilk göçlerinin MÖ XVI. Yüz-yılda başladığı, MÖ XII. Yüzyıl ve MS IV-IX yüzyıllar arası yoğunlaştığı bilinmektedir.

 Göçlerin kolaylaşmasını sağlayan en önemli unsur attır.

 At Türklerin hareket etme kabiliyetini artırmış savaşlarda başarılı olmasında etkili olmuştur.

Türk Göçlerinin Nedenleri

İklim değişikliği

 Kuraklık

 Salgın hastalıklar ve hayvan hastalıkları

 Otlak ve tarım alanlarının daralması

Siyasi ve sosyal durum

 Türk boyları arasındaki siyasi mücadeleler ve bunun yol açtığı savaşlar,

 Dış baskılar

 Türk boylarının birbirine bağlılığı (göç eden bir boyu diğer boyların takip etmesi)

 Yeni yurtlar edinme düşüncesi

 Karın uzun süre toprak üzerinde kalması

İstiklal (Bağımsızlık) duygusu

 Türk boyları, bağımsızlıkları tehlikeye düştü-ğünde, bir başka topluluğun egemenliği altına girmektense özgür yaşabilecekleri yerlere göç etmişlerdir.

 Türklerin Cihan hâkimiyeti düşüncesidir.

Nüfusun artması

 Yaşanılan toprakların artan nüfusa yeterli ol-maması

Türk Göçlerinin Sonuçları

 Türk toplulukları zamanla Orta Asya'dan göç etmeye başlamıştır.

 Göçler daha çok güney ve batı yönlerine ol-muştur. Güneye göç edenler Çine yerleşerek, burada çeşitli devlet¬ler kurmuşlardır.

Batıya göç edenler ise Orta Macaristan'a kadar ilerle¬yip Avrupa' da Hunlar, Avarlar, Bulgarlar, Macarlar gibi devletler kurmuşlardır.

 Avrupa'da devlet kuran Türk devletlerinin büyük çoğunluğu hristıyanlğı benimsemiş ve zamanla asimile olmuştur.

 Türklerin bir kısmı da göçlere katılmayarak Orta Asya' da kalıp, Asya Hun Devleti, Göktürk Devleti, Kutluk Devleti ve Uygur Devleti gibi Türk devletlerini kurmuşlardır.

 Orta Asya kültür ve medeniyeti dünyanın deği-şik bölgelerine taşınmış, Türk kültürü diğer kül-türlerle etkileşim içine girmiştir.

 Türkler Asya ve Avrupa'nın siyasi ve kültürel yapısının değişmesini ve yerli kavimlerin başka yerlere göç etmesini sağlamıştır.

 Göç eden Türkler gittikleri yerlerde yeni Türk Devletleri kurarlarken, oralardaki bazı devletleri de yıkmışlardır.

 Değişik bölgelere giden Türklerin bir kısmı milli benliklerini kaybetmiştir. (Asimile)

Türklerin değişik bölgelere göç etmesi, geniş bir coğrafyada varlık göstermesi Türk tarihini araştırılmasını zorlaştırmıştır.

İSKİTLER (SAKALAR)

 Yunanlıların İskit, İranlıların Saka adını verdikleri bu topluluk bilinen ilk Türk topluluğudur.

 Kurucusu Alper Tunga'dır. Alper Tunga İskit Türklerinin en önemli hükümdarı ve adına sagu düzenlenen Türk büyüğüdür.

 Atlı göçebe bir topluluktur. Ekonomisi hayvan-cılığa dayalıdır.

 Tomris Hatun dünyanın ilk kadın hükümdarı olarak kabul edilir.

 İlk Türk kadın hükümdar Tomris Hatun, Pers Kralı Darius ile mücadeleleriyle ün kazanmıştır.

 İskitler ordularında Amazon adı verilen savaşçı kadınlar bulundurmuştur.

 Üstü çadır arabaları ünlüdür.

 Gök Tanrı inancına sahip olan İskitler ölülerini mumyalamışlardır.

 Medler, Persler, Asurlular ve Urartularla savaş-mışlar, Anadolu, Suriye ve Mısır'a kadar akın-larda bulunmuşlardır.

 Sanatta hayvan üslubunu kullanmışlardır.

 Balbal adı verilen mezar taşlarının ilk örnekleri İskitlere aittir.

