Tokat yazmalarının 600 yıllık yolculuğu

Meşhur Tokat yazmalarında Osmanlı geleneği 600 yıllık motifler işleniyor. Mesleğin bitme noktasına geldiğini söyleyen Tokatlı ustalar, Tokat yazmalarının üretiminde yüzyıllar önceki tekniğin bugün de aynı şekilde uygulandığını söyledi. İşte 600 yıllık geleneğin yolculuğu...

DHA

Geçmişi 600 yıl öncesine dayanan Tokat yazmaları bugün hâlâ geleneksel yöntemlerle üretilmeye devam ediliyor. Yazmaların yapım aşamasını anlatan Tokatlı ustalar, el yapımı yazma motiflerinin Osmanlı geleneğini yansıttığını söyledi.

DHA'da yer alan habere göre Tokat yazmalarının üretiminde yüzyıllar önceki teknik, bugün de aynı şekilde uygulanıyor.

Ihlamur ağacından yapılan baskılara işlenen motifler, önce pamuklu bezlere basılıyor.

Baskı yapılan bezler, daha sonra içi su dolu havuzlara bırakılıp, ayakla çiğneniyor ve sobalı odalarda kurutuluyor.

"DEDE MESLEĞİNE GÖNÜL VERDİK"

Dede mesleğini devam ettirdiğini söyleyen, evli ve 4 çocuk babası olan, Geleneksel Yazma İmalatçıları Derneği Başkanı Ahmet Duran Yaşın, Tokat yazma üretimi hakkında şunları söyledi:

"Bu meslek dede mesleği, biz de bu mesleğe gönül verdik. Halen eski usullere uygun olarak devam ettirmeye çalışıyorum. El baskısı yazmacılık, Osmanlıların Tokat civarına gelmesi ile birlikte Tokat ile sınırlandırılmış. Daha önceleri saray kıyafetleri, sarayda kullanılacak ürünler çalışılıyorken, daha sonra gitgide yaygınlaşıyor. Her yöreye özgü yazma var. Bu yöresel yazmaların imalat yeri olarak Tokat merkez seçilmiş. Tokat'la sınırlandırılmıştır. Meslek dedemden babama, babamdan bizlere geçti ve devam ettiriyoruz. Bundan 20- 30 yıl önce bir sektör halindeyken şu anda meslek, tamamen sekteye uğramış durumda. Gerçekten Tokat yazmasını geleneksel olarak yapan, bir elin parmağını geçmeyecek kadar az usta kaldı. Yaklaşık 10- 15 kişi geleneksel yöntemi yürütmeye çalışıyor."

TOKAT YAZMALARININ YAPIM AŞAMALARI

El baskısı yazmacılığının 3 mesleği bir araya getiren sanat olduğunu kaydeden Yaşın, Tokat yazmalarının yapım aşamasını şöyle anlattı:

"Kalıplarımız ıhlamur ağacından oyulur. Bunun sebebi ıhlamurun, oyulmaya uygun çok yumuşak bir ağaç olması.

Şekil aldıktan sonra kesinlikle kırılma ve yamulma yapmaz. Lifleri boyayı emme özelliğine sahiptir. Boyaya batırdığımız zaman eşit bir şekilde boyayı emiyor.

Tekrar kumaşın üzerine uyguladığın zaman düzgün ve eşit bir şekilde baskıyı sağlamış oluyor. Ustayım, diyen bir insan öncelikle kalıbını kendisi yapar. Mesleğimizde bir oymacılık sanatı var.

Boya olayı sadece bir çeşit değil birkaç çeşit boya ile bu da renklilik sağlıyor. Bunun için de kimyagerlik gerekiyor.

En son aşama baskı ve tasarım. Sanat dediğim gibi 3 mesleği bünyesinde barındıran bir sanat."