Trabzon'da kızların çeyizinin olmazsa olmazı: Hemençe! Yüz yıllık tezgahta ''hemençe'' geleneği

Trabzon'da yöre halkı tarafından sevilen ''hemençe'' asırlık tezgahlarda el emeği ile dokunuyor. Hemençe geleneğini yaşatan Trabzonlu gelin ve görümce hem babaannemizin zanaatını devam ettiriyor hem de yaptıkları çantalarla ekonomiye katkı sağlıyor. İşte yüz yıllık tezgahlarda dokunan hemençenin hikâyesi...

AA

Trabzon denilince akla ilk yöresellik geliyor. Çünkü Trabzon kıyafetten yemeğe kadar kendine has yöresel ürünleriyle tüm şehirlere örnek oluyor. Yıllardır devam ettirilen "hemençe" geleneği de bunlardan sadece bir tanesi. Peki, hemençe nedir? Hemençe nasıl yapılır? İşte sizi uzaklara götüren bir hikâye...

AA'da yer alan habere göre Trabzon'un Köprübaşı ilçesinde yaşayan Ayşe ve Fatma Yılmaz, tezgahlarda dokunarak örülen ve "hemençe" adı verilen çantaları üreterek, hem yöresel el sanatını yaşatıyor hem de aile bütçesine katkı sağlıyor. 

Omuza asılan yün, bez ya da deriden yapılmış azık çantası olan "hemençe", Köprübaşı ilçesinde birkaç aile ile Halk Eğitim Merkezince yaşatılmaya çalışılıyor. 

İlçenin Pınarbaşı Mahallesi'nde ikamet eden Fatma Yılmaz ile görümcesi Ayşe Yılmaz, evlerindeki ahşap tezgahta binbir emekle ürettikleri el emeği göz nuru hemençeleri satarak, aile ekonomisine katkı sağlıyor. 

HEMENÇE YAPIMINA ÇOCUK YAŞTA BAŞLADI

Ayşe ve Fatma Yılmaz, ailelerindeki diğer kadınlardan öğrendikleri hemençe geleneğini yaşatabilmek için yeni nesillere aktarmaya da gayret gösteriyor. 

61 yaşındaki Ayşe Yılmaz, hemençe yapımını çocuk yaşlarda annesini izleyerek öğrendiğini söyledi. Annesinin 70 yıl hemençe dokuyarak aile bütçesine katkı sağladığını ancak rahatsızlığı nedeniyle artık yapamadığını belirten Yılmaz, şimdilerde kendisi ve ağabeyinin eşinin bu işi devam ettirdiğini aktardı. Yılmaz, ailedeki kadınların hemençe dokumayı bildiğini ifade ederek, "Annem, hemençe yapmasını babaannemden öğrenmiş. Ben annemden öğrendim, benden de gelinimiz öğrendi. O da kendi kızlarına ve gelinlerine bu el sanatını öğretecek." dedi. 

"TEZGAHIM 100 YILDAN ESKİDİR"

Yayla zamanı olduğu için tezgahı ilçeden Görnek Yaylası'na getirdiklerini anlatan Yılmaz, şunları söyledi: 

"Öncelikle tezgahı kurmakla başlarız, daha sonra ipleri geçiririz, 3 farklı renkten hemençemizi dokumaya başlarız. Dokuma işi bittikten sonra gelinimiz keser, diker, kenarlarını çevirip işlemesini yaptıktan sonra kulpunu ve püsküllerini ekleyerek hemençeyi tamamlar." 

Yılmaz, hemençeyi dokumanın kolay olmadığına işaret ederek, "Elimizle yaptığımız için bir çantayı ancak 3 günde tamamlayabiliyoruz. Annemizin, babaannemizin zanaatının kaybolmaması için devam ediyoruz. Tezgahım 100 yıldan eskidir. Köprübaşı'nda Yılmaz ailesi olarak bu işi yaparak, yaşatmaya çalışıyoruz." diye konuştu. 

"GENÇ KIZLARIN ÇEYİZLERİNDE DE OLMAZSA OLMAZLARDAN" 

43 yaşındaki Fatma Yılmaz ise hemençe dokumayı evlendikten sonra görümcesi Ayşe Yılmaz'dan öğrendiğini belirterek, kendisinin de kızına öğrettiğini, ileride gelinlerine de öğretmek istediğini söyledi. Köprübaşı Kaymakamlığı ve Halk Eğitim Merkezi işbirliğiyle 3 dönem boyunca ilçedeki kadınlara hemençe dokumasını öğrettiğini belirten Yılmaz, bu yöresel el sanatını nesilden nesle yaşatmaya çalıştıklarını ifade etti. 

6 çocuk annesi Yılmaz, hemençe dokumasının kendisi için ekmek teknesi olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: