Bir anda ün sahibi olan fenomenler ya da şöhrete teslim olan birçok ünlü farkında olmadan şöhret depresyonuyla mücadele ediyor.
Merve Kantarcı Çulha'ya açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Veysi Çeri, şöhret depresyonunun dünyada 'celebrity depression' olarak bilindiğini ve göz önünde bulunan kişilerde bir süre sonra depresyon ve hatta bunun sonucu olarak kendine zarar vermeye kadar gidebilen bir tablo olduğunu anlattı.
YETERSİZLİK DUYGUSU HER ŞEYİ YAPTIRABİLİR
Toplumda şöhretle oluşan bir baskı olduğunu belirten Çeri, şöyle devam etti:
"Erken yaşlarda şöhret olup kamuya mal olan hemen herkesin belli ölçüde muzdarip olduğu ve bizlere mahremiyet ile sıradanlık, spontanite, kendiliğindenlik ve akışta olmanın büyük bir ihtiyaç olduğunu gösteren özgün bir sendrom bu. Bu durumun oluşmasında gerek bireysel gerek toplumsal ve çevresel birçok faktör rol oynasa da sürekli gözetlendiğinin farkında olmak ile temel insani kimi eksikliklerle yanlışları çok pahalıya mal olacağını bilmek sonucunda sürekli tetikte olma hali ile sürekli medya ilgisi ve kamuoyunun bilinçli bilinçsiz yargısı yetersizlik ve izolasyon duygularına yol açabilir."
EN ÖNEMLİ NEDEN MAHREMİYET KAYBI
Bu tarz durumlarda en önemli faktörün mahremiyet kaybı olduğunu ifade eden Veysi Çeri, şöyle devam etti:
"Ünlülerin maalesef kişisel yaşamlarının neredeyse her ayrıntısı açığa çıkmakta ve bazı kesimlerce bu yoğun eleştirilere yol açmakta. Eleştiriler olmasa dahi gizlilik ve mahremiyetin kaybı bu kişilerin güvenli bir limana sığınma ihtiyaçlarını gidermelerini imkânsız kılmakta bu da onları daha kırılgan yapabilmektedir."
NE YAPILMALI?
Mutlaka profesyonel bir destek alınması gerektiğini belirten Çeri, önerilerini şu şekilde anlattı:
"Bana ya da şuna bir şey olmaz demeyip en küçük bir ruh sağlığı belirtisinde profesyonel destek almak yararlı hatta kaçınılmaz olmalıdır. Bu hususta farkındalığı artırmak, damgalanmayı azaltmaya ve ruh sağlığı hakkında daha açık tartışmaları teşvik edici yayınlarla bilgilendirmelerde bulunmak benzer trajik ve önlenebilir durumları bir daha olmamasını sağlayacaktır."
İLGİNİN AZALMASI KARAKTERİ DEĞİŞTİREBİLİR
Son olarak ilgi çekmenin bağımlılık yapıcı bir etkisi olduğuna değinen Veysi Çeri, şu hususlara dikkat çekti:
"Bir süre alışılmış olan aşırı ilginin azalmasının da kişide keyif alamama, isteksizlik, gerginlik, boşluk hissi, huzursuzluk ile motivasyon kaybı gibi yoksunluk belirtilerine yol açabildiğini ve bu duyguları geçiştirmek için kişiler yeni ve tehlikeli arayışlara giyilebilmekte bu da başka bağımlılıklarla uzun dönemde yıkıcı etkileri olabilen davranışsal sorunları beraberinde getirebiliyor.
Bütün bunların sonucunda bir de kişinin sosyal ve psikolojik bağlarla kaynakları güçlü değil ve profesyonel destek almaktan da şöhretinden dolayı geri durduğunda kendine zarar verici durumlara kadar giden bir gidişat olabiliyor."