Sesin sözlükteki anlamı; işitme organının duyabildiği titreşimdir. Sesin oluşabilmesi için titreşim hareketi gereklidir. Ses tellerinin boyu, sesin kalınlığını belirlemektedir. Kadınlarınki ses telleri erkeklerinkinden daha uzundur. İnsan dışında hiçbir canlının sesini dinleyerek onun cinsiyeti ayırt edilememektedir.
SES NEDİR NASIL OLUŞUR?
Ses, akciğerlerden gelen havanın ses organlarında biçimlendirilmesiyle oluşan, kulakla veya hassas aletlerle algılanabilen titreşim olarak tanımlanabilir.
Titreşen bir nesnenin başlattığı titreşimler dizisine ses denir. Sesin oluşabilmesi için titreşim hareketi gereklidir. Titreşim bir nesnenin ileri geri hareketidir. Titreşim yapan ses kaynakları havayı titreştirir. Titreşen hava yayılarak kulağımıza gelir ve bir etki oluşturur. Böylece de işitilmiş olur.
Ses, kaynaklarından çıkınca havada yayılarak kulağımıza kadar gelir ve kulak zarını titreştirir. Kulak zarındaki titreşimler kulağın iç kısımlarına iletilir. Bu titreşimler belirli bir ileti taşır. Bu iletiler beyne ulaştığında ses işitilmiş olur.
Birçoğumuzun bildiği tek şey ağzımızı açtığımızda sesin çıktığıdır. Boğazımızda ön tarafta burundan ve ağızdan akciğerlere hava taşıyan soluk borusu, onun arkasında ise sıvıları ve gıdaları mideye taşıyan yemek borusu bulunur. Nefes borumuzun en üst noktasında kıkırdak dokulu gırtlağımız (larinks) yer alır. Gırtlağın sağında ve solunda iki tane olan ses telleri, hareketli organlardır ve birbirlerine doğru yaklaşıp ayrılırlar.
Nefes alıp verme sırasında yanlara doğru açılırken; konuşma ve şarkı söyleme esnasında birbirlerine doğru yaklaşır ve titreşirler. Tellerin yerleşim yeri, boyunda adem elması olarak bilinen çıkıntının 2 cm kadar alt kısmına denk gelir. Ses oluşumu için akciğerlerden gelen hava akımı kullanılır. Akciğerler solunum havasını gırtlağa doğru iterler ve gırtlaktaki ses tellerinin arasından geçen hava ses oluşturur; ağız boşluğu, dil, dişler, burun boşluğu ve sinüsler aracılığı ile konuşma halini alır.
İnsanoğlunun kendi organlarıyla üretip kullandığı bu sesler, konuşma dilinin en küçük parçasını ve dilin temelini oluşturur. Sesler, anlam ayırt edici olup olmadıklarına bakılarak, sesbirim (fonem) ve ses değişkesi (allofon) olmak üzere iki kategoride ele alınabilir.
Çevremizde ses çıkaran sayısız varlık vardır. İnsanlar, hayvanlar, taşıtlar, müzik aletleri, şelale, rüzgar, yağmur gibi…
İNSAN SESİ DEĞİŞİR Mİ?
Her insan için 12-15 yaş arası çocukluktan gençliğe geçiş dönemidir. Buna ergenlik dönemi denir. Bu dönemde bedensel ve ruhsal değişiklikler yaşanır. Bu değişikliklerden biri de seste gerçekleşir. Ergenlik döneminde seste gerçekleşen bu değişikliğe ses dönüşümü denir.
Ses tellerinin boyu, sesin kalınlığını belirler. Ne kadar uzun olursa, kişinin sesi o kadar ince çıkar. Kadınların erkeklere oranla daha ince sesli olmalarının temelinde yatan neden de budur. Çünkü kadınlarınki erkeklerinkinden daha uzundur.
İnsan dışında hiçbir canlının sesini dinleyerek onun cinsiyeti ayırt edilemez. İnsan ise bu açıdan farklıdır. Konuştuğumuz insanı görmesek bile sesinden onun kadın mı yoksa erkek mi olduğunu hemen anlayabiliriz.