 İskitler altın ve gümüş işçiliğinde çok geliştiği için Bozkırların Kuyumcusu olarak bilinir

 Alper Tunga ve Şu Destanı İskitlere aittir. İskit hükümdarı Alp Er Tunga ile Pers hükümdarı arasındaki mücadeleler, İran Destanı Şehna-me'ye konu olmuştur.

Firdevsi Şehname adlı eserinde Alper Tunga'dan Afrasiyap ismiyle bahsetmiştir.

İLK TÜRK DEVLETLERİ

ASYA HUN ( BÜYÜK HUN) DEVLETİ

 Tarihte bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur.

 Hun sözcüğü insan halk anlamına gelmektedir.

 Devletle ilgili ilk tarihi belge, MÖ 318 yılına ait Çince yazılmış Kuzey Şansi Antlaşma metni-dir.

 Bilinen ilk hükümdarı Teoman'dır.

 Hunların ilk oturdukları yer Sarı Irmak'ın kuzeyi-dir. Daha sonra Orhun ve Selenga ırmakları ile Ötüken çevresinde geniş bir alana yayılmışlar-dır.

 Orta Asya'da Türk boylarını ilk kez bir bayrak altında toplamışlardır. Bu bölgede güçlü bir devlet kuran Hunlar, Ötüken'i (Toprak Ana) başkent yapmışlardır.

 Teoman özellikle Çin üzerine akınlar yapmıştır. Türklerle Çinliler arasındaki mücadelenin temel sebebi İpek ve Kürk yoludur.

 Teoman döneminde Çinliler Türk akınlarına kar-şı koymak için Çin Seddi'ni yapmıştır.

 En önemli hükümdarları Mete Han'dır. Bu dö-nemde devlet; en geniş sınırlarına ulaşmış, ilk kez Türk siyasi birliği sağlanmış ve İpek Yo-lu'na hâkim olunmuştur.

 Mete döneminde hükümdara danışmanlık ya-pan Kurultay (toy) meclisi kurul¬muştur.

 Türk tarihinin ilk Düzenli Ordusu (Onluk Sis-tem) oluşturulmuştur.

 Tunghu'ların ısrarlı toprak istekleri karşısında "Toprak milletindir, onu kimse veremez" di-yerek ulusçu davranmış ilk defa vatan ve millet sevgisini ortaya koymuştur.

Metehanın tahta çıkış tarihi MÖ 209 yılı Kara Kuvvetleri Komutanlığının kuruluş tarihi olarak kabul edilir. Metehan'ın askerlik ve yönetim alanındaki düzenlemeleri sonra¬ki Türk Devletle-ri'nin temelini oluşturmuştur.

Metehan Çin'i tamamen etkisiz hale getirdiği halde Çin topraklarına yerleşmemiştir. Bunun sebebi Türklerin bu kalababalık kavim arasında benliklerini kaybedeceğini düşünmesidir.

İpek Yolu; Coğrafi konumu nedeniyle, eski çağlardan beri doğu ile batı arasında bir köprü işlevi gören Anadolu, İpek Yolunu en önemli kavşak noktalarından biri olmuştur. Orta Çağ'da, İpek Yolları Çin'den (Şian) başlayıp Or-ta Asya'da birden fazla güzergahı izleyerek ve Anadolu'yu geçerek Trakya üzerinden Avru-pa'ya uzanmıştır. Ayrıca, Ege kıyılarında Efes ve Milet, Karadeniz'de Trabzon ve Sinop, Ak-deniz'de Alanya ve Antalya gibi önemli limanları kullanarak deniz yolu ile de Avrupa'ya ulaşmış-tır.

Günümüzde tarihi İpek Yolunu develerle geçen Arif Aşçı'dır.

 Asya Hun Devleti Çinlilerin etkisi ve entrikalarıy-la sarsılmış, Çin hâkimiyetine girmemek için büyük mücadeleler vermiştir. Ancak ülke bütün-lüğünü koruyamamış Hun Devleti batı ve güney olmak üzere ikiye ayrılmıştır.

 Çinliler; Çin prenseslerini Hun hakanlarıyla ev-lendirip prensesin yanına çok sayıda hizmetkâr göndermişlerdir. Bu hizmetkârlar birer casustur. Türk beylerine hediyeler gönderip kendilerine bağımlı yaşamaya alıştırdılar. Türk beylerini birbirlerine karşı kışkırtarak Türk devletlerinin parçalanmalarına neden olmuşlardır.

