Sara nöbetinde hastanın yüzüne su dökmeyin! İşte Sara nöbetlerinde asla yapılmaması gereken müdahaleler

Epilepsi halk arasında sara hastalığı olarak biliniyor. Bilinç kaybı, çenede kilitlenme, vücutta kasılma, titreme, kol ve bacaklarda atımlar, dalıp gitme gibi nöbetlerde yanlış müdahaleye dikkat çeken uzmanlar, nöbet sırasında yapılması gerekenleri anlattı.

AA

Halk arasında sara hastalığı olarak bilinen epilepsi hastalarına uygun şekilde müdahale etmek gerekiyor. Kısa süren nöbetlerin beyine zarar vermediğini belirten uzmanlar, epilepsi nöbetlerinde yapılması gerekenleri anlattı.

AA'da yer alan habere göre Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Arzu Ekici, nöbet geçiren epilepsi hastasına uygun şekilde müdahale edilmesi gerektiğini belirtti.

Halk arasında "sara hastalığı" olarak da bilinen epilepsinin, en az 24 saat ara ile 2 veya daha fazla tekrarlayan nöbetlerle karakterize bir durum olarak tanımlanabileceğini aktardı.

Nöbetlerin bazen bilinç kaybı, çenede kilitlenme, vücutta kasılma, titreme, kol ve bacaklarda atımlar şeklinde olabileceği gibi dalıp gitme, boş bakma şeklinde de kendini gösterebileceğini belirten Ekici, "Nöbetler genel olarak kısmi ve yaygın nöbetler olarak ikiye ayrılır. Epilepsi nöbetlerinin büyük bir kısmı çocukluk döneminde başlamakla birlikte, herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir." ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Ekici, epilepsinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurguladı.

EPİLEPSİ NASIL ANLAŞILIR?

Epilepsi tanısının, klinik bulgular ve öyküyle konulduğuna değinen Ekici, şöyle devam etti:

"Epilepsi tanısı doğrulandıktan sonra hastalara antiepileptik ilaç tedavisine başlanır. Antiepileptik ilaçlarla kontrol altına alınamayan, dirençli epilepsili hastalarda epilepsi cerrahisi, ketojenik diyet, vagal sinir uyarımı gibi diğer tedaviler uygulanmaktadır. Uzun süreli uykusuzluk, uzun süreli açlık, ateş ve enfeksiyonlar, stres, televizyon ve bilgisayar gibi parlak ışık saçan cihazlar, aşırı kafein kullanımı ve bazı ilaçlar nöbeti tetikleyebilir."

Ekici, kısa süren nöbetlerin beyine zarar vermediğinin kabul edildiği bilgisini paylaştı.

Nöbet sırasında hasta yatar pozisyonda değilse nazikçe yere yatırılması gerektiğini aktaran Ekici, şunları kaydetti:

"Ağızdaki yiyecekler veya kusmuk nefes borusuna kaçabileceği için solunum yolu açık kalacak şekilde hasta yan pozisyona çevrilmelidir. Zedelenmeye yol açabilecek şeyleri etraftan uzaklaştırılıp, yumuşak malzemeler (yastık, battaniye) koyarak hastanın güvenliği sağlanmalıdır. Hastanın yüzüne su dökülmemeli, dişleri açılmaya ya da çırpınması durdurulmaya çalışılmamalıdır. Nöbet sırasında ilaç dahil ağızdan hiçbir şey verilmemelidir. Doktorun tavsiyesi ile nöbet sırasında rektal diazepami önerilen dozda kullanabilirsiniz. Nöbet çok uzun sürerse veya tekrarlarsa, nöbet sonrası solunum güçlüğü devam ederse 112 aranmalıdır."