 Oğuz Kağan Destanı Hunlara aittir. Bu destan-da Oğuz Han ismiyle özdeşleşen hükümdar Mete Han'dır.

 Altaylarda Büyük Hun Devleti'nin kültürünü temsil eden başlıca kurganlar Katanda, Noyun Ula, Pazırık, Şibe ve Esik kurganlarıdır. Bu kurganlar, Altay bölgesinin en eski tigin (prens) mezarlarıdır.

KAVİMLER GÖÇÜ (M.S. 375)

 Asya Hun İmparatorluğu'nun dağılmasından sonra Asya'nın batısında bulunan Balamir ön-derliğindeki Hunlar, Hazar Denizi ile Aral Gölü arasındaki bölgede yaşayan Alanların toprakla-rını ele geçirmişlerdir. Bu bölgenin Hunların eli-ne geçmesi, onların Avrupa içlerine kadar iler-lemelerinin başlangıcı olmuştur.

 Karadeniz'in kuzeyi ile Doğu Avrupa'da IV. yüzyılda Ostrogotlar Vizigotlar Gepitler ve Vandallar gibi birçok Germen kavmi bulunmak-taydı.

 Hunların İtil (Volga ) Nehri'nin batısına geçerek Karadeniz'in kuzeyine gelmeleri, bu bölgede bir göç hareketini başlatmıştır

 Hunların bu hareketiyle bölgede tutunamayan kavimler, batıya göç etmek zorunda kalmışlar-dır.

 Bu kavimler, önlerine çıkan diğer kavimlerin yerlerinden ayrılmalarına neden olmuştur.

 Kavimlerin yıllarca süren bu yer değiştirmeleri-ne Kavimler Göçü denilmiştir.

Kavimler Göçünün Sonuçları

 Roma İmparatorluğu doğu ve batı olarak ikiye ayrılmıştır (395).

 Batı Roma İmparatorluğu 476 da yıkılmış ve toprakları üzerinde birçok Germen devleti ku-rulmuştur.

 Alanlar, Vandallar ve Vizigotlar, İspanya Yarı-madası'na gelerek İspanyolların; Angıllar ve Saksonlar, Britanya adalarına yerleşerek İngiliz-lerin; Germen kavimleri, Ren Nehri kıyılarına yerleşerek Almanların oluşmasını sağlamışlar-dır.

 Avrupa'nın etnik yapısı değişerek yeni milletler ortaya çıkmıştır.

 Bunun sonucunda bugünkü İngiltere, Fransa, İspanya, Almanya gibi Avrupa devletlerinin te-melleri atılmıştır.

 Türkler, Avrupa'da bir Hun Devleti kurmuşlardır.

 Türk kültürü Avrupa'da yayılmıştır.

 İlk Çağ sona ermiş, Orta Çağ başlamıştır.

 Avrupa'da kilise önem kazanmış Skolâstik dü-şünce egemen olmuştur.

 Merkezi krallıkların yıkılmasıyla feodalite (dere-beylik) rejimi ortaya çıkmış,

 Cermen kavimleri arasında Hıristiyanlık yayıl-mış, Kilise ve papalık güçlenmiştir.

I. GÖKTÜRK DEVLETİ ( 552 – 630 )

 I. Göktürk Devleti, Asya Hun Devleti'nden son-ra Orta Asya'da kurulan ikinci büyük Türk dev-letidir. Devleti On-Ok boyundan Türk boyu kurmuştur. Türk adıyla kurulan ilk Türk devleti-dir.

 Göktürk Devleti 552 yılında Bumin Kağan tara-fından Orta Asya'daki Avar hâkimiyetine son verilerek kurulmuştur.

 Başkenti Ötüken'dir.

 Ergenekon Destanı'na göre Göktürk Devleti'ni kuran kabile Aşına adıyla bilinmektedir. Aşına kelimesi Türeyiş Destanı'nda belirtildiği üzere kurt anlamına gelmektedir.

 Bumin Kağan ülkeyi doğu-batı olarak ikiye ayırmıştır. Kardeşi İstemi Yabgu batı tarafını doğuya bağlı olmak üzere yönetmiştir.

Bu sistem ikili teşkilat sistemidir. Sınırların ge-nişlemesinden dolayı yönetimi kolaylaştırmak için uygulanmıştır. Bu sistemin uygulanması Türklerde federal yönetim anlayışının olduğu-nun açıkça göstermektedir.

Ülkenin batısını yöneten İstemi Yabgu, İpek Yo-lunu elinde tutabilmek için (İstemi Yabgu'nun batı siyaseti) Akhunlar'a karşı Sasanilerle anlaşmıştır.

 Sasanilerin İpek Yolu ticaretini engellemeye başlaması üzerine 568'de Sasaniler'e karşı Bi-zans'a İttifak teklifi için elçiler göndermiştir. Göktürk-Bizans İttifakı sonucunda İpek Yolu üzerindeki Sasani engeli ortadan kalkmıştır.

Türk Bizans ilişkileri ilk olarak I. Göktürk döne-minde başlamış, Göktürkler Soğd'lu tüccar Maniah'ı Bizansa elçi olarak göndermiştir. Bi-zans ise Zemerkhos adlı elçisini İstemi Yab-gu'ya göndermiştir.

 Devlet Mukan Kağan zamanında en parlak dö-nemini yaşamıştır. Mukan Kağan ülkeyi amcası ile beraber yönetmiş ve batının yönetimini am-casına vermiştir.

 Tapo Kağan Budizmi kabul ederek bu dinin halk arasında yayılmasına gayret gösterdiyse de başarılı olamamış halkıyla ters düşmüştür.

 İşbara Kağan döneminde Çinliler Türklerin tö-resinden vazgeçmesini istemesi üzerine İşbara Kağan; "Bizim adet ve geleneklerimiz çok eski zamandan beri devam ede gelmiştir. Bundan dolayı bunları değiştirmeye benim gücüm yetmez bizim kuzey bölgelerimizde idare edilenlerle idare edenler arasında ku-rulmuş olan kaideleri yaralamaya ben cesa-ret edemem" demiştir.

 Göktürkler 582 yılında doğu ve batı olarak ikiye ayrılmış ve 630'da her iki taraf da Çin egemen-liğine girmiştir.

II. GÖKTÜRK (KUTLUK) DEVLETİ (682-745)

 Kürşad Ayaklanması başarısız olduysada dev-letin temelleri bu ayaklanma sonucunda yeni-den atılmıştır. Bu ayaklanma Türklerin bağım-sızlığını amaçlayan hareketlerinden biridir.

 40 Türk'ün mücadelesi olarak başlayan isyan Türklerin ilk milli bağımsızlık mücadelesidir. Bu ayaklanma Doğu Göktürk devletinin Çin ege-menliği altında bulduğu dönemde gerçekleş-miştir.

 II. Göktürk Devleti 50 yıllık Çin esaretinden son-ra Kutluk Kağan tarafından Ötüken'de kurul-muştur. Kutluk Kağan devleti toparlayan anla-mında İlteriş (derleyen-toplayan) unvanını kul-lanmıştır. Kutluk Kağan devletin merkezini Karakurum'a taşımıştır.

 Kutluk Kağan Çin'e 46 başarılı sefer yaparak Çin'i baskı altında tutmuştur.

 II. Göktürk Devleti en parlak devrini Bilge Ka-ğan zamanında yaşamıştır.

 Kutluk Kağan, Bilge Kağan, Kapgan Kağan ve Kültiginin devlet işlerinde en önemli yardımcıları Vezir Tonyukuk'tur.

Vezir Tonyukuk Türk tarihinin bilinen ilk veziri-dir. (Bürokrasiye önem verilmiştir.)

 Gelişmiş bir yazı Göktürkçe - Orhun alfabesi ve 12 Hayvanlı Türk Takvimi'ni kullanmışlar-dır.

 Türk tarihinin ve Türk edebiyatının ilk yazılı bel-geleri olan Orhun (Orhon) Yazıtları II. Göktürk (Kutluk) devletine aittir.

 Posta teşkilatını kullanmışlardır.

 Kamdu denilen bez paraları basmışlardır.

 Ergenekon ve Bozkurt Destanı Göktürklere aittir.

Türklerin ilk milli alfabesini oluşturmaları, Tanrı-larını Türk Tanrısı olarak nitelemeleri, Destanla-rında Türk Tarihi ve millet olma bilincini işleme-leri ulus bilinci edindiklerinin kanıtıdır.

 Karluklar, Basmiller ve Uygurlar birleşerek II. Göktürk Devletine son vermiştir.

UYGURLAR ( 745 – 840 )

 Uygurlar Asya Hun Devletine bağlı olarak Or-hun ve Selenga nehirleri kıyılarında yaşamışlar-dır.

 Karluk ve Basmillerle birleşip Göktürk Devleti-ne son vererek kurulmuştur.

 Uygurların ilk hakanı Kutluk Bilge Kül Ka-ğan'dır.

 Uygurların ilk merkezi Ötüken'dir. Kutluk Bilge Kül Kağan döneminde başkent Ötüken'den Ordubalıg'a (Karabalgasun) taşınmıştır.

 Moyen-Çur dönemi devletin en parlak döne-midir. Moyen-Çur döneminde Araplarla Çinliler arasında 751 Talas Savaşı gerçekleşmiştir.

 Bögü Kağan zamanında Manihaizm dini ülke-ye girerek devletin resmi dini haline gelmiş, Karabalgasun şehrinde bir tapınak yaptırılmış-tır. Ancak bu din sadece kağan ve çevresinde kabul görmüştür. (Göktanrı İnancını ilk terk eden devlet Uygurlardır.)

 Uygurlar Manihaizm dininin etkisiyle hükümdar-larına Ay Tengri unvanını vermiştir.

 Manihaizm dini et yemeyi, Budizm inancı sa-vaşmayı yasakladığı için Türk inancı ve yaşan-tısına uygun değildi. Bu özellikleri ile Uygurların savaşçı yeteneklerini azaltmıştır.

 Manihaizmin Uygurlar üzerinde olumlu etkileride olmuştur; Uygurlar Manihaizmin etkisi ile yerle-şik hayata geçen ilk Türk topluluğudur.

 Türk tarihinde ilk defa şehir ve köyler kurarak mimari eserler vermişlerdir. (Ordubalık, Beşbalık, Turfan)

 Uygurlar mimaride kubbeyi kullanan ilk Türk devletidir. Mimaride Türk üçgeni tarzını ortaya çıkarmışlardır.

 Yerleşik hayata geçen Uygurlar tarım ve ticaret-te önemli gelişmeler kaydetmiştir. Tarım ala-nında sulama kanalları yapmış, ticari alanda kervansaraylar yapmışlar ve Çinlilerle ilişki kurmuşlardır.

 Altay dil grubundan Hakaniye lehçesiyle konu-şan Uygurlar Soğd Alfabesininden etkilenerek 18 harfli Uygur Alfabesini oluşturmuşlardır.

 Türk devletleri arasında ilk kez hareketli harf sistemine dayanan matbaayı ve kâğıdı kullan-mışlardır.

 Yeni dinlerini halkın öğrenmesi amacıyla çok sayıda kitap yazmış ve basmışlardır. Basılan kitaplar kütüphanelerde toplanmış böylece Türk tarihinde ilk kez kütüphaneler kurulmuştur.

 Ticari ilişkilerinden dolayı ilk kez yazılı hukuk kurallarını oluşturmuştur.

 Ciltcilik, minyatür ve fresko (duvar süsleme) sanatlarının ilk örneklerini vermişleridir.

 Orta oyununu sergileyen Uygurlar Türk Tiyat-rosunun temelini atmışlardır.

 Uygurlar Moğolların Türkleşmesinde önemli bir rol oynamıştır.

 Manihaizm inancında geçen terimleri Türkçeye çevirmişlerdir. (Bu durum Uygurların milli ben-liklerini koruduklarının göstergesidir.)

 Göç ve Türeyiş Destanları, Sine-i Uşi, Karabalgasun, Moyen-Çur Yazıtları, Bugut Ya-zıtları, Sekiz Yükmek, Altun Yaruk ve Kaylanam Kara Papam Kara (iyilik ve kötülük üzerine ya-zılmış bir hikâye) Uygurlara aittir.

 Bögü Kağan'ın ölümünden sonra Alp Kutluk Bilge Kağan unvanıyla Baga Tarkan tahta oturmuştur.

 Baga Tarkan ve sonrasındaki hakanlar döne-minde açlık, kıtlık ve salgın hastalıklar devleti iyice zayıflatmıştır.

 Uygurlar Kırgızlar tarafından yıkılınca Kansu Uygur Devleti (Sarı Uygur) ile Doğu Türkistan Uygur Devleti (Turfan Uygurları) kurulmuştur.

Türkleri Yerleşik Yaşama Geçmesinin Kesin Kanıtları:

Tarım aletleri,

Mimari eserleri,

Tarımsal faaliyetler,

Sulama kanalları,

Tohumluk buğday,

Fresk,

Matbanın kullanılması,

Toprak, konut ve ürün vergisi,

Su değirmenleridir.